bildirgec.org

safranbolu hakkında tüm yazılar

Ağustosta Karadeniz

nacak | 10 June 2009 14:47

Yılın dört mevsimi çalışan, 7/24 her an iş çıkabilir diye hazırda bekleyen ben, aslında tatil diye bir kavramın iş hayatımda yeri olmamasına rağmen, yaz kış demeden kısa-uzun hatta günübirlik şehir dışı gezmelerine bayılırım. Bu yıl gidecek bir yer bulamadım halen yaz için. Ama 2007′ de baştan başa dolaştığım Karadeniz tutkum başladı gene. Yazarsam yenerim bu duyguyu dedim ve klavyeye sarıldım. Gelintülü şelalesi mevzusunun açılmasından mı depreşmiştir bilinmez sanki birisi boynuma zincir vurmuş çekerek götürmek istiyor beni Karadenize. Havası ve yemekleri dokunmakla bünyeme kendimi zabtetmek zorunda kalıyorum zor da olsa.

Ağustos ayı Karadeniz gezimizin başlangıç ayıydı. İlk durağımız Samsun oldu. Çok sıcaktı hava. Karadenizde güneş olmaz diyerek binlerce km uzakta bıraktığım evimde kalan güneş gözlüğüm olmadan kendimi çok savunmasız hissettim güneşe karşı. İlk olarak Bandırma maket gemisini gezdik. Sonra bir müze gezisi hemen yakınında geminin. Ardından parktaki anıt önünde fotoğraf çekip Fatsaya doğru yola çıkıyoruz. Karadeniz Fatsa’ dan sonra başlar derler. Gerçekten de Fatsa’dan sonra sözün gerçekliğini bizzat kanıtlamış oluyoruz. Fatsa’ ya giden yolda uzun saçlının yeri diye bir yer var dediler. Medyum Ketonun mu ne kardeşiymiş. Canı istediği zaman çok güzel karşılarmış müşterileri bazen de sopayla kovalarmış. Oraya gidemedik korkudan.

Eski Safranbolu Evleri

sudenayay | 25 October 2008 23:10

Safranbolu adını, dünyanın en pahalı bitkisi olan safrandan almaktadır. Eski Safranbolu evlerinin mimarisi çok güzel olduğu kadar, ilginçtir. Evler genelde üç katdan oluşmuştur. Kalabalık ailelere uygun dizayn edilmiştir. Çıkmalar vardır. Evlerin pencereleri dar ve uzundur. Açılan kanatlı pencerelerde ayrıca muşabak denilen kafesler bulunur.

Hayattayken (ölmeden önce ) gidin mutlaka-4:Mardin

kalamara | 24 August 2008 12:00

Evet Safranbolu’dan sonra Unesco tarafından Dünya miras listesine alınan şehirlerimizden biridir Mardin…

1999 – 2002 yılları arasında görev yaptığım bu şehir ( ilk memuriyet yıllarım ) kalıcı izler bıraktı hafızamda..
Merkeze kilometrelerce uzak olsamda mutlaka 2-3 ayda bir görüyordum Mardin şehir merkezini…
Atatürk içinde Mardin’in ayrı bir önemi vardı. Çünkü General olduğunu bu şehirdeyken öğrenmişti.
Mardinde yapılan kazılarda MÖ 4500’lü yıllardan başlayarak Subari, Sümer, Akad, Hitit, Asur,Roma, Bizans, Arap, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait birçok eseri içinde barındıran bir açıkhava müzesi olduğu ortaya çıkmıştır.
Gezilecekyerleri tabiki mevcuttur.Ancak yazları çok sıcak, kışları soğuk ve çok kar yağışlı olduğundan her zaman gezmek elverişli olmayabilir.

Mardin’e geldiğinizde Hasankeyf’i görmeden sakın gitmeyin derim. Diyeceksinizki Mardin nerede Hasankeyf nerede…Oraya kadar gelip Hasankeyfi es geçmek olmaz.Dünyanın ilk ve tek açılır ve kapanır taş köprüsü buradadır. Bizanslılara ait kayalara oyulmuş mezarları da görme imkanı vardır. Konaklamak için de çeşitli alternatifler mevcuttur. Oteller, çeşitli konaklar, öğretmenevi vb..
Geriye bu açıkhava müzesini gezmek kalıyor.
Ölmeden önce tabi.Haydi kolay gelsin.

Ölmeden önce mutlaka gidin-2:Beypazarı

kalamara | 12 August 2008 10:37

Evet Safranbolu’dan sonra daha 2 gün önce bulunduğum bir yeri tanıtmak isterim. Beypazarı
Beypazarı’na Ankara-Yenikent-Ayaş yolundan yaklaşık 100 km gidilerek ulaşmak mümkün.
İlk önce Hititlerin yerleştiği bölge Friglerden Romalılara,Bizanstan Osmalıya kadar farklı uygarlıklar yaşamıştır.
Gidilecek yerlerin başında İnözü Vadisi geliyor.

İnözü vadisinde onlarca yemek restoranı var. Doğa ile başbaşa olacağınız bu yerde Kartaldan,tavşana kadar çok çeşitli hayvanları görmeniz mümkün.
Gezilecek yerler İnözü Vadisi ile sınırlı değil.Çok sayıda gezi mekanı mevcut.

Ölmeden önce mutlaka gidin: Safranbolu

kalamara | 06 August 2008 16:05

Cennet vatanın her köşesi ayrı güzel…Tıpkı size anlatmaya çalışacağım yer olan Safranbolu gibi.
Ankara’ya 230 km uzaklıkta olan Karabük’ün şirin ilçesi olan Safranboluyu anlatmak çok uzun sürer.
Ben sizi sıkmadan en çarpıcı detayları vermekle yetineceğim.Önce o tarihin dokusunu yüzyıllarca üzerinde hoş bir elbise gibi taşıyan evleri ile başlayalım.
İlçede 200-250 yıl önce yapılmış yaklaşık 2000 tarihi ev bulunmaktadır.Bunların 1000 kadarı Unesco ve Kültür Bakanlığı tarafından koruma altına alınmıştır.Safranbolu Paleolitik çağdan beri bir yaşam merkezi olmuştur.
Tarihi evler içine girildiğinde sizi o döneme götüren müthiş bir atmosfere sahip.Bölgede sırasıyla;Hititler,Frigler,Lidyalılar,Persler,Helenistik Krallıklar,Romalılar,Selçuklular,Candaroğulları ve Osmanlılar egemenlik sürdürmüşlerdir.

İLGİNÇ EVLER

guddicini | 04 October 2007 09:15

Her ne kadar gezsek de gidemediğimiz göremediğimiz yerler çok. Benim en çok insanların zamanlarını geçirdikleri evler hep dikkatimi çekmektedir. Mesela dizilerden gördüğümüz Urfa’nın evleri

veya ülkemizin sembolü olan Safranbolu evleri, Anadolu köylerinin avlulu evleri benim için inanılmaz güzelliktir.

Safranbolu evleri
Safranbolu evleri

Oralarda yaşamak bir ayrıcalıktır diye düşünürüm. Ama bu evleri gördükten sonra gerçekten biz insanların harikalar yarattıklarını bir kez daha gördüm.

Çin’deki toplu konutları da sizlerle paylaşmak istedim. Bana çok ürkütücü geldi. Her zaman İstanbul’daki apartman hayatı için çekilmez, çok kötü diye hayıflanırken o fotoğraflardan sonra halimize şükrediyorum.