bildirgec.org

müslümanlık hakkında tüm yazılar

Cenabet “Reformu”

kaankisisi | 03 June 2009 22:35

Seri ciltler halinde kaleme aldığı “Tebyin-ül Kur’an” serisi ile tanınan ve özellikle “Türban” tartışmalarının yoğun yaşandığı dönemde bir çok televizyon kanalında boy gösteren İslam Araştırmacısı – Yazar Hakkı Yılmaz, son olarak kendi sitesinde yayınladığı bir makale ile yeni bir tartışma ortaya attı.

İslam literatüründe ve Türkçe’ de “cünupluk-cenabetlik” olarak bilinen ve bir çok insanın günlük yaşamında alışkanlık belirleyici faktör olarak yer edinen kavramı tartışmaya açan Yılmaz, “cünup-cenabet” kelimesinin Arapça anlamından saptırıldığını ve yanlış yorumlandığını iddia ediyor.

ince bıyıklılık hali

7nota | 28 December 2008 13:31

Bazılarımızın muhafazakar dinci tayfa dedikleri ve sokaklarda hergeçen gün artan görüntüleri ile devletin ve toplumun her alanında kendilerini daha da yoğun olarak gösteren bu insanların ne kadar da ortak yönleri olduğunu hiç farkettiniz mi? Ben özellikle ince bıyıklara takıldım. Neden hepsinde bu türde bir bıyık var. Biraz dikkatli bakınca bu kesimin insanlarının hep aynı tarz bir görüntüye sahip olduğunu görürsünüz. İnce gözlük, hafif bıyıklar, parlak suratlar.

Milli Eğitim Bakanımız
Milli Eğitim Bakanımız

O kadar kendilerine özgü oldu bu ki herhangi bir yere gittiğim zaman bu görüntüde biriyle konuştuğumda bir iki cümlenin ardından hemen o gruba ait olduğuklarını hissedebiliyorum.
Eminim birçoklarınız bunu farkına varmışsınızdır. Ama asıl önemli olan bu insanlarının da iç-aynılığı. O kadar ki sizi dehşete düşürecek bir aynılık. Cümleleri o kadar aynı ki bu onların hitap tarzlarını da aynılaştırıyor. Sesleri de aynılaşıyor.Kendilerinden olmayanlara tahammül edememezlik hali, herkes-bizdenlik hali, ve doğru olan bizler ve diğerleri hali. Hoşgörülük histerisi içinde kendini çoğaltan bir canlı yapı.

Ankara B.Ş.Bel. Başkanı
Ankara B.Ş.Bel. Başkanı

Peki diğerleri olarak kendini hisseden kesim bu çoğalma karşısında içlerinin biryerlerinde öfke duymuyorlar mı? Onlara ait olmayan herşeye karşı sapmış-yabancılaşmış-bozulmuş olarak yaklaşan bir anlayış karşısında her geçen günü bu memleketi biraz daha kendilerinin değilmiş gibi hissetmiyorlar mı? Kendilerine kurtarılmış sokaklar mekanlar bulup yaşamlarını daha soyutlamıyorlar mı? Kendileri soyutlansa dahi dayısının, kuzeninin, dedesinin bakışlarını üzerlerinde hissedip daha da dışlanmıyorlar mı? En küçük bir tartışmada karşısına çıkan telaşlı-dogma-öğretici yakınlarının ve daha da çoğalanların baskısı taşımıyorlar mı?
Ve bütün kurumlarda, bütün memurluklarda artan ve artan başka bir hal. Bizden olmayan bir hal.Medeni olarak bildiğimiz herşeyi dışlayan ve bu dünyadan olmayan bir hal.Bir ince bıyıklılık hali.

Atatürk Devrimleri, Aydınlanma ve Hümanizm

teacher07 | 03 December 2008 13:11

Atatürk devrimlerinin temel amacı, çağdaş bir yaşam biçimi kazandırmaktır. Yeni bir yaşam biçimi kazandırmak için, yeni bir görüş, yeni bir insan yaratmak gereklidir. Çağdaş yaşamı sağlayacak kurumlar, ulusun en yüksek uygarlık gereklerine göre ilerlemesini sağlayacak şekilde oluşturulmalıdır. Atatürk’ün “Hayatta en hakiki mürşit ilimdir” özdeyişi devrimlerin temeli olmuştur. Bu aydınlanmadır, akıl ve bilimi kullanmadır. Ortaçağ düşünce ve yaşamının atılması, çağdaş yaşama geçilmesidir.

Bugün Mevlana’nın Doğum Günü

pasacocugu | 30 September 2008 15:28

Bugün Mevlana Celaleddin Rumî’nin doğum günü, “Bir mum diğer bir mumu tutuşturmakla ışığından bir sey kaybetmez.”, “Ne kadar bilirsen bil, söylediklerin karşındakinin anlayabildiği kadardır.”, “Herkesin bakmadığı yönden bak dünyaya.”, “İçteki kiri su değil, ancak gözyaşı temizler.”, “Gülün dikene katlanması onu güzel kokulu yaptı.” ve bunlar gibi binlerce güzel sözün sahibi Hazret-i pir, üstad, umman…

Wikipedia’da Mevlana’nın felsefesini anlatan yazı:

Mevlânâ, İslam dinini, şiir, sanat, raks, müzik yoluyla en ince yorumlayan kişidir Bu yorum, İslam ve İslam dışı bütün insanlık tarafından benimsenmiş, esin kaynağı olmuştur…

devamı burada

Bedir Ehli..

koza 68 | 24 July 2008 16:39

” Nihayetsiz salât-ü selamlar,nûruyla karanlıkları ortadan kaldıran Rassûllûlah(sav)’in ve ve azimet sahibi olan Bedir ehlinin üzerine olsun”

Müslümanların ilk fethi, Bedir’e katılanlar eliyle gerçekleştiğinden Bedir ehli, cennetle müjdelenen on sahâbi’den sonra ashâb-ı kîramın en faziletlileri olmuşlardır.
Burada Bedir’e katılan on sahâbi’nin adını zikretmedim, eğer onları zikretmeye kalksaydım, savaşa katılan diğer 363 kişinin de adını zikretmem gerekecekti ki ,bu çok tafsilatlı olacağından gerek görmedim.