bildirgec.org

sevgili hakkında tüm yazılar

aşkın aşk gibi olması

nazokiraze | 09 February 2009 16:14

Her kişi yaptığı onca şeyin arasına muhakkak aşkı da koyar. Kafa patlatır, seven, sevmeyen, evli, bekar, kadın, erkek ille aşk düşünür. Pek çok şeye konudur bu aşk denen şey. Ufacık veletler bile :sizce aşk nedir türünden sorular koyar anketlerine.

Herkese göre değişen bu aşk için Eflatun ”doğumsuz, ölümsüz, artmayan,eksilmeyen bir güzellik derken, Aragon ünlü şiirinde ” mutlu aşk yoktur” şeklinde fikir belirtmiştir.

Leyla ile Mecnun, Kerem ile Aslı, Romeo ve Juliet gibi örneklere bakacak olursak, Aragon’a hak vermemek yanlış olur gibi geliyor, ancak birde şu var o aşklar mutsuz oldukları için biliniyor, bu efsanelerin perişan aşıkları kavuşsaydı biz onları asla tanıyamayacaktık. Tristan ve İsolde, Ferhat İle Şirin evlenip, çocuklarına mutlu bir şekilde şokella ekmek hazırlayıp, birlikte yaşlansalardı, destanlara konu olurlar mıydı?

sevdicekler günü geliyor.

nazokiraze | 04 February 2009 13:42

Dini bayramlarımız dışında her zaman insanları ikileme sokan günler vardır. Yılbaşı gecesi bunlardan biri, her ne kadar biz yılbaşında yeni yıl geldigi için kutluyoruz onlar gibi noel bayramını degil gibi bir durum söz konusu olsa da bu konu da insanlar ikiye ayrılmış durumda. Yılbaşı geçti 14 şubat hızla yaklaşmakta inşallah bu konuda da insanlar birbiriyle anlaşmazlıga düşmez, zira zaten bunun adet oldugu için sakıncası olmadıgı biliniyor. Her ne kadar İslam ülkelerinin bazılarında resmi olarak kutlamak yasaklanmış olsa da zaten bizim ülkemiz de o gün resmi tatil değil. Ancak işin sevgililik boyutu ayrı bir durum konumuzla alakası yok.En azından sevgililer gününde abartmadan ufakta olsa gönülleri hoş etmek kötü bir şey degildir diye düşünüyorum. Kutlama zaten bende yapmıyorum ama böyle günlerde insanlar en azından birbirini kırmasın diyorum.

İçimdeki sonsuz aşkım…

mehmetbastug94 | 23 January 2009 00:08

Her dinlediğimde anıyorum seniKalbimin içinde bir yerlerden bana el sallıyorsunGörüyorum seni,Fakat ne kadar hızlı koşsamda yetişemiyorum sana

Sana dokunmak istiyorum, sarmak istiyorumSarıpta bırakmamak istiyorum..Fakat bir ses seni iyice bulanık hale getiriyor…Artık ulaşılamaz oldun benim için,Ve senle buluşmak için;Akşamı beklemekten başka çarem kalmıyor…

mideden geçen yol

nazokiraze | 08 January 2009 17:32

Erkeğin kalbine giden yol mideden geçer yada can boğazdan gelir oda olmaz sa bir gram et bin ayıp örter şeklinde ülkemiz insanının gırtlağa düşkünlüğünü anlatan pek çok söz bulabiliriz ararsak. Evet erkeğin kalbine giden yol mideden geçiyormuş bu pek çok ülkede de böyledir.

Yalnız merak ettiğim atalarımız bu sözü söylerken gerçekten eşlerin yada sevgililerin kalbinden, midesinden mi bahsetmişler yoksa kayınvalidelerin mi? Öyle ya yaşlı kadınlar yada kaynana adayları eskiden bir araya gelince gelin adaylarının marifetlerinden bahsederlerdi. Macide hanımın kızı çok kuru, onun ablası da pek oynak hem hamam da görmüş bizim Kadriye memeleri pek sarkıkmış… gibi konuşmalar zamanla kızı aldıkça yada tanıdıkça amanın bir börek açıyor sorma benim diyen karı halt etmiş, pilavı lapa yaptı pilav beceremeyen kızdan gelin olmaz, yemeğin altını yaktı yapraklarıda kalın sardı gibisinden cümlelere bırakıyor yerini.

robottan sevgili olurmu!

admin | 29 December 2008 23:09

japon beyefendinin geç kalınmış uygulaması süper gerçekten.bir ömür boyu en güzel eştir sanırım.ama inanılmaz bir olayada imza atmış doğrusu.ropot ile de evlenilir mi demeyin!

SEVGİLİ

deelalim | 24 December 2008 13:36

Sevgili…Gecenin en karanlık yerindeyim şimdi,Bir cigara ateşinin;ışığı kadar bile olsan,Karanlığımda….Yinede seni istiyorum.Kimsenin bilmediği,Ve,Kimsenin yaşamadığı bir kentin ortasında,Kalakalsam da,Çığlık çığlığa …bir başıma,Yinede seni özlüyorum.Yarın sırf bu yüzden,öleceğimi bilsemde,Bu günün inadına seni seviyorum.

Şuursuz bir şiir

ceyhunak | 24 December 2008 11:03

Ben seni hiç tanımadan sevdim,
Tanımakta istemedim aslında, gördüğüm gibi sevmek istedim..
sevdiğim o kişinin, gördüğüm o kişi olarak benim olsun dedim,
ben seni o masum halinle,
samimi gülüşünle,
ışıldayan gözlerinle,
yargısız sözlerinle sevdim.
Ben seni yalansız, saf, ürkek duygularınla,
Ben bende ki seni değil, sende ki Seni sevdim.
Herşeye inat, TEŞEKKÜRLER sevgili..

Sevgili

ceyhunak | 18 December 2008 14:34

Sevgiliye gidiyorum..
Ellerim sana dogru uzanıyor sevgili ne olur tut,
Islanmış gözlerimden akan yaşları sen ellerinle kurut,
Sarıl bu yağan yağmurun altında bana,
ellerim hala sana tutsak uzat onları bana..
Gidilecek daha çok yol var bu aşk ugrunda,
her sapak birbirimize çıkan bir kavşak aslında,
labirent olmayalım, duyguları karmayalım,
Bu aşk ugrunda söylenecek çok söz var aslında..

SALAK

darjeeling | 05 December 2008 13:12

Bugün içindeki tüm kini kusmak istiyor. Yüzüne ,gözüne hatta ayrıca kusmak istiyor onun. HAYAT bu, ne zaman kimi ne kadar üzeceği belli olmaz diyor (kendi kendine)
Kindar, acımasız, intikam manyağı olduğu ve hiçbir şeye tek bir gözyaşı dök(E)mediği için nefret ediyor ondan. Ona hayran olduğunu hissettiği anların artık azaldığını hissediyor. Neden peki? 3 kuruşluk insanlar 1 kuruş bile etmeyecek davranışlarda bulunup, onların işlerine burunlarına sokuyorlar. Tamam soktular, peki esas oğlanın tepkisi ne çevresine? Hiçbirşey…
Anca en iyi savunma saldırıdır diyor herifçioğlu, kıza çullanıyor vaktinde yaptığı hatalar için. Bitti ulan bitti, geride kaldı o hatalar. Unutmayı öğren. Adam ol. Büyü. Koy millete lafı gerekirse.
Sevgisinin değerini bil kızın. Gittimi geri gelmeyecek çünkü bir daha geri. (gitmişliği var, inan bakmaz ardına..)
Diyor kız (kendi kendine), dertli kız. …tir et kızım.
(Adına fidan diktirmişsin geçen gün, adamında umrundaydı……….) SALAK..

aşk terk etmez..mi ?

morfik | 02 December 2008 14:24

_Bu şehir sana emanet sevgilim. Sevdamı, çıkmaz sokaklarına girdirme.
Bu şehrin kaldırımları bile üşür bensiz, kaldırımlarını ısıt, umarsız yürüyüp gitme. _

Demişti onyedisinde.

On yıl sürdü , süründü çocuk hayellerinin peşinde. Hayatın yanında çıraklık eden ruhu , aşkla oyalandı durdu. Öğrendiğinde ustalığı, elinde tuttuğu ; ilk haline benzemeyen , ne olduğu tam olarak bilinemeyen bir başına kalma korkusuydu. Hâlâ aşktı adı. Yıllara dökülen parçaları , usta ya , elbet bir araya getirilebilir sanıyordu.
En sonunda hayatla da ayırdı yolunu.