bildirgec.org

öfke kontrolü hakkında tüm yazılar

duygusal zeka

massay | 30 October 2009 10:47

EQ: Duygusal Zeka
1980 yılı sonunda Amerikalı iki psikolog, Yale’den Peter Salovey ve New Hampshire’den John Mayer empati, bilinç ve duygusal denetim gibi insan özelliklerini bir araya toparlamak için etkin bir yol arayışı içine girerler.
Birden karşılarına “duygusal zeka” adında akademik çevrelerce bilinmeyen bir tanımlama çıkar. Daha sonra The New York Times yazarı ve psikolog Daniel Goleman bu kavramı en fazla satış yapan kitabına başlık olarak verir. (Emotional Intelligence; Why it can matter more than IQ)

Şimdilerde bu kavram her yerde kullanılmaya başladı. Magazinlerde “kendi duygusal aklınızı keşfedin” başlıklı testlerde, çeşitli senaryolarda karşımıza çıkar oldu. Örneğin; uçağınız aniden kötü bir sarsıntı geçirdi; bu durumda…
a- film seyretmeye devam ederim.
b- acil durumda uygulanması gerekenleri uygularım.
c- a ve b’de belirtilenlerin birazını yaparım.
d- bilmiyorum, hiç karşılaşmadım.
tipi sorularla hazırlanan toplam 200 puanlık skorun duygusal bir “dahiyi”, 25 puanlık skorun ise bir “neanderthal” i tanımladığı duygusal sınırlamalara yöneldi. Duygusal zeka ilk olarak akademik çalışmalarda yakalandı; fakat 90’lardan itibaren psikolojik bir sır olma yolunda ilerliyor.

Günümüzde salgın hastalık gibi çevremizi saran vahşi cinayetleri, yürümeyen evlilikleri ve gençlerin uyuşturucuya bağımlılıklarını düşük ahlaka ve karakter çöküşüne bağlamak biraz aptalca ve savunmacı olur. Bu hastalıkları duygusal ve psikolojik bozukluklara bağlamak ise o kadar da yanlış olmaz. Duygusal zeka düzeyini geliştirme olanağı gençleri aynı zamanda yaşamın zorluklarına karşı hazırlama fırsatını da doğurur. Öfkeyi kontrol edebilme, başkalarıyla iletişim kurabilme insanın gelecek başarısı için soyut zekanın ölçülmesi olan IQ sonucundan daha iyi bir gösterge değil mi?

Sinirlerinize Ne Kadar Hakim Olabiliyorsunuz?

yunusemreklk | 16 April 2008 08:31

Anger Management Poster
Anger Management Poster

Siz de, yanınızda birisi şapırdatarak bir şey yediğinde, sorumsuzca etrafa tükürükler saçarak güldüğünde deliren ya da isteğinizi yerine getirmeyle mükellef birisine iş buyurduğunuzda bunu ukalaca ağırdan aldığında suratına iki tane patlatmaya eğilimli biri misiniz? Eğer bunlar yetmediyse; evinize emrivaki ile girse daha sonra yatağınızda yatsa eşyalarınızı izinsiz kullansa? Bu da mı yetmedi peki; gerçekten sevdiğiniz, evlenmeyi düşündüğünüz güzel sevgilinizi kurnaz bir oyunla ayartıp, sizden soğutup kendi haremine alsa? Bu gibi ve benzeri daha birçok çileden çıkarıcı durumların çoğu her tür toplumda sıkça karşılaşabileceğimiz türden. İşin garibi çoğu kişi bu gibi vak-a larda çileden çıkar ve birincisine katlansa bile ikincisine sözlü ya da fiziki bir uyarı yapamadan geçemez sanırım. Hele bu bir Türk ise, gerçekten maruz kalınan durum içler acısıdır.

(İzlediğim en iyi komedi filmi diyorum. Bilmiyorum belki de filmde kendimi bulduğum içindir. Sizde mutlaka denemelisiniz. Komedi severlerin mutlaka izlemeleri gereken bir film olduğunu düşünüyorum. Filmde, biraz espri anlayışı olup da gülemeyene bu yazıdan aldığım gelirleri bağışlayabilirim bile.)

Sizce bütün bunlara katlanamayıp gizli ya da açıktan tepki göstermek gerçekten bir sinir hastalığının habercisi midir? Bu hafif sayılacak türden şeylere tepki göstermek anormal midir? Yoksa gayet tabii bir tepki midir? Filmimizde bu ve benzeri konuları her yanından, en çıldırtıcı yanlarıyla ele alıyor ve inanılmaz komik bir şekilde analizini yapıyor. Eminim herkesin çok beğeneceği; arşivlik komedi filmi Anger Management, Türkçe manasıyla; Öfke Kontrolü.