bildirgec.org

tecavüz hakkında tüm yazılar

Dünyanın En Aptal Hırsızları

Cyrano | 02 September 2008 11:07

sadece ihtiyacım olan şeyleri alıp çıkacağım ahbap sorun istemiyorum
sadece ihtiyacım olan şeyleri alıp çıkacağım ahbap sorun istemiyorum

Bir soygunun başarılı olmasındaki en önemli etken kusursuz, zekice bir plandır. Plansız veya dikkatsiz bir hırsız ise hedefine ulaşamayacağı gibi, “aptal” sıfatıyla anılmaktan da kurtulamayacaktır. İşte karşınızda aklı havada, ne yaptığının farkında bile olmamasına rağmen soygun yapmaya kalkışan şapşal hırsızların komik ya da bazen trajikomik hikayeleri…

Sinemanın kusursuzlaştırdığı banka ya da kumarhane soygunlarını bir kenara bırakalım. Senaristlerin aylarca üzerinde kafa patlatarak planlayıp, işlerine geldiğinde uyduruktan bir cihaz icat ederek soyguncuların işlerini kolaylaştırdıkları hikayelerin gerçekle pek alakadar olmadığı aşikâr. Peki bunun gibi profesyonelce yapılmış soygunlar yok mu? Olmaz mı yiğidim? FBI (efbiyay)’ın İnternet sitesinde “arananlar” bölümüne şöyle bir baktığınızda ne cingöz hırsızlar, ne çetrefilli hikayeler olduğunu görüp “vay anasını” çekebilirsiniz.

Örneğin, 2005 yılında “suni çim işi” yapıyormuş gibi görünüp tünel kazarak Brezilya Merkez Bankasını soyup 68 milyon dolar çalan Reboldo Çetesi. Ya da geçtiğimiz Mart ayında Brüksel’deki

bizim oralarda elmas çalan adamı sofraya çağırmazlar
bizim oralarda elmas çalan adamı sofraya çağırmazlar

ABN Amro Bankası’ndan çalınan 21 milyon dolar tutarındaki elmaslar. Hırsızlar halen bulunamadı. 2004 yılında da İrlanda’nın başkenti Belfast’taki Northern Bankası’ndan 42 milyon dolar çalınmıştı. Bankanın güvenlik görevlilerinin üniformalarının aynısını giyerek bankanın arka kapısından kolayca soygunu gerçekleştiren hırsızlar İngiltere tarihinin en büyük soygununu yapıp ortadan kayboldular. Keyiflar keka.

Ebola Syndrome

emrextreme | 08 July 2008 16:15

Ebola Syndrome

Yönetmen: Herman Yau
Oyuncular: Anthony Wong Chau-Sang, Yeung Ming Wan, Fui-On Shing, Wong Tsui-ling, Miu-Ying Chan, Meng Lo

Özet:
Kai, Çin’de patronu ve patronun karısını öldürür ve Güney Afrika’ya kaçar. Burada bir Çin lokantasında çalışmaya başlar. Sapık ruhlu bir kişiliğe sahip olduğu için Zulu kabilesinden bir kıza tecavüz eder. Tam da bu sırada Güney Afrika’da ebola virüsü salgını başlamıştır fakat Kai bu virüse karşı doğuştan bağışıklığa sahiptir ve sadece taşıyıcı konumundadır. Tek bir tecavüzle yetinmeyen Kai yeni patronunun karısını da tecavüz eder ve patronuyla birlikte ikisini de öldürür. Bunca etin ziyan olmasına dayanamayıp mezara götürmez ve parçalara ayırıp yemek olarak servis yapar. Lakin ebola virüsü bu etlere bulaşmıştır. Polis burada da peşine düşünce Hong Kong’a geri dönerek virüsü yaymaya devam eder.
*

dünden bugüne izler..

morfik | 01 July 2008 15:53

Nerden başlamalı,nasıl anlatmalı? Bütün samimiyetimi alıp dilim döndüğünce anlatmalı.
Sanal veya gerçek. İnsan her yerde bence aynı. Yok kötü bir giriş oldu. Bir anı ile başlamalı.
Bir doktor arkadaşım bir gün bana geldi. Suratından düşen bin parça. Belli işte her zamanki Mehmet değil. Tanımadığım bir yönünü yeni görüyordum yıllardır dost dediğim arkadaşımın. Eşi ile kavga ettiği anları bilirim. Sinek küçük ama mide bulandırır olaylarladaki tepkilerini de… Bir şey olmuş ama ne? Bir müddet öylece oturdu. Sormaya bile cesaret edemiyordum. Ne olabilirdi bu kadar kötü olan? Üç dört tane felaket senaryom vardı. Hiçbiri değildi başına gelen. Görevde iken beş yaşlarında tecavüze uğramış bir erkek çocuğu getirmişlerdi. Mutlak bir yerlerden duyduğu okuduğu bir olay karşısına gelmişti. Okuduğuna benzemediği apaçık ortadaydı. Olay polise intikal ediyor ve yapan kişi bulunuyor. Yirmi yaşlarında hani delikanlı diyoruz ya öyle biri. Gençliğimizden, geleceğimizden biri! Mehmet bu kişi ile karşılaştığında sinirlerine hakim olamayarak adamın burnunu kırmış. Sonra da benim yanıma gelmiş.

SERİ KATİL ÇİFTLER- 2

mansonilized | 24 June 2008 14:02

SERİ KATİL ÇİFTLER- 2

Karla Homolka- Paul Bernardo

Hastalıklı bir çift diye işte ben bu ikiliye derim. Sex düşkünü bir katil ve onun kölesi olup bırakmamak adına her şeyi göze alan bir ruh hastası. Sado mazonun anlam bulduğu bir çift; sadist bir koca ve mazoşist karısı.

4 nisan 1970 doğumlu Karla Homolka Kanada’da yaşayan hoş bir genç kız iken 1987’de bir iş gezisinde Paul Bernardo ile tanışmış ve ona ilk görüşte aşık olmuştu. Paul Bernardo son derece yakışıklı, gelecek vaat eden bir gençti. Karla’yı hafta sonları evinde ziyaret ediyordu bütün aile – ebeveynler ve Karla’nın kız kardeşleri Tammy ve Lori- Paul’e bayılıyordu. 1990’da Paul Karla’ya evlenme teklif etti ve kısa bir süre sonra yaşanacak trajediden habersiz olarak düğün hazırlıklarına başlandı.

Bu arada Karla Paul’e geri dönülmez bir şekilde bağlanmıştı. Paul Karla’ya hükmediyordu. Ona anlam katanın kendisi olduğunu, koşulsuz hizmet etmesi gerektiğini, sex konusunda sınırları olmaması gerektiğini, çirkin, şişman, başarısız olduğunu söylüyor ve Karla bunların tümünü kabul ediyordu. Artık Paul Karla’dan her istediğini alabilirdi. Bu istekler ne kadar akıl almaz olursa olsun.

Paul, Karla ile tanıştığında bakire olmamasının bir suç olduğunu ve Karla’nın bunu telafi etmesi için kız kardeşi Tammy’nin bekaretini istediğini söylüyordu. Karla çalıştığı veteriner kliniğinden aşırdığı ilaçla Tammy’i uyuşturdu. Önce Paul kıza tecavüz etti, sonra da Karla’ya kız kardeşine oral sex yapması, onunla sevişiyor gibi görüntüler vermesi için talimatlar verdi. Karla tümünü yerine getirdi. Her şey kameraya alındı. Tammy olay sonrası kusmaya başladı ve tıbbi ekip gelene kadar öldü.

(tammy homolka)

Yaklaşık bir yıl sonra Karla Paul’ü evde bir kızla buldu. Paul kıza tecavüz etmek için Karla’dan yardım istedi Karla kabul etti. Leslie Mahaffy tecavüz, taciz ve şiddete maruz kaldıktan sonra boğularak öldürüldü.

kadın erkeğe tecavüz etti

kemal118 | 22 June 2008 14:16

sinop‘un Boyabat ilçesinde yaşayan 16 yaşındaki F.H.T.(kız) 13 yaşındaki M.A.(erkek)’ya tecavüz etti ve 4 yıl 6 ay hapse mahkum edildi.olay F.H.T. ile m.a’nın çeşme başında karşılaşmasıyla başladı.bir süre sohpet ettikten sonra bahçeye girerek birlikte oldular.birlikte olduklarında F.H.T. 16, m.a 13 yaşındaydı.bir yıl sonra F.H.T. istanbulda yaşayan amcasının oğluyla birlikte kaçtı.
amca oğlu F.H.T.’nin 6 aylık hamile olduğunu öğrenince ailesinin yanına gönderdi.F.H.T.’nin ailesi durumu m.a.’ya bildirdi. m.a. ise durumu açıkladı ve F.H.T.’nin kendisiyle zorla birlikte olduğunu belirtti. daha sonra yapılan dna testinde çocuğun m.a’dan olduğu tespit edildi. bunun üzerine m.a’nın ailesi F.H.T.’ye suç duyurusunda bulundu.F.H.T.’ye 4 yıl 6 ay ceza uygulanırsa türkiyede ilk defa bir kadın erkeğe tecavüz etmekten hüküm giyecek.

kapatılsın mı?

| 19 June 2008 09:55

http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=8484

Danimarka’ lı kadına yapılan…

makaleci | 12 May 2008 10:30

Yine kocaman bir acı…Danimarkalı kadına tecavüz edip parasını gasbettiklerini öne süren haber…

Neden böyle oluyor? Bu kadar şiddet patlaması neden yaşanıyor?

Yabancı kadınlardan ne isteniyor böyle??

Evlatlardan, öz çocuklardan ne ister oldu dünya?

Yolda kendince yürüyen kadından, çocuktan, insandan ne istenebilir ki?

Olay sadece bireysel psikoloji üzerinden mi yoksa sosyolojik açıdan mı incelenmeli?

Bu soruların cevaplarını cidden çok merak ettiğim halde, şu an söz konusu kadının acısına üzülmekten bu soruların yanıtlarına öncelik veremiyorum sanırım,

beynimde bir sürü neden sorusu,

yüreğimde sadece kocaman bir acı…

Benim Ayetlerimi Satmayın

Bilgin Turk | 08 May 2008 21:01

İbrahim Üzmez olayını artık bilmeyenimiz yok

Hemen her gün kendi gazetesi de dâhil her yerde hakkında yazılar ve haberler çıkıyor…

‘İmam nikâhı yaptıysa tecavüz olmazmış’

‘Genç bayanlara ilgi duyuyorsa ne olmuş, bu Ergenekoncuların komplosu’ diyenler bile oldu.

Karşı cenahtan en ilginç yazı yine Üzmez’in gazetesindeki köşe yazarı olan Duran Kömürcü’den geldi.

Kömürcü dünkü yazısın da;

Tecavüzün kanıtlanabilmesi için 4 şahit gerektiğini,

4 şahit olmadığı için Türkiye’de şeriatla yönetilmediği için tövbe ederse kurtulurmuş.

Sperm

cavo | 02 May 2008 14:02

sperm
sperm

Hepimiz, bizi dünyaya leyleklerin getirmediğini biliriz. Çağımız o kadar gelişti ve çocuklarımızın zihinleri o kadar hızlı genişliyor ki artık onlar bile bu küçük, tatlı hikayeye inanmıyor. Elbette böyle hikayeler şimdiye kadar haklı sebeplerle söylenmiştir çocuklarımıza. Ama bu bir çözüm değil ve aslında çoğu zaman olmadı. Tüm insanlık gelişiyor ve uygarlığımız her gün biraz daha medeniyetleşiyor. İşte bu yüzden artık bu konu eğitim içinde düzenli bir şekilde verilmeye başlanmalı.Şimdi size bu konuyu topladığım bilgilerle biraz açmak istiyorum. Spermatozoon ya da bizim bildiğimiz kısa adıyla Sperm hücresi, erkek bireylere ait üreme hücresi anlamına geliyor. Yumurtaya aktarılacak kalıtsal yapıyı oluşturan Spermin en önemli kısmı başıdır. Kuyruğu vardır ve resimde görüldüğü gibi hareketlidr.Bir çiftleşme sırasında bir insanda bile 100, 200, ya da 300 milyon sperm salındığı biliniyor. Tabi bunu öğrenince balıkların dişilerin üzerine denizde bıraktığı sperm sayısını hepimiz merak ederiz heralde. Çünkü onlar bir kere de binlerce balık doğruma yeteneğine sahipler. Ancak bunların bir kısmı dişi üreme organında vajinaya ulaşır ve yumurtayı yalnızca tek bir sperm dölleyebilir. Sperm üretimini hormonlar kontrol eder, yumurta zarından geçerek kalıtsal bilgileri yumurtaya ulaştıran sperm, burada artık genetik şifre ve DNA bırakır. Bundan sonra kromozomlar zamanla çoğalır ve bir takım olaylardan sonra çocuğun cinsiyeti belirlenir. Eğer kromozomlar XX şeklinde ise bireyin cinsiyeti dişi olduğu, eğer XY ise bireyin cinsiyeti erkek olduğudur.

sperm
sperm

Son olarak naçizane bir yorumumu katmak istiyorum. Eğer bu eğitim iyi bir şekilde okulda çocuklarımıza onların anlayacağı bir dilde verilmezse eğer, son dönemlerde gündeme oturan ve ülkemiz için en kötü olaylardan biri olan tecavüz ya da cinsel tacizlerin önüne asla geçemeyiz!