bildirgec.org

semaver hakkında tüm yazılar

sıradanın olağanüstü öykücüsü: sait faik

kahramancayirli | 02 February 2008 20:57

edebiyata iki yazılık ara vermiştik. yıldız tilbe’den sonra da iyi bir şiirden bahsetmiştik. ki perihan mağden’in şiirlerini genel olarak da beğenirim. sanırım mağden’in sadece romanlarını sevemiyorum..
öykülerle aranız nasıldır bilmem ama iyi bir öykücüden söz etmek istiyorum. tek amacım var. belki biri okur bu yazıyı. belki bir kitap okumak ister. belki de daha önce tanışmadığı bir kaleme merhaba demeyi..
sait faik’in yazdığı öyküler bilinir en çok. oysa yazarın birtakım insanlar ve kayıp aranıyor adlı iki romanı ve şimdi sevişme vakti adlı bir şiir kitabı da var. georges simenon’dan yaşamak hırsı adlı bir kitabı çevirdiğini de ekleyelim.

semaver

makaleci | 20 November 2007 11:11

Arkadaşlarla ‘hadi bakalım buluşup bir şeyler içmeye gidelim!’ dedik mi, bellidir program… Pratik hayata teslim olmuş modern pastanelerde daldırma diye tabir edilen poşet çaylardan içilip biraz laflanacaktır. En iyi ihtimalle bu pastanelerde ‘demleme çay alacağım yalnız ben!’ deyip gelecek olan kapkara olmuş mide kazındırıcı, hafif ılık bir içeceğe rastlama şansınız olabilir. Bu tür yan ihtimallerle uğraşmamak, sohbetin orta yerine ‘of be şekerim, bir çay içemedik keyifle’ dememek, ağız tadını en azından o gün için koruma istiyorsan öyle özel bir muhabbet gününde ağız tadıyla çay içmeye, semaver keyfi yaşamaya programlanacaksın…

Antalya’ da denize nazır çay bahçeleri vardır genişçe parklar içinde… Semaver keyfi bu şehirde en güzel buralarda yapılır en azından bana göre… Bol sigara dumanlı, nargileli fiyakalı ortamlar yok değil, son zamanlarda sayıları da iyice arttı fakat bu klasikleşen açık hava deniz kenarı keyfi semavere en yakışandır bu şehirde…

Çok sevdiğim semaveri size tanıtmaya çalışacağım, buyrun…

Okul sabahları

buddhala | 15 October 2006 23:11

6 dakikada bir ertelediğim alarm sesi… Hatta 6 dakikada bir erteleyeceğimi bildiğim için saat 7 yerine 6 buçuğa kurduğum alarm… Ama bünye kandırılmıyor, kaldırılmıyor uykudan. Yazdan kalma ufak bir sinek vızıltısı. Öldürmedim sineği, kışı çıkarırsa ona kendi ellerimle ikram edeceğim kanımı ödül olarak. Sabahları bana Red Bull Air Race i andıran iniş çıkışları ve toneleriyle görsel bir ziyafet ve gürültü kirliliği sunuyordu. Ben de ağzımı üç filo yarasayı barındıracak kadar açtıktan sonra bir güzel gevşeyip yataktan doğruluyordum. Bazen dikkatimi çekiyordu bu sinek, esnerken türbülansa kapılmış bir hali vardı. Havada savsaklıyordu. Artık ağzımı fazla açmamaya dikkat ediyordum. Sineği kaybedemezdim.