bildirgec.org

o… çocukları hakkında tüm yazılar

Film Gösterimi ve Söyleşi

cansualtas | 14 February 2010 11:51

Atilla İlhan Kültür Merkezi, 14 Şubat Pazar günü Deli Deli Olma isimli yapımı tekrardan izleyicilere sunuyor.Filmin başrolünde Tarık Akan‘ı Mişka karakterini canlandırırken izliyoruz. Mişka’nın bir türlü kavuşamadığı gençlik aşkını ise Popuş Nine karakteriyle Şerif Sezer oynuyor. Kars’ta geçen film yoksulluk, yaşam mücadelesi, köy insanları, müziğin insanların yüreğinde bıraktığı aşkı ve en önemlisi sevgiyi gerçekçi şekilde yansıtıyor bizlere. Sevgi dolu bu başarılı yapım Pazar Günü için planlanabilecek en güzel aktiviteler arasında.

Günün devamında filmin yönetmeni Murat Saraçoğlu ile söyleşi devam edecek. 120, O… Çocukları gibi yapımların yönetmeni olan Murat Saraçoğlu ve Levent Tüzel ile sinema ve yaşamın üzerine keyifli bir söyleşiye katılmakta sinemaseverlerin ilgisini çekeceğe benziyor.

17:00 Film Gösterimi (Deli Deli Olma)
19:00Söyleşi (Murat Saraçoğlu/ Levet Tüzel)

Deli Deli Olma

exorientelux | 19 June 2009 15:09

Bembeyaz karlarla kaplı Kars manzaraları eşliğinde sıcak yüreklerin hüzünlü hikayelerini anlatan bir film Deli Deli Olma. Yıllar sonra Tarık Akan ve Şerif Sezer’in biraraya geldikleri, çok da iyi ettikleri filmin yönetmeni 120 ve O… Çocukları filmlerini de yöneten Murat Saraçoğlu. Kars’da kalan son Molokan Mişka (Tarık Akan), köyün cadaloz ninesi Popuç (Şerif Sezer), tek derdi lebdeğmez(dudakdeğmez) söyleyebilmek olan Şemistan (Levent Tülek), müziğe yeteneği olduğu ortaya çıkan Şemistan’ın kızı Alma (Cemile Nihan Turhan), borç karşılığında elden ele dolaşan bir piyano, bunlar da hikayemizin kahramanları.
İyice yaşlanıp artık muhtaç hale gelen, köyde hem sevilen ama biraz da gizemli görülen Mişka, borçları yüzünden birgün,babasından kalma piyonosunu, borcu karşılığı Şemistan’a verir. Piyano Şemistan’ın evinde Popuç Nine tarafından şeytan icadı olarak karşılansa da evin küçük kızı Alma, ilk defa gördüğü bu müzik aletini çok sevecektir.

Fransa’da Türk Filmleri Gösterimi

queennothing | 29 November 2008 10:37

Fransa, Türk Sineması’nın 14 değerli yapmına destek veriyor. Fransa’nın kuzeydoğusunda yer alan Strasbourg kenti sınırları içerisinde bulunan L’Odyssee Sineması, “Quinzaine du Cinéma Turc – Türk Filmleri Gösterimi” adında bir etkinlik düzenliyor.
3 Aralık’tan 30 Aralık tarihine kadar 14 farklı yapımın gösterileceği etkinlik, aslında ilk defa düzenlenmiyor. Fransa, tam 20 yıldır Türk Sineması’nın seçkin filmlerini İngilizce altyazıyla göstererek yakından destek veriyor.

Bu sene gösterilecek filmler;

okuma notları-7

kahramancayirli | 23 June 2008 09:50

özgü namal
özgü namal

pınar kür ün küçük oyuncu ve bir cinayet romanı adlı romanlarını okudum. ikisi de birbirinden akıcıydı, bitmesinler istedim, çok da keyifliydiler..bir nevi betty blue nun devamı olan eşiktekiler bitmek üzere phileppe djian ın. o da çok güzel. yazarın anlatımı çok serbest ve samimi. ve de çarpıcı. aragon un şiirlerini okumaya çabaladım mutlu aşk yoktur’u, pek sarmadı, belki de çeviri kötüydü. şiir çevirisi çok zor olsa gerek. yılmaz odabaşı nın feride sini okudum, çok naif çok keyifliydi kafiyeler, şiirler, defalarca baskı yaptığı kadar var hakikaten. ve orhan veli nin şiirleri. ne kadar sade ve güzeller. bir de bu arada o çocukları filmini izledim. sonu hariç gayet iyiydi, özgü namal ın italyanca konuşması battı bir, bu arada namal ne kadar güzel bir sinema kariyeri inşa etmekte, ne güzel..bu kadar şimdilik de..

O… Çocukları

menese | 18 May 2008 13:48

Küfür olarak bildiğimiz ‘Orospu Çocukları’ (Ben kendileri kadar terbiyeli olamadığım için açık açık yazdım..) tamlamasını ad olarak seçmiş bu film, -öncelikle- bu, gayet dikkat çekici adıyla merak uyandırıyor.
Filmin konusunu okuduysanız bunun -sanıldığı gibi- bir küfür olmadığını anlayabilirsiniz. Kendilerine böyle kaba bir şekilde hitap ediliyor olsa da- gerçekten de o, dünyanın en eski mesleğiyle iştigal eden kadınların/kadınlarımızın boy boy çocuklarıdır filme konu olan.. Biraz kara kaderine razı, daha çok da öfke dolu bir ifadeyle kendi kendilerine -kolayca- ‘orospu’ diyebilen kadınların çocukları..

‘Gönüllere taht kurmuş’ Beynelmilel‘ in senaristi Sırrı Süreyya Önder imzasını görünce -ilk filmini ister istemez referans kabul edip- yine iyi bir film seyretmek üzere salonda yerimi aldım.
Zaman, yine 12 Eylül 1980‘ in hemen sonrasıdır.. Tek suçları “insanları sevmek” olan, -bir güzel hayalin peşine büyülenmişçesine düşmüş- gençlerin, zindanlarda, işkenceyle ve aşağılamayla kırıma uğradığı kara günler..