bildirgec.org

öfke hakkında tüm yazılar

Web Sitenize Kuşak şeklinde BAYRAK ekleyin

NLPMaster | 12 July 2007 18:02

Sitenize Bayrak ya da bir resimekleyebilir; duygu düşünce ya da değerlerinizi yansıtabilirsiniz.
Sitenize Bayrak ya da bir resimekleyebilir; duygu düşünce ya da değerlerinizi yansıtabilirsiniz.

Web sitenize bağrak ya de bunun yerine bir logo, yazı kuşak eklemek ister miydiniz?
Hem istenizi daha çık kılabilecek hemde tavrınızı, duygu ve düşüncelerinizi, ideolojinizi, sevginizi iletebilecek bu şık ekleme için yapmanız gerekenler adımadım bu bağlantıd anlatılmış.

Pssşttt… Sevgili

plakton | 18 June 2007 09:32

Evet, yine ben… Neden buradayım bilmek ister misin? Yok, yok öyle kolay anlatmam. Bekle… Hemen olmaz. Tadını çıkartmam lazım önce… Kolay lokmalarla beslemiştim seni… Ama şimdi anlıyorum ki hata etmişim. Kelimelerimi öldürüp geliyorum yanına… Ölsünler ki duymasın kimse ve söylemesin benden başkası…

Çok mu merak ediyorsun ne diyeceğim, öyle kulak kesilmiş bekliyorsun beni…Ne söyleyecek acaba bunca günden sonra? Acaba nereden başlayacak. Yalvaracak mı? Yoksa dizlerime mi kapanacak? Hadi BENCİL sende…

Tamam, tamam kızma Pssşttt… Acele etme ama… Bekle… Bu kelimelerimi toplamalıyım önce, gidişinin ardından pek bir dağıldı garipler, bilirsin gidişinin ardından pek bir konuştular ya. Susturayım önce. Bekle ama. Kelimelerimi öldürüp geliyorum yanına… Ölsünler ki duymasın kimse ve söylemesin benden başkası…

Ben ve Martı ve de Yazar…..

plakton | 31 May 2007 01:10

“Ay yoktu ortalarda. Yıldızlar küskündü geceye” Gene geldim işte. Malum cıbıldak tepedeyim. ”Gün biteli çok olmuştu bu şehirde de. Gece kasıp kavuruyordu, yalnızlığı vuruyordu yüzüne” Tabiî ki yalnız olacaktım. Olmalıydım da. Bir martıyı dövdüğümü nasıl açıklaya bilirdim ki? Sonra bütün hayvan hakları dernekleri falan ayaklanırdı. Neme lazım işi sağlama almalı gözükmemeliyim. ”Her şeyi örtüyordu gece karanlığıyla. Örtemediği sadece acısıydı.” Yazar deşme. Bak deşme yaramı. Tamam, adımı bilumum ortamlarda Anti-Romantik ‘e çıkarmış olabilir, ama daha savaş bitmedi. Ben, ben ki senelerce romantik olacam diye resmen k…..mı yırtmışım. Bi salak martıya yenilmem arkadaş.

Ben ve Martı…

plakton | 28 May 2007 17:17

Bak inanmazsın ama vallahi bilmiyorum, nerede olduğumun, önemi de yok aslında. Zaman mı? “Ilık rüzgârlı bir ilkbahar sabahı. Vakit hayli erkence.” O kadar ki martılar ters ters bakıyorlar. Sinir ettim onları anlaşılan. “Bizim çıplak kıraç tepedeyim; aşağısı uçurum önüm sanki uçsuz bucaksız deniz”. Öyle olmadığını biliyorum ama düşünmesi hoşuma gidiyor işte. “Yaşlı bir ağacın gövdesine dayandım”. Yo düzeltmeliyim yaşlı ben miyim ağaç mı bilmiyorum. Yaslandım işte. Çorak burası biliyorsun yok ki başka bir şey. Hazırlıklı da gelmedim kahretsin. Romantizm yapacağımı nereden bileyim. Planlı olup yanıma yere serecek bir şey almamışım.
Yapacağım işte aklıma koydum bir kere. Gecenin bir vakti yâda sabahın köründe, bu çorak tepede, elimde… Al işte içecek bir şey de yok. Kuru kuruya yapacağız romantizmi de artık. Bazen çok kızıyorum kendime. Böyle şeyleri beceremiyorum diye. Olmaz ki kardeşim yapacaksan bir işi kuralına göre yapacaksın. Elini kolunu sallaya sallaya gel sen. Sonrada romantizm yap. Esasında aceleden olduğunu biliyorum. Kafam yerinde olsa iyi plan yapardım aslında. “Bu kadar kızmamalıyım belki kendime. Ne de olsa elimde senden sonra kalan tek şey bu.”

internet intikamı

sendorm | 28 May 2006 08:18

işte bu arkadaş
işte bu arkadaş

Resimdeki arkadaş, ebay üzerinden donanımsal özelliklerini yanlış belirttiği ve çalışmayan bir laptop satmış.
Sinirlenen alıcı parasını da alamayınca işte bu yönteme başvurmuş.
Amir adlı kardeşi tüm dünyaya rezil ediyor.
Olayı özetlemek gerekirse, laptop her ne kadar çalışmıyor da olsa harddiskinde saf Amir arkadaşın birçok bilgisi (msn şifresi, bir kaç cvsi, yüzlerce fotoğraf gibi) yer almakta.
Siteyi yapan abim en alta paypal butonu eklemeyi de unutmamış. Kazıklandık ama bir el atın da zararımızı çıkaralım şeklinde.

biz neye kızmışız biliyor muyuz? yoksa bilmede

john.doe | 06 February 2006 00:51

biz neye kızmışız biliyor muyuz? yoksa bilmeden mi kızıyoruz? öfke en ilkel duygumuz mu? yapılanlar provakasyonmu? provakasyon yaptıklarımız mı? iki çizgi bir söze mi yıkılır bütün inançlar, söz sahibine ait ise neden gocunuruz, bu konu gündemi kasıp kavurur, elçilikleri yakarken neden sessiz kalırız… neden konuşmayız, yoksa konuştukça daha da mı korkarız, korktuğumuz içimizde…