bildirgec.org

uncategorized hakkında tüm yazılar

Uygur uyanışı

kaleidoskop | 20 July 2009 13:29

Avrupanın göbeğinde boşnak katliamı görmezden gelindi. Filistin katliamı da… AB ve ABD yıllardır Çin’in Uygur Türklerine yaptığı zulmü de umursamadı.
Şimdi birdenbire tüm dünya yüzünü Doğu Türkistan’a çevirdi? Neden? Birdenbire insafa mı geldiler?
ABD, AB, Rusya gibi dünyanın süper güçleri aslında birbirinden nefret ediyor. Bir taraftan kendi güçlerini artırmaya ve hakimiyet alanlarını genişletmeye çalışırken, diğer taraftan, aralarında çıkan sorunları çözmek için anlaşmalar yapıyorlar.

Çin, dünyanın en kalabalık nüfuslu ülkesi. Son yıllarda ekonomik ve askeri gücünü hızla artırıyor. Eğer bu şekilde devam ederse, dünyanın güç dengelerindeki yeri hızla yükselecek. Elbette ki herkes bunun farkında. çinin bu yükselişini dünyanın diğer süper güçleri hoş karşılayamaz. Ve bu yükselişi engellemek için ellerinden geleni yapacaklardır.

KADIN DOĞA, DOĞA TANRI’DIR

teacher07 | 20 July 2009 12:58

Kadın; dişi, üreten, koruyan, yoğuran, şekil veren kısaca yaratandır. “Doğa ana” (tabiat ana) derler. Kadın bir “melek” derler, hayır kadın tanrıdır. Doğanın ta kendisidir tanrı. İşte kadın da doğadır, tanrıdır. “Kadın bir bilmecedir”, yanlış… Kadını okumak çok kolaydır. Anamız, bacımız, eşimizdir kadın. İnsan anasını bilmece gibi görebilir mi? Apaçıktır analar, yoğururken, şekillendirirken, var ederken, üretirken hiçbir kapalı bir şeyi yoktur. Özverinin ta kendisi…

Dünyanın, hatta evrenin temeli dişidir. Dişi yoktan var edendir. Aslında “yoktan var etmek” dememek gerek. Doğada ne varsa birleştiren, kaynaştıran, özümsetendir. Kimya, tıp bilgisi olanlar çok iyi bilirler; doğada ne varsa canlıda onlar bulunmaktadır. Demirinden, bakırından tutun, en çeşitli tuzlara kadar hepsi bulunmakta insan dahil bütün canlılarda. Bu beceri doğanın becerisidir, kadının, dişinin becerisidir.

izmir – çeşme

kahramancayirli | 20 July 2009 12:25

sehirler.net adresinden alınmıştır
sehirler.net adresinden alınmıştır
cesme-cesme.com adresinden alınmıştır
cesme-cesme.com adresinden alınmıştır

Güneş eski Güneş değil artık. İzmir’den Çeşme’ye motorla gidelim dedik, bacaklarım hâlâ yanıyor. Haftasonu da acılar içinde geçti. Oysa yanımda güneş yağı, kremi .. muhtelif alet edevat var sür işte değil mi!
Karşıyaka’da oturup Çeşme’ye gitmeye kalkışınca, şehirden çıkmak büyük azap oluyor. Bitmek bilmedi şehiriçi. Hoş zaten Güzelbahçe biterken Urla başlıyor, Zeytinlikti, Ildırı’ydı, Karaburun yol ayrımlarıydı derken insan Alaçatı’ya varıyor. Rüzgar pervanelerini görünce Çeşme tabelası kafanıza iniyor. İsmini andığım her yer çok güzel. Ayrı ayrı övmeye, iç kıymaya gerek yok.
Çeşme’de Burger King, Mc Donalds vb. zincir burger mağazalarından yok. Sadece Pizza Pizza var. Niye? Alaçatı’da da, Ilıca’da da. İsmi olmasına rağmen az insan yaşadığı için olabilir mi? Bu tip yiyeceklerin delisi olduğum için bu durumu ayıplıyorum. Ayıp bir şey!
Eski karayolundan giderseniz Ildırı yol ayrımını muhakkak göreceksiniz, 16 km içerideymiş, eskiden bu tip tarihi kalıntılar sıkardı, boğardı vb. ama son birkaç yıldır tarihe ve başta Knidos olmak üzere muhtelif arkeolojik kalıtlara çok ilgi göstermeye başladım. Bir tanıdığım da Datça’da geçirecek yıllık iznini. Kıskandım.
Benim isteğim şu: İzmir’den motorla yola çıkıp İstanbul’a dek deniz kenarından kasabaları, köyleri göre göre gitmek. Diyelim Foça’ya varıldı, iki saat deniz molası; Ayvalık, Cunda Adası vb. bin kere dura dura gitmek. Bence esas gezmek böyle olur. Ama çekindiğim noktalar da yok değil. Bakalım epey maceralı bir izin yolculuğu olacak mı..