bildirgec.org

sezen aksu hakkında tüm yazılar

Eksik şiir şimdi tamamlanıyor

kahramancayirli | 14 March 2007 19:58

Bu toprakların gördüğü, göreceği en üretken isim. En çağdaş ozan. Zira 70lerde yaptığı müzikler, yazdığı sözler o yılların atmosferini yansıtırken, 2000lere müziğini, çizgisini geliştirerek, evrilerek geldi. Onno Tunçla, Uzay Heparı ile birlikte verdiği ürünlerin seviyesine ulaşamadı daha sonraları belki, ama hep denedi. “Mektepli sevgililerdik” dedi kimi zaman (Son Sardunyalar), “küresel dünya küresel life” dedi kendince küreselleşmeyi anlatırken (Oh Oh), fakat en çok aşkı tarif etti. Onurlu aşkı. Sevdiğimizin adıyla dahi yüreğimiz dağlanırken, git demeyi uygun gördü. Kaybolan senelere ağıt yakarken, en kuytularımızdan gelen sese kulak verdi, geri dön dedi.Bu ülkenin insanı yıllardır onun şarkılarıyla âşık oldu, aşkını onun şarkılarıyla kazıdı hayat ağacının törpüsüz gövdesine. Ayrılıklar onun şarkılarıyla hafifletilmeye, atlatılmaya çalışıldı.

Aşk nedir?

kahramancayirli | 08 March 2007 10:17

Sevgili Ahu Özyurt’un geçen hafta Radikal İki’de yayımlanan, Sezen Aksu’nun Harbiye Açıkhava Tiyatrosu’nda önceki hafta verdiği konserinden yola çıkarak yazdığı yazıyı keyifle okuyordum. Ta ki ‘ “Lale Devri”ni, “Karşıyım”ı, “İkili Delilik”i dinlemeye gelmişlerdi belli ki’ çıkarsamasında bulunduğu 18-20lik genç kızlar ve arkadaşlarından bahsettiği paragrafa kadar. Yanlış anlaşılmasın, niyetim Özyurt’un yazısını eleştirmek değil, bahsettiğim paragrafta sezdiğim, gittiğim Sezen Aksu konserinde de yaşça bizden büyüklerin “bu bebelerin burada / bu konserde ne işi var, bunlar bu şarkılardan anlamazlar ki” bakışlarından duyduğum rahatsızlığı ifade etmek istiyorum.1986 doğumluyum. “Lale devri çocuğu” olmayabilirim. Ama Aksu’nun “Son Sardunyalar” şarkısındaki “mektepli sevgililerdik” vb kısımları anlamam, derinlemesine hissetmem için illa 70li yıllarda mı yaşamam gerekiyordu? Hayır. Yirmili yaşlarının başındaki birçok arkadaşım “Zelzele”nin de, “Kış Masalı”nın da gayet farkında. “Lale Devri”ni ya da “İkili Delilik”i dinlediğimiz kadar, Sezen Aksu konserlerinde en az sizin kadar eski-yeni her şarkısına eşlik ediyor, şarkı sözlerine kafa yoruyoruz.Ben gözümü “Gülümse” albümüyle, “Herşeyi Yak” ile açtım. Bu kadının şarkıları farklıydı. Dokunuyordu. Zamanla içsel yolculuklarımın kraliçesi oldu, Aksu. Aşkı, acıyı, yaşamın nasıl hafifletilebileceğini onun şarkılarından öğrendim. Felsefesinden bir şeyler öğrenmeye devam ediyorum, edeceğim de. Ayrıca Serdar Ortaç veya Gülşen şarkılarıyla eğlenen bir gencin Aksu şarkılarındaki derinliği bulamayacağını düşünmek, kaba bir genelleme olabilir sadece. Kimse merak etmesin, Türk gençliği Sezen Aksu’nun her kelimesinin hatta her harfinin kıymetini çok iyi biliyor. Onno Tunçla, Aysel Gürelle, Uzay Heparıyla ortaya koydukları ürünlerin yerine yenilerinin bir daha hiçbir şekilde mevcut olamayacağını da…“Aşk nedir” sorusuna bir an bile düşünmeden “insan doğarken, yaşarken, ölürken yalnızdır. Aşk insanın bu yalnızlığını paylaşmasıdır” yanıtını yapıştıran çağdaş bir ozandır, o. Lafı fazla uzatmaya gerek yok. Sezen Aksu Sezen Aksudur. Nokta.

DÜNYANIN EN KUSURSUZ SESİ

ktu_elektronik | 03 May 2006 10:15

Japonyadaki bir ses laboratuvarında yapılan bilimsel araştırmanın amacı; ‘dünyanın kusursuz sesli sanatçısı’nı seçmekti.Laboratuvarda, eserlerden rastgele bölümler alınarak icracıların doğru ses basıp basmadıkları kontrol edildi.Aralarında ünlü yunan sanatçısı Mikis Theodarakis ‘in de bulunduğu yüzlerce sanatçı testten geçti. Theodarakis 10 puan alabildi. Sezen Aksu, Tarkan, Burak Kut, Akrep Nalan 30 puannın altında kaldı ve ‘bu şarkıcılar şarkı söylerken bağırıyor ve cihazlarımızı bozuyor’ yorumu yapıldı. Muazzez Abacı, Muazzez Ersoy, Adnan şenses, Ebru gündeş ise 80 puan alırken Kibariye’nin yüzde 100 kusursuz ses çıkardığı bilgisayarlar tarafından onaylandı. Aynı araştırma Fransa ve ABD’de de tekrarlandı.Sonuç aynıydı; dünyanın en kusursuz sesi Kibariye’ ye aitti.

alice harikalar diyarında

dreamworks | 18 April 2006 12:02

Ekşi sözlüğün arka fonunu kaldırınca kendimi alice harikalar diyarında kraliçeyle çay -pardon yeni rakı- içerken buldum, karışık duygular içindeyim.

Müslüm Gürses’in web sitesine girdiğimde -ki açılış sayfasında “ne mutlu müslümcüyüm diyene” yazıyor, gözlerime inanamadım- yeni albümünün tanıtım çalışmasını gördüm.

Albümde şunlar var;

Björk – Aşk Tesadüfleri Sever(Bachelorette)
Garbage – Bir Ömür Yetmez (The World Is Not Enough)
Bob Dylan – Hayat Berbat (Mister Tambourine Man)
Rainbow – Affet (Temple of the King)
Leonard Cohen – istanbul’a Elveda(Alexandra Leaving)
Serge Gainsbourg – artakalan (Amour Des Feintes)
David Bowie – Kış Oldum (I’m Deranged)

80’li yıllarda yaşamak ne demek?

Makine | 23 March 2006 22:56

80’li yıllarda yaşamak ne demek?

Benim için;

  1. ödediginiz her kurus verginin yol, su, elektrik
    olarak size geri dönmesi demek
  2. Kenan Evren, Erdal İnönü, Turgut Özal’ı tanımak demek,
  3. depozito toplamak adina kola sisesi
    biriktirmek demek
  4. korhan abay,cenk koray,metin milli,ersen ve dadaslar
    demek.clementine, he man, she ra, voltran, transformers demek
  5. kayahan,nilüfer,sezen aksu,
    baris manço ile büyümek demek
  6. moruk demek, herild yani demek, hey corc versene borc demek, olmaz
    maykil bende de yok cevabini isitmek demek
  7. koltukaltinda topla okul bahçesine yalniz giderken “nasilsa
    oyniycak birileri vardir” diyebilmek demek
  8. 9 voltluk pile dilinle dokunup o eksi ani yasamak,
  9. 23 nisan çocuk senliginde gelen yabanci çocuklara 5
    dakikada asik olmak demek
  10. sinek ilaci arabalarinin arkasinda biraktigi bulutta deli gibi
    dolasmak demek
  11. son dersin son 5 dakikasinda parkeleri giyip zilin çalmasini
    beklemek, hurraa kapiya dolusmak, disariya pestil olarak çikmak
    demek,
  12. sesi açip
    kismak için televizyonun dibine kadar gidip üstündeki dügmelere
    basmak zorunda olmak demek
  13. sehirlerarasi yolculuklara cikarken otobusun 302s olmasi icin dua
    etmek. bilet alirken arka kapinin onu ve tekerlek ustu olmasin demek
  14. müsaitseniz annemler size gelecek demek
  15. pkk
    saldirilarinda her gün mutlaka birilerinin öldügünü duymak ama
    anlamamak demek.
  16. gorbaçov’un kafasindaki kirmiziligin ne oldugunu merak etmek
  17. ilkokulda halley, petrol ve komancero sarkilarini uydurma sozlerle
    soyleyerek danseden tolga han ozentisi sefil dans gruplari kurmak okul
    sonrasinda ise her gun kosturarak eve gidip; bu topragin sesi
    programinda kimil zararlisi ile mucadele yontemleri, orman koylusunun
    sorunlari ve yuksek randimanli durum bugdayiturleri ile ilgili verilen
    faydali bilgilerin ardindan kamber aga ile uyanik skeclerini buyuk bir
    ilgi ile izlemek demek kucuk yasta bilinçli bir ciftci kadar ziraat
    bilgisine sahip olmak demek
  18. hadi hep birlikte,hep birlikte, biz biz olalim
    yemeklerden önceeee, lavaboya kosalim,
  19. hafta da bir kere tirnaklari keselim, firçalayip onlari tertemiz
    olalim diye sarkilar ezberleyen bir nesil olmak
  20. çok güzel bir ülkenin son yillarini hayal meyal hatirlamak, sonra
    da çivisinin çikisini görerek büyümek demek

Ya sizin için ne demek?

farkındayım

never | 28 October 2005 22:40

kendini seçemiyorsun, bırakıp kaçamıyorsun. yazmadığın bir hikayede, uzun ya da kısa vadede, az biraz keşfediyorsun. öteki olabilmeyi, yerine koyabilmeyi, geride durabilmeyi öğreniyorsun..