bildirgec.org

süper dedikodu hakkında tüm yazılar

metin milli

winmaker | 06 May 2002 17:13

tempo dergisi‘nde yayınlanan bi haber. gerçekliğinden emin değilim ama komik işte. scanner’dan taratıp yolluyom.(evet benim scanner’im var) siyah-beyaz(35K) , renkli(94K). renkli olmasının bi manası yok aslında, sadece boş vaktim olduğundan. bi de text formatında olanı var. o da aşağıda.. olay trt’nin tek tabanca olduğu dönemde geçer. bir gazetenin trt’yi takipten sorumlu muhabiri, ankara’dan yılbaşında hangi sanatçıların ekrana çıkacağı haberini verir. trt’nin yılbaşına zeki müren, bülent ersoy, muazzez abacı ve metin milli gibi sanatçıların konseriyle gireceğinin anlatıldığı haber, gazeteye, zeki müren ve bülent ersoy fotoğraflarıyla “işte yılbaşının ağır topları” başlığıyla yansır. haberin çıktığı gün metin milli telefona sarılır. sayfayı hazırlayan kişiyi bulur ve bir güzel sitem eder: zeki müren ve bülent ersoy gibi ağır olmayabilirim ama ben de kendi çapımda topum. neden benim fotoğrafımı kullanmadınız?

üçün birini ne sanıyormuş?

mushroom-hafif | 05 May 2002 14:01

“Kültürümü daha da artıran bir deyim, ‘üçün biri’ sözü idi. Medya bu sözle çok uğraştı. Benim anlayışıma göre ‘servetin üçte biri’ demek olan bu lafın meğerse gayet kuvvetlibir başka anlamı varmış ama biz bilmiyormuşuz. Bilmediğimi söylediğim zaman benimle çok alay ettiler. Beni, ‘çok steril bir ortamda büyümüş olmakla’ itham ettiler… Acaba benim gibi daha başka bilmeyenler var mı diye soruşturdum ve pek çok kimsenin bu sözlere vakıf olduğunu öğrenerek kendimi bayağı suçlu ve kültürsüz addettim. Sağolsunlar, televizyonlar ve gazeteler sayesinde bu bilgiye de vakıf oldum ve kültürüm arttı.”

Bir rivayete göre…

yeryuzu | 15 April 2002 07:57

Telsim’in yeni reklam kampanyasının arkasında başka bir sır varmış. Motorola’ya bir sürü borç takan ve mahkemeye verilen UZAN’lar çareyi TELSİM‘in adını değiştirmekte bulmuşlar. Yeni ismi herkese malum, Cem Yılmaz’ın Tüleyman – tik espirilerine varacağından şüphelendiğimiz TELTİM reklamı.

yeter artık avrupa birliği!

indianropetrick | 08 April 2002 10:27

Geçen gün böyle bir mail geldi. okudum. Okudukça sinirlerim bozuldu. nasıl yani. Ortada bir devrim var , belki yeni bir devir. ama ben karşı çıkıyorum. ben yobaz mıyım? aha mail aşağıda:

Arkadaşlar, Nihayet bugün Japonya’da dünyada ilk kez desimal tarih ve saat uygulanmasına başlandı. Orda artık yılda on ay, ayda 10 hafta, haftada 10 gün, günde on saat, saatte on dakika ve dakikada 10 saniye olacak. Avrupa Birliği ise bu uygulamaya Avrupa Birliğine aday ülkeler ile başlamak istiyor. Pilot ülke olarak ise Türkiye öneriliyor. Tarih ve saatlerin desimalleştirilmesi her ne kadar da dijitalleşen dünyamıza tartışılmayacak bir rasyonalite, çocuklarımızın tarih ve saat kavramlarını anlamalarına da kolaylık getirecekse de, kaybedilecek 12 aydan ikisinde (hangileri olacağı halen belirlenmedi) doğan insanların duygusal olarak bağlandıkları doğum tarihlerine, burçlarına, evlilik yıldönümlerine vs ne olacak? Haftada 7 yerine 10 gün olması çalışılan günlere mi, yoksa hafta sonu tatil dönemine bir artış mı getirecek? Bence bu konuların çok iyi tartışılması gerekiyor. Avrupa birliğine girmek istiyoruz ama Avrupa birliğinin denek ülkesi olarak kullanılmamıza artık yeter demek zamanının geldiğine inanıyorum.

ibo için değermi?

winmaker | 28 March 2002 21:01

derya tuna, gaz verip asena’yı ayşegül yıldız diye başka bir dansüzün üstüne salmış. sonuç: asena’nın kolu iki yerden çatlamış. diğer dansözün ise burnu kırılmış.. akşam gastesi

axhole rose

hafifuyku | 01 March 2002 22:56

Birinin kuro5hin.org‘a yazdığı hikayesi. kötü bi yazı aslında. özet olarak, adam gençliğinde sahip olduğu bi gitarı o zamanlar çilingir çırağı olarak çalışan axl rose’un çaldığına dair teorisini anlatıyor.

MJ’nin minik burnu

hafifuyku | 21 February 2002 19:02

Pek süper değil üzücü bi dedikodu bu sefer: Bir makyajcının yaydığı söylentiye göre Michael Jackson’un burnu, milyonlarca estetik amelyat sonucu artık bir jöleye dönüşmüş, ve -sıkı durun- geçen sene bir gösteri sırasında ucu seyircilerin arasına uçmuş.

Makyaj ekibi artık hergün mumdan yeni bir burun ucu yapıyorlar ve bunu MJ’ye yapıştırıyorlarmış. Bu da halk önüne çıktığında karşılaştığımız, eriyen burun, düşmek üzere olan burun sendromlarının ve neden bazen cerrahi maske taktığının açıklaması oluyormuş.