bildirgec.org

sanal hayat hakkında tüm yazılar

SANAL HAYATLAR

hag | 17 December 2009 16:28

Sanal yaşam tarzı hepimizin bir parçası oldu.Gerçek yaşamda sahip olamdığımız hayat standartlarına sanalda olsa sahip olabiliyoruz.Facebook günlük rutinimize dahil oldukdan sonra sohbetlerimiz yazışma üzerine kuruldu.İlk altyapı çalışması ceptelefonlarından mesaj yollamak ile başladı.Sonra mail gönderme ve ardından MSN geldi.ICQ bu konuda patlama yarattı ve Facebook herkesin dahil olduğu büyük bir sohbet ortamına dönüştü.Sanal bombardıman altında Facebook üzerinden oynanan oyunlar yaşamımızda ikinci bir sanal hayat kurulmasına yol açtı.Farmville,Cafe World,YoVille bu oyunlardan bazıları,bunların içinde ençok tutan Farmville.Tarla sahibi olmak ne çok özlem duyulan birşeymiş.Gerçi zevkli bir oyun,ama gerçek hayattaki sohbetleri bile değiştirdi.Arkadaş ortamlarında (Tarlana ne ektin,bana koyun yollasana,hemene gidip ürünleri toplamam lazım) gibi garip diyologların doğmasına neden oldu.Sanalla gerçek yaşamı birbirine karıştırdık.Her geçen gün internet başında geçen zamanımız artıyor.Sosyalleşme topluluk içinde olamaktan çıkıp internet üzerinden oluyor.Sohbet ve tartışma sitelerinde sanal arkadaşlarımız doğuyor.Gerçek ismini ve yüzünü bilmediğimiz insanlarla dertleşir bir hale geliyoruz.Bilgisayar başında hareketsiz durmaktan vücutlarımız hantal bir hal alıyor.Bunlar teknoloji ve internetin birer getirisimi yoksa gerçek yaşantımızda sahip olamadıklarımızı sanal dünyadamı arıyoruz.Zamanımız evde ve internet cafelerde oyun başında helak olurken hayatın güzelliklerini ve yüzyüze ilişkileri öldürüyoruz.

Google Lively yayında!

dislek | 10 July 2008 07:57

Google Lively
Google Lively

Google sessiz sedasız kendi sanal dünyasını yayına soktu. Karşınızda Google Lively

Şu an için beta aşamasında olan Lively bir çeşit Second Life olarak değerlendirilebilir. Google hesabınızla giriş yaptıktan sonra kendi karakterinizi oluşturup kendi odanızı düzenliyorsunuz ve arkadaşlarınızı odanıza davet edebiliyorsunuz. Burada arkadaşlarınızla sohbet edebilir, öpüşebilir ya da kavga edebilirsiniz…

Lively’de kendi sanal hayatını yaratmak isteyenler yarattıkları odalarını Facebook profillerinede taşıyabilirler bunun yanında odalarında bulunan TV’den Youtube videolarını izleyebilir ya da sanal resim çerçevelerine fotoğraf yerleştirebilirsiniz.

yeni bir sanal yaşam ağı: myminilife

abacus | 21 May 2007 11:33

myminilife secon life a rakip oluyor
myminilife second life a rakip oluyor

yaklaşık 5 milyon kullanıcısı olan second life‘a yeni bir rakip geldi. myminilife adıyla second life’ın karşısına çıkan myminilife sahte hayatlarını çoğaltmak isteyenler için birebir. konsept haricinde myminilife’ın getirdiği tek yenilik second life’ın kayıt prosedürünü kısaltmış olması.

Second Life

Clicia x | 09 January 2007 14:59

Yeniden hayata gelseydiniz nasil yasamak isterdiniz? “Second Life” (Ikinci Hayat) internette hizla kullanici sayisi artan real-time, interaktif bir dunya sunuyor. Ustelik scripti Open Source olarak sunan bu ortamin yaraticisi Linden Labs, herkesin programin gelismesinde katkisini bekliyor. Second Life’da kendi avatarinizin fiziksel goruntusunu siz secebilir, cevresi sularla cevrili birkac kita ve adalardan olusan bu sanal dunyada arsa satin alabilir, kendi evinizi kurabilirsiniz. Mobilyadan otomobile kadar kendiniz tasarlayabilir ya da bir alisveris merkezinden satin alabilirsiniz. Deniz kiyilarina tatile gidebilir, sectiginiz arkadaslarinizla barda icebilir, dans edebilir, romantik olabilirsiniz. Hersey ekrandaki menulerden size sunulan secenekleri mouse’la secmenizle gerceklesiyor. Zamanla objeleri yaratmayi, tutup birakmayi, belli yerlere yerlestirmeyi ogreniyorsunuz. Bir yerden bir yere “teleport” denen bir sanal ulasim sistemiyle aninda ulasabiliyor, sonra ya yuruyerek, ya kosarak bazen de ucarak (!) cevreyi kesfedebiliyorsunuz. Insanlarla haberlesme, arkadas edinme (networking) yine klavye uzerinden chat yaparak ya da mesaj yollayarak oluyor. Bu da normal yuzyuze konusmanin yerini alamiyor elbette.
Daha ilginc tarafi, IBM gibi buyuk firmalarin (herkese acik olmasa da) adalarina gidip IBM ile ilgili bilgiler elde edebilir, sanal konferanslara katilabilirsiniz. Buyuk firmalarin insanlarin davranissal verilerini bu yolla toplayacagi, insan kaynaklarinin burada mulakat yapacagi olasiliklari akla geliyor. Hatta daha ileri gidilip, guvenli sistemler saglanbilirse insanlar tasarimlarini, buluslarini burada tartisip simule edebilirler. Elbette bunun zihni mulkiyet (IP) boyutu nasil gudulur, o ayri konu.