Kürsüdeki konuşmasıyla yağıp gürledi, hitabet sanatının üstadı adam. Geldiği yeri dolduran, coştu mu koşan, dinle-ye-meyen kimseyi bırakmayan…
Sesi gür, hali selim üstad; kürsüde suyundan bir yudum aldı yoluna devam etti.
Onun saatleriydi. Ortalığı/ mekanı kaç celsenin ruhu taşıyordu. Gören görürdü –tüm olup biteni.-
Okuduğu sayfalardan kafasını kaldırdı adam. Kadın çizdiklerinden kafasını kaldırmadan edemezdi, adam kendi sözlerini sıralamaya başladığında. Kadının en sevdiği bölüm burasıydı. Adamın kendi düşüncelerine önem verirdi, çünkü kitapları kitaplardan da okurdu kadın.