bildirgec.org

uncategorized hakkında tüm yazılar

Canım Efendim

pilli pati | 07 July 2008 11:32


Benim görevim yüzünüzdeki hüzün kırıklarını toplamak; size zulmedenin ardından akıttığınız o gözyaşlarına pansuman olmakMutluluğum, uykularınızdaki derin huzuru izlerken yüzüme çarpan soluğunuzu hissettiğime şükredip çocuk gibi sevinmek

Doğal olarak gelişen bütün anormalliklere, hayatın ceplerime biriktirdiği taşlar gibi yavaşça alışmak… Benim yanılgım, Kuantum yasaları gereği aslında size hiç dokunmadan, dokunabildiğimi sanmak! Aldanmış eriklere gelecek yıl aynı hatayı yapmamalarını öğütleyip, her bir sonraki yıl onlarla beraber aynı kaderi paylaşmak… Yapmaktan bir türlü vazgeçemediğim, gözbebeğinizin bir refleksi ile bakışlarınıza biriken ipuçlarını okumak… Sizinle bütün acıları denemek ve işin adı güvensizlik olduğunda, ruhumun sizinkinden hiçbir farkı olmadığını size birgün anlatabilmeyi hayal etmek… Üşenmeden, bütün düşen elmalarınızı toplamak birer birer… Hepsi çürük değil elbet

Anosmi: Koku Duyusu Yitimi – 1

kapuska | 07 July 2008 09:55

– Öyyk, iğrenç kokuyor!

O veya bu şekilde yukarıdaki gibi bir tepkiyi muhakkak bir durumda vermişizdir. Ben, üniversite hayatımın üç senesini altyapı şebekesi olmayan ve zırt pırt kuyularının taştığı bir yerde yaşamış olarak bol bol verdim. Ancak insan kendi başına gelmeden ya da sevdiği biri muzdarip olup empati kuramadığı sürece, aslında herhangi bir duyusunu yitirmenin ne kadar rezalet bir durum olduğunu anlamıyor. Halbuki anosmiyi ilk duyduğumda en başta benim de aklıma yukarıdaki tepkim gelmişti: ne güzel!

Ama insan araştırdıkça ve düşündükçe keşfediyor: çiçek kokusu yok, yağmur sonrası toprak kokusu yok, mantımın üzerindeki tereyağın kokusu yok, kahvemin kokusu yok, yok, yok… SEVGİLİNİN kokusu yok! En çok koyanı: öpebildiğin ama koklayamadığın bir çocuğun VAR!

işin özü:

morfik | 07 July 2008 09:55

doğdum. bir adım oldu benim. ben o muyum? ruhuma ad bulamadım, nüfusa kaydolmadı onca zaman.
düşler kurdum boyuna. ol(a)mayacak düşler. paralel gitmezmiş ütopyalar yaşamakla. gölgemle tanıştım bir keresinde. güzeldi. durup durduk yere çekti gitti. daha da dönmedi.
umutlarım vardı. umut herkesin ekmeği değil mi? fakirin zenginin. hiçbiri olmayan benim. ekler eklendi umut-suz-luk oldu adı.
benliğimi güneşe asmaya çalıştım, yapamadım. vakitsiz ölmeye kalkıştım, o da olmadı. ben de yaşadım. üstelik yaralandım. içimdeki yaralar kabuklarına döker mi? dökseler bile anladım ki yine içime. kabuklanıp midye oldu kalbim.
hatırlamıyorum tam olarak ne zaman sevdalandım? ilk aşk, ilk ayrılık. ikinci aşk, ikinci ayrılık. aynı zaman diliminde iki sevgi, ikisi de fazla, hepten yalnızlık. beceremedim galiba.
geceye bir şair, kendime hüzünlü bir şiir ekledim hep. yarımyamalak yaşamım ve kalemim sözcüklere dolaştı bu gece. yazdım nihayetinde…