bildirgec.org

uncategorized hakkında tüm yazılar

Yüksel’in Sırrı-4

admin | 06 July 2009 17:37

Yüksel paltolu adamı gördüğüne nedense şaşırmamıştı. Bu sefer daha temkinli davrandı, adama görünmeden yaklaşmaya çalıştı. İyice yaklaştığındaysa koşmaya başladı, paltolu onu görmüş ama kaçmaya çalışmamıştı bu kez. Adam kaçmaya yeltenmeyince o da koşmayı bıraktı.

Adamın yanına gittiğindeyse adam sadece bakıyordu. Yüksel:

“Kimsin ve benden ne istiyorsun?”
“Kim olduğumun önemi yok ama adım Süleyman. Tanıştığımıza memnun oldum, Yüksel Bey!”
“Benden ne istiyorsun?”
“O işe kalkışma yeter!”
“Ne işinden bahsediyorsun?”
“Sen daha iyi bilirsin. Eğer sözümüzü dinlemezsen kızın Nagihan için iyi şeyler olmayacak.”
“Ne işi diyorum sana!”
“Ben seni uyardım.Demedi deme Yüksel Bey!”
“Hey!Bekle!”

yaz geçer..

admin | 06 July 2009 16:08

Vakti zamanında böyle şeyler yazmışım kendisi için. Yeni albümünü beklemişiz beklemişiz o da sağ olsun sonunda bizi kırmamış, sekiz şarkısıyla çıkagelmiş..
Sekiz şarkısını da dinledim. Elimde bir tek Aşk Geri Gelir ve ilk klip şarkısı Sen mi kalabildi kırılmadan.
Tamam erkek egemen topluma hayır vs. ama şarkı sözleri size de çiğ gelmedi mi? Canını Seven Kaçsın ama nereye peki? Ben ilk albümü Gel Git’e kaçmak isterim. Yeni albümünden sadece o iki şarkıyı dinliyorum. Sevemedim gerisini.
Tez zamanda yeni şarkılarını işitmek üzere.
Semih Kaplanoğlu’nun son filmi Süt’ün DVD’si çıktı nihayet. İzmir’de hiçbir sinemaya gelmemişti bile. Allahtan filmlerin DVDleri yayınlanıyor..
Heves şiir dergisinin yeni sayısı yayımlanmış. Birhan Keskin de yer alıyor bu sayıda.
Kuşadası Adaland Su Parkı, hakikaten çok iyi. Eğlenceli kaydıraklar, heyecanlı yamaç kaydırağı, rafting .. Yapılacak tonla eğlenceli olay var anlayacağınız. Buralardaysanız..

Su parkı olaylarında onca merdiven çıkılıyor ya her seferinde, buna bir çözüm yok mu? Küçük golf arabaları benzeri taşıtlar istiyorum, su kaydırağının altından alacak bizi, kaydırağın hemen üstüne getiriverecek. Fena mı olur? Dizlerim koptu.

gül yağı

admin | 06 July 2009 14:34

Bugün binbir emekle hazırlanan , çok faydalı bir şeyle ilgili şeyler okudum, daha önceden de bilgim vardı birazcık, ancak burada sanki daha önce rastlamış gibiydim, okumuş gibiydim, aradım taradım bulamadım demek başka yerden hatırlıyormuşum kanısına vardım. Bazen oluyor öyle bir konu için o hafifte vardı veya kesin yazılmıştır diye düşünüyorum bakıyorum yok, yada arayıp bulamıyorum sonradan çıkıyor.

Bahsettiğim şey gül yağı, 1 kilo elde etmek için yaklaşık 3500 kilo gül kullanılan,bazı parfümlerin ana maddesi,bu alanın en pahalı ürünlerinden biri olan, gül yağı. Gül yağı soluk sarı renge sahip, keskin ve kokulu bir sıvıdır geraniol ve sitronellol içerir.

AŞK ÜZERİNE (1)

admin | 06 July 2009 13:53

Türk Sinemasında “Aşk temasını işleyen filmler oldukça fazla. Ancak ben burada afişlerinde Aşk sözcüğü geçen filmlere değinmek istiyorum. “

“AŞK ÜZERİNE SÖYLENMEMİŞ HER ŞEY” 1996 yılında, Sevgi ve Hoşgörü üzerine kurulu 5 kısa öyküden meydana gelmiş bir film. Bunlar sırasıyla şunlar:

1.Buluşma (Ömer Kavur), 2. Monte Kristo (İrfan Tözüm), 3. Çünkü Onu Seviyorum (Yusuf Kurçenli), 4. Ay Hikayeleri (Erden Kıral), 5. Hep Aynı (Zeki Ökten)

Bu uzun metrajlı, bu türk filminin yapımcısı ise Sinema Vakfı’dır.

Şimdi bu filmi bir bütün haline getiren 5 hikayeyi ve kadrosunu sırasıyla tanıyalım.

SUSUZ YAZ’DA BİREYCİLİK VE YALNIZLIK

admin | 06 July 2009 11:55

1960’LAR METİN ERKSAN SİNEMASINDAN MODERNLİK GÖRÜNTÜLERİ: SUSUZ YAZ’DA BİREYCİLİK VE YALNIZLIK
Kahraman Çayırlı

Yardımlarından dolayı Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Televizyon Sinema Bölümü Sinema Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doçent Dr. S. Ruken Öztürk’e çok teşekkür ederim..

1990’lı yıllarda Türkiye’de bir toplumsal/kültürel aktivite olarak film izlemenin anlamı ve izleyici profili kökten değişime uğramıştır. Eğitimli, orta sınıflara hizmet eden bir sanat biçimine dönüşen sinema, özellikle 1960’larda alt ve orta sınıf ailelere hitap eden bir eğlence türüdür. Artık yılda iki elin parmağını geçen sayıda film yapılamazken, bahsettiğim Yeşilçam döneminde bu rakam 200’ü, hatta 70’lerin başında 300’ü bile bulmuştur. Fakat nicelik gözümüzü boyamamalı, zira bol bol çekilen bu filmlerin büyük kısmı birbirlerinin kopyası gibidir ve sinemamıza yeni hiçbir şey getirmemişlerdir.Yeşilçam, 1950’li ve 60’lı yıllarda tam anlamıyla altın çağını yaşamış; 70’li yılların ilk yarısına dek “aile eğlencesi” olma özelliğini korumuştur. Salon komedilerinin, genellikle kan davası temalı köy filmlerinin ve melodramların yaygınlaştığı 1950’li yılları, Gecelerin Ötesi (Metin Erksan,1960) filminin öncülüğünü yaptığı “toplumsal gerçekçilik” akımına mensup filmler izler. Bu akımın filmleri, sinemanın eğlendirici işlevine hizmet etmek yerine halkın yaşadıklarını olduğu gibi, sade bir üslupla beyazperdeye yansıtır.Bu makalenin temel iddiası ağırlıklı olarak 1960–65 yılları arasında varlığından söz edilen toplumsal gerçekçi sinema akımının bir parçası olarak Metin Erksan sinemasının “bireycilik” ve “modern bireyin yalnızlığı” temaları etrafında biçimlenmiş olduğudur. Bu çerçevede makale, Metin Erksan’ın 1963 yapımı Susuz Yaz’ının modernlik ve modernliğin görünen sonuçları temelinde kültürel çözümlemesini yapmayı hedeflemektedir. Yazının ilk bölümü, “modernlik” ve “bireycilik” kavramlarının Türkiye’de geçtiğimiz yüzyılda yaşanan toplumsal dönüşüm bağlamında tartışılmasına ve 1960’lı yıllardaki Metin Erksan Sinemasının bu bağlantı çerçevesinde genel hatlarıyla tanımlanmasına ayrılmıştır. Susuz Yaz’da suyu ve tarladaki korkuluğu “bireycilik” kavramı etrafında irdeleyen ikinci bölümün ardından son bölüm bir toplumsal kurum olarak aileyi tanımlamakta, modernliğin mahremiyeti ve aileyi nasıl dönüştürdüğünü ele almaktadır.

Kpss Tercihleri

admin | 06 July 2009 11:27

http://kpss.sinavi.biz/2009/07/kpss-tercihleri-basladi.html

Pecya “Kaybettiğinizi Sandığınız Herşey” bu kütüphanede….

admin | 06 July 2009 11:26

İsmini Ortaçağdaki elyazması kopyalama sisteminden alan PECYA arşiv ve kütüphanelerin verdiği huşu hissini veremese de arşivinin zenginliği bunu görmezden gelmenizi sağlıyor.

Kaybettiğinizi sandığınız herşey !
Kaybettiğinizi sandığınız herşey !

Tübitak destekli Pecya googlebooks benzeri, dijital bir kütüphane ve web arama motoru. En önemli özelliğiyse sadece kitap değil, dergi, basın arşivleri, senaryolar, el kitapları, broşürler hatta kullanma kılavuzları dahil kendi yayın unsurlarına uygun olmak koşuluyla aklınıza gelebilecek her türlü yazılı materyale (sayısallaştırılmış ve yayın izni alınmış olmak koşuluyla) yer verilmesi. Mevcut arşivi kategorize edilmiş olarak şurada görebilirsiniz. Ancak bu basılı yayınların hepsinin bedava olmadığını söylemem gerekir. Pdf formatındaki bu materyallerin bir kısmı maalesef ücretli.Diğer dikkat çeken bir kaç özelliğiyse türkçe tam metin arama ve erişim, yayınlar içerisinde görsel arama özelliği ; nadir bulunan arşivlere ve bazı özel koleksiyonlara da ev sahipliği yapması; abonelerin kendi sanal kütüphanelerini oluşturup istedikleri zaman ulaşabiliyor, site üzerinden kitap okurken sayfalar üzerine notlar alabiliyor olmaları sayılabilir.