bildirgec.org

taşlama hakkında tüm yazılar

Suudi Prenses ve diğerleri

Galanthus | 04 September 2009 15:31

www.emekdunyasi.net
www.emekdunyasi.net

Yer Atatürk havaalanı, bekliyorum. O kadar heyecanlıyım ki , saatler öncesinden gelmişim, sabahın köründe evden çıkmışım. Aslında çıkarken de oyalanmışım ama uçak rötar yapıyor, o kadar oyalanmama rağmen erken gelmiş oluyorum.

Gazete başlıklarına göz gezdiriyorum , gözüme recm ve prenses kelimeleri ilişiyor, bu güzel günde kötü haberler… ve bu yazı böyle başlıyor.

ÖLDÜREN KIYAFET

keremx | 01 December 2008 12:47

ÖLDÜREN KIYAFET

İlkokuldaki bir başarı sonrası babam; hediye olarak sana kot pantolon alacağım, demişti. Küçücük çocuk, ne bilsin kot pantolonu. Ben o zaman ki aklımla kotu, “got pantolon” olarak algılamıştım. Ben utangaç çocuk, böyle bir pantolonun arkadaşlarım arasında alay konusu olacağını düşünerek, Gözü yaşlı anneme koşmuş;” ben bu got pantolonunu giymem” demiştim.

Sonra öğrendim kot pantolonun ne olduğunu. Ancak bu olayın etkisi olsa gerek hiç sevmedim kot pantolon giymeyi.. Kendime hiç yakıştırmadım onun içinde durmayı. Ama arkadaşlarım, dostlarım bana çok yakıştırdılar. Aldığım birkaç kot pantolon da arkadaşlarım sebebi iledir.

Maskede son nokta

kapuska | 11 July 2008 10:57

Daha önce kullanmak nasip olmasa da imalatını izlemenin bile (American Chopper) çok zevkli olduğunu düşünen biri olarak iftiharla takdim ediyorum. Kendi chopper’ımı kendim yapayım, felsefesinden de taviz vermeyeyim diyenlere ultra teknolojik afili kaynak maskeleri..

Arkadaşım Şeytan

emsvizyon | 14 April 2008 13:58

bir Atıf Yılmaz şaheseri olan 1988 yapımı arkadaşım şeytan‘ın başrolerini mazhar alanson ve ali poyrazoğlu paylaşıyor. özkan uğur ve yaprak özdemiroğlu‘nun da rol aldığı film, ülkemiz sinema tarihinde az rastlanır bir tarz a ve kendine özgü bir tad a sahiptir…

hani bilmeyen varsa diye konusuna şöyle bir değinelim;
efenim, bar şarkıcısı fatih sanatının gerektiği değeri alamadığına isyan etmekte ve hep arayışlar içinde düşmektedir.
hatta içinde bulunduğu bu sıkıntıdan kurtulmak, yalnızlığına, anlaşılamamasına son vermek için ruhunu şeytana satmayı haykırır… şeytan da bunu duyar! o’na ruhu karşılığında istediği herşeyi bu dünyada yakalayabilme sözü verir ve macera burada başlar…

Sünbülzade Vehbî Efendi’nin meşhur şiiri

biSGen | 26 March 2008 11:27

Dönemin (1780) tutulan en öndeki şairi Sünbülzade Vehbi efendi‘dir. Padişahı zaman zaman öyle haşlar ki, artık o dönemin kudretli padişahı bundan bizâr olur. Şairi çağırıp “Bre çelebi billah bizi muzdarip ittün. Seni af edebilmem içün öyle bir şiir yazasun ki ilk mısrayı duyduğumda kızıp cellat diye bağıram, ikinci heceyi duyunca da bol bol ihsanda bulunam. Aksi takdirde yedikulenin soğuk ve sessiz zindanları senin mekanın olur..” der. padişahtan korkan Sünbülzade, çar naçar kabul edip evine çekilir.
Sünbülzade can havliyle o gece hemen bir şiir yazar;

Azm-i hammam edelim sürtüştürem ben sana,
Kise ile sabunu, rahat etsin cism ü can..

Bir Sümüklü böcek; Güllü (1.bölüm)

buddhala | 15 January 2007 03:47

Hayata gözlerini açtığında, etrafında onun çekimini yapan devasa kameraları görünce, gözleri kamaştı. O yeryüzünde dünyaya merhaba diyen, ilk tüp sümüklü böcekti ve doğar doğmaz arkadaşları tarafından hürmet görmesinin yanında, karnı tok altı kuru bir hayat süreceğe benziyordu. Bilim dünyası onu, “Güllü” diye anacaktı ama hayatı düşündüğü gibi güzel devam etmeyecekti. Önce annesinin adının karıştığı porno film skandalı ve sonra babasının da kumar sevdası, hayatını zindana çevirecekti. Güllü, arkadaşları tarafından önce ilerde kelebek olacaksın şeklinde kandırıldı. Sonra sevgilisi kelebek olup uçtu ve dertlenip, yalnızlığın keşfine çıktı. Ona göre masum olan annesine, son bir not ve öpücük vererek, vedalaştı. Annesi, insanları hayvanların yaşam şekli konusunda film yapan bir şirkette aktris olarak çalıştığını, artık açık açık söylüyordu. Genelde aldığı roller ise, sümüklü böceklerin üremesiyle ilgili belgesellerdi sadece. Ama, namuslu sümüklü böcekler durumu, Güllü’ yü zor durumda bırakacak hale getirmişti tabi ki.
Güllü, yaptığı yolculukta ilk arkadaşını yolda bulduğu bir nazar boncuğuyla edindi. Onunla dertleşiyor, ona sevdiği kızı anlatıyor ve yatarken, ona sarılıp yatıyordu. Ama ilk düşmanı edinmesi fazla zamanını almayacaktı. Aynı bahçede, aynı çiçeği paylaştığı bir KarEsinek… (devamı gelecek)