bildirgec.org

İzlediğim filmler arasında, sonunu tahmin edemediğim filmleri paylaşmak istedim. İzlemek isteyenler olabileceği için, bunların arasında en beğendiğim filmleri kısaca anlatmak istiyorum.

ORPHAN (EVDEKİ DÜŞMAN)

ORPHAN (2009) ABD, Almanya, Fransa, Kanada

Film, şimdiye kadar izlediğim filmler arasında, sonuna en çok şaşırdığım filmdi. Filmi izlerken sonunun bu şekilde biteceğini tahmin etmek çok zor. Konusuna gelince; Kate (Vera Farmiga) ve John (Peter Sarsgaard), doğmamış çocuklarının ölümü nedeniyle sorunlar yaşamaktadır. Bu sorunları aşmak için bir çocuk evlat edinmeye karar verirler. Gittikleri yetimhanede Esther (Isabella Fhurman) adındaki küçük bir kız onları çok etkiler ve onu yanlarına almaya karar verirler. Ama filmin afişinde de yazdığı gibi Esther’de bir sorun vardır. Zamanla Kate, Esther’in sevimli maskesi’nin altındaki gerçeği görür. Eşine ve çevresindekilere onun gerçek yüzünü göstermeye çalışır. Eğer izlemediyseniz gerçekten tavsiye edeceğim bir film.

e-posta

Bilindiği gibi bir süre önce türk kullanıcılar için hem prestij sağlayabilen hem de kendi isminizi taşıyan bir mail adresi sahibi olabilmeniz amacıyla microsoft, popüler mail servisi hotmail‘e tr uzantısını eklemişti ve bunu belli bir ücret karşılığında pazarlamakta idi.

jenerik klavye

ancak artık bütün türkiye lokasyonlu kullanıcılar hotmail.com.tr uzantılı mail adreslerine ücretsiz olarak sahip olabilirler. siz de eğer biraz şanslıysanız [email protected] şeklinde bir adres sahibi olmak için buradan işe koyulabilirsiniz.

msn messenger

Bir kez daha hatırlatalım ki, yine bir microsoft ürünü olan msn messenger programıyla yeni tr uzantılı mail adresinizi hiçbir ek işlem-ayar yapmadan hemen kullanabiliyorsunuz.

Dünyanın en prestijli fotoğrafçılık ödülü olan pulitzer ödülleri 2008 yılı yarışması sonuçlandı ve ödüller sahiplerini buldu.
Gazetecilik, müzik, drama gibi çeşitli dallarda da ödülleri bulunan pulitzer dünyanın sayılı ödülleri arasında yer alıyor.
2008 yılında fotoğrafçılık alanında ödülü Preston Gannaway isimli bayan fotomuhabiri kazandı.
Gannaway’in ödüllü çalışmalarına buradan ulaşabiliriz.
Pulitzer’in daha önceki ödüllerine bakmak isterseniz bu linki kullanabilirsiniz.

Steve’in öğretim üyesi halleri

Kurucusunun Steve Jobs(belki de başkasıdır), adının Apple olduğu bir üniversite düşünün, herhalde böyle bir üniverste en okunası üniversite olurdu?

Apple kendi üniverstesini açmaya hazırlanıyor, üniversitenin dekanını bile bulmuş; Amerikanın en prestijli üniverstelerinden Yale Üniversitesi dekanı Joel Podolny! Apple, joel Podolny’e başkan yardımcılığını da vermiş. Üniversite gelecek yıl hizmet vermeye başlayacak başlamasına da üniversteye giriş şartları biraz ağır, öyle öss’de 360 puan filan yetmiyor, Apple’da çalışmalısınız:)

Geçtiğimiz Cuma sinemaya giren Prestij filmini dün izleme fırsatım oldu. Okuduğum yorumlar sonrası beklentim fazlaydı. Özellikle ülkemizde ‘Akıl Defteri‘ olarak gösterime girmiş olan ‘Memento’ ve ‘Batman Başlıyor‘ filmlerinin yönetmeni olan Christopher Nolan‘ın bu filmin de yönetmeni olması beklentimi daha da arttırdı. Filme giderken Nolan’ın yine flashback kullanarak bir ileriye bir geriye gidip geleceğini tahmin etmiştim, ki öyle oldu. 1890’lı yılların sonu Londra’sında geçen film birbirine rakip iki sihirbazın mücadelesini anlatıyor. Bu sihirbazlardan biri Christian Bale, diğeri ise Hugh Jackman. Eğer sihirbazlığa veya sihirbazlara bir ilginiz varsa filmi izlemek için ekstra bir nedeniniz olmuş olur. Ama ben iyi bir sinema izleyicisinin bu filmi kaçırmaması gerektiğine inanıyorum. Çünkü senaryo çok orjinal, oyuncu performansları göz kamaştırıcı. Filmin son 15 dakikası yaklaşırken yavaş yavaş hayalkırıklığına uğramaya başlıyordum ki yaşanan gelişmeler tüm düşüncelerimi alt üst etti. Nolan, seyirciyi bu filmin güzel olduğuna inandırmayı başarıyor. Üstelik hiç beklenmedik bir finalle. ‘Prestij’, sihirbazın yaptığı şovun finaline deniyor. Nolan ise ‘Prestij’ filminin finalini yine ‘Prestij’de yapıyor. Şahsen beğendim ve izlemenizi tavsiye ederim.

Turkcell, kontörlü hatlara da GPRS’ten internete erişme
imkanı verince sevinmiştim. 60 Kb’lik bilgi için 1 kontör
ödemek de cazip gelmişti. En azından e-posta okumak için
güzel bir kolaylık olacaktı.

Hemen telefonumun GPRS ayarlarını yaptım.
Başladım Wap üzerinden gezinti yapmaya.

O da ne!

Telefonumun kontörleri, yurtdışı görüşme yapıyormuşçasına
düşmeye başladı. Bir dakika geçmeden 50-60 kontörüm gitti.

Bağlantıyı kestim. GPRS ayarlarının bir kısmını sildim.
Fakat IP ayarlarına dokunmadım.
Yanlışlıkla telefonumun @ tuşuna bastığımda, GPRS ayarlarını
bozduğum halde kontörler yine düşmeye başladı.

vertu

vertu constellation adı verilen bu el yapımı telefonlar adeta mücevher olarak kabul ediliyor. tasarlanırken klasik uçaklardan esinlenen bu modeller uzay mekiklerinde kullanılan kaplamlar ile sağlamlaştırılmış. müsriflik adına iyi bir yatırım olabilir. ayrıca daha falza bilgi içim, şuraya, buraya bi göz atın.