bildirgec.org

şeriatçılar hakkında tüm yazılar

Tarikatların Oluşumu

redstar | 11 July 2007 11:03

Tarikatların oluşumu İbn Arabi döneminde başlamıştır. İbn arabi gibi insanlar (el Cili hocası) Hint ve Yunan felsefelerinden etkilenerek yaşadığı topluma kendi inançlarını yaymaya çalışmışlardır. bınu da İslam ile bağdaştırmaya çalışarak islam dışı tasavvuf ve tarikatların oluşımuna zemin hazırlamışlardır. maaalesef bunuda islam dinin bir gereği, inanışı gibi göstererek topluma yaymaya çalışmışlardır. Özellikle kendilerini keramet sahibi insanlar gibi göstererek (gaybı bilme,aynı anda iki yerde bulunma, insanın kalbini okuma vb.) tamamen İslam’a ters düşen hatta küfre kadar götüren söz ve eylem içinde olmuşlardır. özellikle Vahdedi Vücud anlayışı yani herşeyin Tanrı oluşu gibi felsefi düşünceleri tamamen küfür içermektedir. bu anlayışla neye ibadet ederseniz edin tanrıya ibadet etmiş sayılacağından Firavun’un dahi mümin (inanan) olduğu gibi Kuran’a zıt bir düşünceye sahip olmuşlardır.Bu nedenle bütün dinler onlar için aynıdır.tanrıya ibadet ederler ve cehennemde azap görmüyeceklerdir.Bunların uzantısı olarak bazı şehler peygamberliğini ilan etmişler bazılarıda daha da aşırıya giderek gaybi bilgileri direk Allah’tan aldıklarını, gece rüyalarında peygamberle görüştüklerini, namaz kılarken aynı anda iki yerde olduklarını söylemişlerdi. hatta daha da ileri giderek peygamberlerden daha üstün olduklarını söyleyip gaybi bilgileri Allah’tan aracızız olarak aldıklarını peygamberler ise Cebrail (as) aracılığıyla aldıklarını söylemişlerdir.

Günümüzün şeh ve şıhlarıda Allah’u alem pek farklı değillerdir. İslam adına hareket ettiklerini söyleyenler İslam’a en büyük haksızlığı yapanlardır.bu nedenle oluşumlarına ve eylemlerine pek bazı güçlerce dokunulmaz. onlara göre zaten pasifleştirlmiş ve yönlendirilmişlerdir. Şeh veya Şıhhı kontrol altına almak demek ona bağlı olan birçok insanı kontrol etmek demektir. (wikipedia’dan alıntıdır) İster Nurcusu olsun, ister Nakşisi, dertleri ortaktır.. Şeriat.. şeriat ne demek derseniz ; anayasa yerine Kuran’ın “rehber” olarak bellenmesi, bilimin verileri ve hukukun ilkeleri yerine dinsel kuralların geçerli olması, din ve devlet işlerinin ayrı değil bir olması, yani her yerde dinsel kuralların geçerli olması, aklın ve bilimin öncülüğünde sınırsız araştırma ve eleştirme özgürlüğü yerine, İslami öğretiler gereği sorgulamadan-araştırmadan kayıtsız koşulsuz iman etme, farklı görüşleri yok sayma, özgür bireyler yerine “kul” olma, yani Arap ülkelerinde olduğu gibi, bilimsel hiçbir keşfin olmadığı bir ortamda yaşamaya mahkum olma, herkesin ve özellikle de kadınların katı baskılar altında tutulması demektir, yani bilimsel karanlık, kültürel karanlık demektir..

Günümüzde pek çok vakıf aracılığı ile gizliden bu yolda neferler yetiştirmek üzere insanlar etki altına alınıyor.. devlet üniversitelerinin içine kadar işlemişler..Ticari operasyonları olduğu için ürünleri bile satılmaktadır

Atatürk’ün Kemiklerini Sızlatan Adam

Krolock | 02 May 2007 09:51

Evet sayın arkadaşlar ülkemizde gündemi hepimiz takip ediyoruz ve şu anda ülkeyi en çok meşgul eden gerçek AKP bu zamana kadar ılıman muhafazakar bir yapı sergileselerde son Cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra artık foyaları iyice meydana çıkmıştır. Bu zamana kadar yaptıkları oportunizmden başka hiç bir şey değildir.Şöyle ki kendileri milli görüşün içinde yetişmiş olan zatlar milli görüşün aksine doğuya yönelmektense batıya yönelmişlerdir.Burdaki asıl amaç kendi baz politikaları konusunda kamoyu ve o çok korktukları ordu hasasiyetinden dolayı avrupa birliğine yönelmek doğrultusunda fikirler hürriyetini ülkeye getirmek bu sayade bu zamana kadar su altından götürdükleri siyasetlerini su üzerine çıkarmakatır.Bunlar ola dursun diğer bir gerçekte önemli yerelere atanan bürokratların seçilme kriterleri
1 imam hatip mezunu olmak
2 eşinin baş örtülü olması bu gerçeğin doğrultusunda
son büyük icraatları olacak cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kamoyunun bastırması sonucunda kendi aday olmayan recep tayip erdoğanın elinde bazı aday isimler vardı.Bilindiği gibi AKP içinde üç sözü dinlenen isim vardır R.Tayyip Erdoğan,Abdullah Gül,Bülent Arınç cumhurbaşkanlığı adaylığında ismi geçen Beşir Atalay ve Vecdi Gönül ciddi bir Bülent Arınç firenine takılmıştır.Her ne kadar R.Tayyip Erdoğan lider olsa da Bülent Arınç AKPnin ağabeyi niteliğindedir.R.tayyip Erdoğan bu olayları yine bir opportinist havayla atlatmaya çalışsada abisi dur demiş ve Abdullah Gül aday olmuştur. Evet bu ahval durumda türkiye için asıl tehlike
Bülent Arınçtan başkası değil kendisi Menemen olaylarından teğmen Kubilayın başını kesen derviş mehmetin öz be öz torunudur.Partinin diğer mensupları dışında şeriat ve benzeri tehlikelerden en çok dem vuran adamdır.Kendisine göre cumhurbaşkanlığı seçiminde dikkat edilmesi gereken bir hususda dindarlıkmış işte
Bülent Arınçtan inciler
1-60 Milyon insanı kardeş yapan laiklik değildir.”
2-1923Te Mars’tan düşmüş gibi bir devlet kurduk… Sapık ilkelerini tabu haline getirdiler… Arkasına saklanıyorlar… Ama hiçbir şey kar etmez… Ne tank, ne top… Takdiri Hüda’nın karşısında hiçbir beşeri sistem duramaz… Barajlar, barikatlar sökmüyor artık… 1 cm bile gerilememiz olmayacak… Bir ot halindeyiz… İçte dindar, dışta laik olduk… İki yüzlü olmaya mecbursunuz…”
3-Optimistler Derneğinden Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği mensuplarına varıncaya kadar bir kısım evde kalmışar ve ya bir kısım konken partilerinin müdavimleri sokakta filana bağlılık filana saygı yürüyüşü yapıyorlar