bildirgec.org

şenlik hakkında tüm yazılar

İzmir’li Penguenler Buluşuyor!

penguencg | 28 September 2007 15:58

İzmirdeki Linux kullanıcıları olarak toplanıyoruz. Bu ayın 30’u Pazar günü
hemen herkese uygun gözüktü ve biz de bu tarihte bir toplantı ile hem
birbirimizi tanıyalım, hem İzmir’deki insan gücünü biraz harekete geçirelim,
hem de bu seneki şenlik fikrilerini (linux ve özgür yazılım şenliği) alalım diye toplanalım diyoruz. Toplantı
gündeminde ağırlıklı olarak bu seneki şenlik, yeri, İzmir’de yapalım mı
yaparsak nasıl yapalım gibi konular olacaktır.

Bunun yanında fikirleri
olanlar, şikayetleri olanlar, abicim İzmir’de Linux kullanıcısı var mı,
nerede veya benim fikrim geldi diyenler için tanışma kaynaşma ortamı
doğacaktır. Çekinmeden, LKD üyesi veya değil, Linux meraklısı herkesin
gelmesini istiyoruz. Ben gelirim diyenlerden ricamız penguen (at)
linux.org.tr adresine telefon numaralarını, isim ve soyisimlerini bildiren
birer eposta geçmeleri.

4. Uluslararası Animasyon Festivaline Başvurular Başladı

2006 | 27 August 2007 12:34

Bu sene ulusal ve uluslararası olmak üzere iki kategoride yapılması düşünülen 4. Uluslararası Animasyon Festivaline Başvurular Başladı. Son başvuruların 30 Ekimde alınacagı belirtilen Festival bu sene 3-8 Aralık tarihleri arasında İstanbul Modern ve Garajistanbul‘da gerçekleştirilecek. 12 Kasımda kazananların açıklanacağı yarışmaya katılmak isteyenlerin filmlerini DVD, miniDV, 16mm veya 35mm formatlarında teslim etmeleri gerekiyor. Anasayfasına buradan ulaşabileceginiz festivalin yarışma koşullarına buradan, başvuru formuna şuradan erişebilirsiniz.

Başvuru posta adresi = Çukurcuma Sokak No:11 Beyoğlu/İstanbul. Tel: 0212 275 25 67

şenlik sonrası melankoli

kizil otesi | 30 May 2007 10:45

Evet son 2 günü burada da bahar şenliğinin,bugünde hava kapalı hafifte yağmur atıştırdı eminim herkes kaçışmıştır.Şenlik,şenlik havasında geçmemiştir mevsimlerde değişti onunda ayrı azizliğini yaşıyoruz ;bir yanıyoruz sıcaktan bir yağmur yağıyor ıslanıp kaçışıyoruz. Ne iş anlamadım;Hey Allahım işler bozuk heralde sona yaklaşıyoruz diye düşündürüyor beni topluca dünya olarak :/ Neyse ya, bir dinginlik sardı bak beni şimdi,aslında bu yağmurda ıslanmakta ayrı bir güzellik tabi ıslandıktan sonra direk eve gitmek şartı ile,o halde kimseye görünmek istemem lakin üstüm başım ıslak;saçlar keza öle ve makyajım akmışken hiçte güzel bir görüntü sergilemem insanlara karşı.=)Zaten yağmurdan sonra eve gidip bir güzel neskafeyi yudumlaması lazım malum kişinin,yağmurun üstüne bırakmış olduğu hoş duygudan bir an önce kurtulmamak mümkünse o hissi uzatabilmek için inceden sakin bir müzik eşliğinde elinde kahvenle manzaraya karşı oturup yudumlayacaksın hayatı,gözünün önünden hayatın beklentilerin,umutsuzlukların,mutsuzlukların gelip geçecek sonra insan oğlunun ne kadar doyumsuz olduğunu ve nankör olduğunu anlayıp kendine söyleneceksin sonra neden böle yaratıldığını düşüneceksin ama işte böle gelmiş böle gider deyip “Büyük sona” daha ne kadar kaldı acaba diye hesaplamaya başlayacaksın,gelip geçmiş olan tam 22 yıl var kocaman bir 22 yıl hiç kolay değil ama gelmiş ve geçmiş…Oysa nasılda teker teker ve yavaş yavaş ilerliyor geriye baktığında da ne kadar uzak görünüyor diye hayatı da suçlarsın sana kötü bi plan hazırladığını düşünerek,yolculuk nereye? daha ne kadar ilerleyeceğim diye ilerlerken tabi daha ne kadar acı çekeceğini de düşünürsün sonra nasıl bir ölümün seni beklediğini,hani sende bilirsin internette nasıl öleceğimizi bize bir nevi söylemeye çalışan testler var ya aynı onlar gibi,acaba kalp krizinden mi dersin sonra geçmişteki ölümlerini hatırlayıp,yok yok benimde sonum kanser dersin nede olsa genetik bir sorun bu,babadan oğula geçer yada babadan kıza da geçer mi? diyede düşünürsün,bu cinsiyet farkı etkiler mi acaba diye saçma sapanda düşündürür bu illet,boğazında bişeyler takılır tükürüğünü bile yutkunamazsın.İnsanın birden içini bir sıkıntı basar nefes alırsın ama aldığını farketmessin giden herkesin ardından nasıl hayat devam ettiyse,sende ölsen aynı şekilde öyle devam edileceği bilinci uyanır,peki bu bilinç bencilce değil midir?Peki neden ölüyoruz diye düşünmeye başlarız,ölmesek,hiç bir insan ölemese diye düşünmeye başlarıs sonra İstanbul’un o en kabalalık caddesi beynimize şimşek gibi çakar,karınca gibi insanlar bir yerlere yetişmeye çalışarak hızlıca farklı yönlere ilerlediklerini izlerken buluruz kendimizi,,,bu kadar insan nereye gidiyor niye gidiyor?Hepsinin bir ailesi olduğunu düşünürsek ne kadar da fazla insan var diyerek birden bu insan yoğunluğunu tabiki dünyanın kaldıramayacağını anlayarak dünyanın işleyişine hak veririz,evet elbette bir dönüşüm olmalıydı birileri gidip birileri gelmeliydi bu döngü böle ilerlerdi ama daha az acı veren yada hiç vermeyen bir yöntem yok muydu bu döngünün devamını kılacak böyle mi olmak zorunda?Hiç gelme eğer gideceksen demiş şarkı sözünde solistin biri,ürkek buz tanesi zamanın gelince eriyeceksen gelme demiş…Haklı mı peki evet eğer yok olucaksak zamanı gelince, demek ki aslında acı veren hayat değil,zaman!Geçmesin zaman,eskitmesin bizi diye içimizden geçiririz bu sefer zamana söveriz,peki bu sefer zaman geçmese ne olur?İyi kötü yaşadıklarımız tekrar aklımıza gelir,kötü şeyleri yaşamak istemeğimiz için yaşadığımız iyi şeylerden de olacağımız durumunu idrak edince onları feda edip etmeme kişinin kendi bünyesiyle alıp vereceği bir durumdur eğer şahsi konuşucaksak kötü şeyler olsa da güzel şeylere ulaşmak için kötülere katlanmak gerektiğini düşünür,yüzümde “benim hala umudum var” ifadesi yaratmaya çalışırım,bir yandan da Emmiliana Torrini’nin What’s the problem? I don’t know deyip dead things,sad things have to happen sometimes şarkısını dinleyerek kendimi buna inandırmaya çalışırım,adeta şarkı beni motive edilmek için yazılmış olduğunu düşünüp yüzümde oluşan “ne hissedeceğini bilemeyen” bi ifadeyle pencereyi açarım ve gözlerimi kapatıp yüzüme yağmur sonrası serin havanın yüzüme çarpmasını beklerim bir yandan da toprak kokusunu içime çekerim,o esnada insan ne düşünür?Huzur…huzurun tanımı yapılamaz o böyle bir histir,dolayısıyla onu anlatmaya başlamadan sevdiğim bir şarkıyı mırıldanıcam ve omzumda bir el hissedince aniden gözlerimi açıcam ve gerçek dünyaya hoşgeldin diyen bakışlarıyla arkadaşım elinde başka bir bardak neskafeyle beni karşılayacak,yada bana öyle geliyor…

6. Linux ve Özgür Yazılım Şenliği

ocun | 01 May 2007 16:02

Linux Kullanıcıları Derneği‘nin düzenlediği ve Ortadoğu Teknik
Üniversitesi’nin destek verdiği 6. Linux ve Özgür Yazılım Şenliği3-6
Mayıs 2007 tarihleri arasında ODTÜ Kültür ve Kongre Merkezi’nde
yapılacak.

4. Şenliğe katıldığımda linux hakkında çok az bilgim olmasına rağmen çok yararlı şeyler öğrenip,çok keyif aldığım bir organizasyon olmuştu.hatta satın aldığım kubuntu cd den birde kupa kazanmıştım, ailecek severk kullanırız hala 🙂

İnek şenliğine hazır mısınız?

serdarsabri | 21 January 2007 11:11

Cowparade 01 Ağustos – 31 Ekim 2007 tarihleri arasında, İstanbul‘da. Bu tarihlerde Nişantaşı’nda gördüğünüz inekleri beslemeye ya da kovalamaya çalışmayın, bunlar sanatçılar, ünlüler ve halk tarafından tasarlanmış inek heykelleri.

CowParade İstanbul’un ardından ineklerin büyük bir kısmı açık artırma ile satılıp elde edilecek gelir AÇEV, Sokak çocukları Rehabilitasyon Derneği’ne ve TEMA Vakfı’na bağışlanacakmış.

Apple Festival

hales | 24 November 2006 13:43

Kanyon’da 4 gün sürecek Apple Festivali başladı.Cumartesi -Pazar dansçılar, bisikletçiler ve de djler ile şenlenecek: ) iPod dinleme kuleleri, iMacler test için kullanıma hazır. isteyenlerin anında photobooth la fotoğrafını çekip maille yolluyorlar.