Güney Afrika’nın başkenti Cape Town’dan Moskova’ya, Paristen Tokyo’ya birçok ünlü şehirde çöp tenekelerinin, sokak tabelalarının, yaya kaldırımlarının ve binaların üzerinde sokak sanatıyla karşılaşabilirsiniz. Sokak sanatı, küresel bir kültür haline gelmiştir ve sanat müzeleri, galeriler sokak sanatçılarının çalışmalarını koleksiyon yapmaktadırlar.
İlk Stensil
Stensil; ortaya çıkarmak istediğiniz şekilleri şablonlayarak veya kalıp çıkararak üretmek olarak tanımlanabilir. Stensilleri fotoğrafların negatifi gibi düşünün, bir negatifte koyu alanlar aslında ışıklı alanları belli etmekte, daha parlak alanlar ise ışığın negatife daha az çarptığı alanları belli etmekte.
*
İlk stensil örneklerine tarih öncesi çağlarda mağaralarda rastlanıyor. O zamanki insanlar kalıp olarak ellerini kullanmışlar ve üzerlerine, yanlarına boya ya da çamur sürerek ellerini mağranın duvarından kaldırmışlar.
Böylece ellerinin şekli mağara duvarlarına işlenmiş. O zaman için elinizin şeklini mağranın duvarına işlemek büyük bir mutluluk olsa gerek.
*
Günlük yaşamda stensile, kitap kapaklarında, sokakta, afişlerde hatta evlerde de rastlayabilirsiniz.
Sokak Stili Sokak kültürleri ve sanatlarını ele alan bir e-fanzin projesi. İçeriği itibariyle yazarlarıda Graffiti sanatcılarından, kaykaycılardan ve tasarımcılardan oluşuyor. Bol renkli bol resimli ve eğlenceli olmuş.
Adidas’ın Berlin urban art guide için tasarlanmış ve 20 Mart’ta yayınlanmaya başlayacak iPhone uygulaması …
şurada, yapılmasında hiçbir yasak olmayan bir graffitiden bahsetmiştik. burada ise dünyanın en zararsız ve göze hoş görünen graffitisinden bahsedeceğiz.
knitta please isimli sanatçı 2005 yılında başladığı bu çalışmaları ile sokak garaffitisine yeni bir form kazandırmış. sanatını örgülelerle icra eden sanatçı sokakları rengarenk çalışmaları ile canlandırıyor.
ilk olarak ağaçlar:
sonra metaller:
frank shepard fairey 1970 yılında güney carolina’da doğmuş, boston’da bulunan institute of contemporary art‘ta eğitim alan fairey, tasarımcı, grafiker, kaykaycı ve çağdaş sanatçı sıfatlarıyla anılıyor ama tanıyanları için o: obey.
rhode island school of design‘de bulunduğu yıllarda çıkartmalara merak salan fairey bir arkadaşına şablon nasıl yapılırı gösterirken örnek imaj olarak kullandığı meksikalı güreşçi andré the giant‘ı çıkartma yapmaya karar verir ve ortaya andré the giant has a posse çıkar, çıkartmalarıyla tüm şehri sarmayı amaçlayan fairey hedefine ulaşır ama bu ona yetmez, çıkartmaları tüm ülkeye yayılmaya başladığınıda ise obey{itaat et} kelimesini çıkartmalarına ekler.
Robin Rhode, güney afrika doğumlu bu adam güzel sokak çizimleriyle kendi alanında oldukça tanınan biri. Onun tuvalı, sokak duvarları, umumi basketbol sahaları, caddeler gibi halkın herzaman görebileceği açık mekanlar.. Ve bu doğal tuval için çizimlerinde de doğal araçlar kullandığını belirtmek isterim.. nedir bunlar? tabiki kömür ve boya gibi kolayca edinilebilir araçlar.. Ne varki sıradan-dışılık bununla da bitmiyor ve tüm bu çizimlerindeki ortak nokta “üretim savurganlığı” gibi bir temaya sahip.. gelin hep birlikte bu sanatçının çizdiği eserlere bakalım..
graffitiye dair ilginç internet siteleri
“99 rooms“ bir sanat projesi olarak doğmuş. duvar resmi, fotoğrafı, animasyonu, sesi ve animasyonu biraraya getiren bu proje kim köster tarafından faaliyete geçmiş.
vandalsquad adlı bu online sitede bir treni, duvarı ya da size önerilen bir alanı dilediğiniz şekilde boyayabiliyorsunuz. site üzerinden yarışmalara katılmakta mümkün.
bu siteden graffitiye dair ya da sokak sanatına dair bilmek istediğiniz her türlü bilgiye kolaylıkla ulaşabilirsiniz. tamamen araştırmaya, bilgi vermeye dayalı yararlı bir site.
grafiti sanatı bizleri romalılar zamanının boyanan duvarlarını hatırlatsa da o günden bugüne hatrı sayılır bir ilerleme söz konusu. günümüzde grafiti yazmak ya da grafiti sanatı döktürmek artık sadece bir dekorasyon olmaktan öteye geçerek fikir akımlarına,sanatçıların kendilerini tanımlamalarına hatta siyasete kadar çeşitli konulara ev sahipliği etmekte.
Graffiti yazımı ve graffiti sokak sanatı çok sayıda fotoğrafçı ve tasarımcının da eğildiği bir nokta.türkiye de daha amatör yapılan bu işin dünyadan bir kaç örneğini göstermek konuya netlik kazandırmaya ziyadesiyle yetecektir sanırım.
http://www.pardonan.com/sokaklarin-anarsist-ruhlu-sanatlari/
