bildirgec.org

niçin hakkında tüm yazılar

yaşam…

sptkburhan | 16 April 2010 12:29

nerdeyim, hangi dudaktan dışarı fışkıran bir nefeste soluklanıyorum ya da en azından hala yaşıyormuyum? kimdi, neden yazıyordum, kurallarım olmalımıydı? sen nerdeydin, varlığının anlamı neydi, neden yaşamla, ölüm arasında soluk alıyordun?

aklım bir ipin iki ucunda aynı anda soluk alırken, aslında seni de düşünmeden edemiyordum. oysa ki hiç bir vakit hayatımda olmadın. aslında seni hiç bir vakit te hayatımda görmek istemedim. neden aklımda yer ettiğin ise meçhul. aslında zaman darlığı içerisinde bir boşluktan faydalandın sen. sen derken ne kadar da samimi oldum senle. oysa ki daha dün tanıştım senle. aslında sen hep vardın da benim seni görme şansım olmamış hiç bir vakit. tıpkı bu yazıda kurallara uymadığım bir tipsin sen…

Neden? Niçin? Söyleyin “Sizce niçin?” ey dostlar!

NLPMaster | 18 June 2007 11:36

NİÇİN ZORDUR
NİÇİN DEMEK?

Bilirsiniz belki hikayeyi,
ama affınızla bir kezdaha anlatmak istedim.

  • * *
    Bir evde televizyon arızalanmış.
    Tamirci gelip televizyonun arkasını açmış ki bir de ne görsün? Bir sürü ekmek kırıntısı…
    Tabi kimin yaptığı hemen anlaşılmış:
    Evin dört yaşındaki yaramaz kızı…

SİZ OLSANIZ
NE YAPARDINIZ?
Böyle bir durumla karşılaşsanız ne yapardınız?
Pek çoğumuz kızarız değil mi?
Kendimizi haklı hissederiz, çocuğumuzu yanlış yapan…
Oysa fark edemeyiz, yargısız infaz yaptığımızı…
En sevdiklerimizi, en bizden olanları dahi yargılarız
pek çok zaman öyle değil mi?
Kızmayın hemen canım…
Hepimiz değilse de çoğumuz…
İşte hikayemizin kalan kısmı özellikle onlar için…

CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ VE KOMPLO

mehmetbilge | 18 December 2006 02:07

Cumhurbaşkanlığı seçimlerine daha 6 aya yakın bir zaman varken, ortalık tam bir cadı kazanı gibi kaynamakta.Kimileri türbanlı bir first leydiye karşı, kimileri Çankaya’ya giden yolu kesmekten bahsemekte ve kimileride isteyen istediğini söylesin ben bidiğimi yaparım demekte.
Ama bir grup hariç.Kim mi? Tabiki şu an ordunun yönetiminde olan subaylar.Cumhurbaşkanının bile ulu orta konuştuğu şu günlerde askerlerin ağzını bıçak açmıyor.Emekli olanlar hariç, çünkü onlar emekli olmanın verdiği sıkıntı ile nerede mikrofon yada iki kişi görseler konuşmaya koşuyorlar.
Bu ortamda hikayemize şöyle başlayalım.İslamcı ve türkçü internet sitelerinde Genelkurmay Başkanlığına aday olan kişi için aylarca değişik iddaalar seslendirilirken ve bu iddaaların çoğunluğu gerçek mana da iktidar iktidar partisinin siyasi görüşlerine tersken, iktidar partisi apar topar aldığı bir kararname ile bu bu kişiyi 30.08.2006 tarihi itibariyle Genelkurmay Başkanı olarak atıyor.Ve Cumhurbaşkanı kararnameyi aynı gün imzalıyor.Peki neden?Kara Kuvvetleri Komutanı iken hükümete karşı sert tavırları bilinen bir kişiyi hükümet neden genel teamüllerin dışında atadı?
Öyle gözüküyorki bir pazarlık söz konusu.Peki nedir bu pazarlık?Değişik tahminler yürütülebilir.Benim tahminime gelince.Askerler ve hükümet her kesimin kabullenebileceği bir ismin Cumhurbaşkanı olması üzerinde anlaştı.Şunu diyebilirsiniz;efendim bu adam zaten Genelkurmay Başkanı olacaktı, hükümet istemesede atayacaktı.Bu sebeple niçin pazarlık yapsınlar.Kendi tahminimi söylüyorum; Az öncede belirttiğim gibi Genelkurmay Başkanı adayının ırki ve dini kökenkeri hakkında bazı islami ve türkçü basın ve sitelerde iddaalar söz konusuydu.(Hükümet üyelerine ve iktidar partisi milletvekillerine gelen adayla ilgili smsler buna bir örnek)aday mecburen gene atanacaktı ama bu iddaalar nedeniyle yıpramış olarak.Hükümet atamayı öne alarak adayın yıpratılmasını engelledi.İktidar buna mukabil Cumhurbaşkanlığı sözü aldı.
Hükümet ve iktidar partisi üyeleri değişik isimler öne sürerek (ama hiçbir zaman adayımız şu demeden) ortamı bilinçli bir şekil de geriyorlar.Ortam iyice gerildiğinde (Başbakan adayın ismini Nisan ayında açılayacağını beyan etti) üzerinde anlaştıkları ismi açıklıyarak herkesi aman iktidardan olmasından buna razıyız dedirtecekler.
İktidar bu bilgiyi bence CHP lideri Deniz Bayka’ da verdi. Zaten Baykal’ın Cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgili üç aşamalı planı bunu tasdikler mahiyette.Ama neden derseniz bir bilgi turu atalım.Ancak şu gerçeği devamlı göz önünde bulundurmanız şartıyla.TAYYİP ERDOĞAN CHP SAYESİNDE BAŞBAKAN OLDU
Şimdi konumuza dönersek, iktidar mecliste fazla gürültü istemiyor.CHP ‘de bunu hakkıyla yerine getiriyor.Başbakan CHP ‘nin oyunun erimemesi için değişik tarihlerde yaptığı açıklamalarla CHP ‘ye yükleniyor, CHP ‘de karşı ataklarla tabanını diri tutuyor.Buna en güzel örnek 2004 yerel seçimleri.Malum kamuoyu yoklamalarında CHP ‘nin oy oaranı %11 ler civarında geziyordu.Başbakan CHP için ‘köksüz parti’ tabirini kullandı Deniz Baykal’da bu oltaya atlayarak oy oranını yeniden %20 ler civarına çıkardı.Şimdi Başbakan aynı oyunu oynuyor.CHP yi diri tutmaya, meclise başka partinin girmesini engellemeye çalışıyor.Aslında buna da gerek yoktu.Çünkü DYP doğu ve güneydoğuda kaybettiği oyları geri kazanmak için söylemini değiştirdi, buna mükabil batı ve içanadoludaki oylarını kaybedecek.MHP ‘nin ise ne kadar demokratik ve laik olduğu, halka verebileceği hiçbir şey olmadığı kongrede ortaya çıktı.
İddalar bunlar.
Sevgilerle