bildirgec.org

mizah hakkında tüm yazılar

… kafalı :)

picirik | 10 October 2007 14:33

Arkadaşlar resmi görünce koptum :):):):), paylaşmak istedim sizlerle.
Bilsem nerde satıldığını hemen bir tane edinirdim valla:)

Komikazeci Erdil Yaşaroğlu’nun blogu açıldı

iso1000 | 28 September 2007 12:19

Komikaze sitesinde karikatürlerini severek okuduğumuz, Erdil Yaşaroğlu’da blog yazanlar kervanına katıldı.

Eylül ayında açılan blogun ismi “diyomki

Erdil Yaşroğlu’nun bloguna ulaşmak için buraya,
Erdil Yaşaroğlu’nun mizah ve eğlence sitesi Komikaze sitesine girip gülmek için buraya,
Erdil Yaşaroğlu’nun kişisel sitesi için buraya

Erdil Yaşaroğlu
Erdil Yaşaroğlu

buyrun…

Eğlenceli animasyonlar dünyası: Flowgo

nurdantunay | 18 September 2007 21:06

www.flowgo.com birbirinden eğlenceli animasyonların yer aldığı bir site. Özellikle bebeklerle yapılan animasyonlar bir hayli eğlenceli. Popüler şarkılar bebeklerin dansları eşliğinde bebeklere uyarlanmış bir şekilde yine bebekler tarafından söyleniyor. Queen’in “we are the champions” ı we out of pampers oluyor. These boot made for walking, these buns made for wiping oluyor.

Tek İstediğim Biraz Eğlenmekti

| 05 September 2007 13:38

İçeride oturmuş keyif yaparken, aniden kapı çaldı. Yerimden kalktığım gibi kapıya yöneldim. Açmadan önce kapının kolunu şöyle bir inceledim. Boyası çıkmıştı. Bir süre daha inceledim. Dışarıdan “Açsana lan kapıyı” diye ses duymamla birlikte, gerçeklere döndüm. Kapıyı açtığımda, karşımda biricik arkadaşım Erman vardı. Kulağında kulaklık, mp3 playerla mal gibi duruyordu. “Ooo Erman, gel içeri” dedim. O da “Yok abi sağol, gidecem şimdi, bir şey sormaya geldim” demek yerine yüzsüzce içeri girdi.

“Geç otur şöyle koltuğa” demeye kalmadan, koltuğa oturmuş, eline de bi muz almış, yiyordu. En iyi arkadaşım, böyle davranarak, sanki kendinden soğutmak istiyordu beni. İçimden “Y.vşağa bak, babasının evi sanki” dedim. O da bana “Noldu, bi şey mi dedin?” şeklinde şüpheci bi soru sordu. Ben de “Yok yok. Rahat ol, keyfine bak” diyerek, belki alınır da, toparlanır diye söylendim. En ufak bi değişik olmadı. Karşımda fütursuzca, suratındaki ebleh ifade ile muz yemeye devam etti. Bir an aklıma National Geographic belgeselleri gelmesiyle birlikte, Erman’ı muz yiyen maymunlar gibi görmeye başladım. Elimdeki Olips şekerini kafasına doğru fırlattım. Şekerin kabını çıkartıp da, afiyetle yemesini, büyük bir zevkle izleyecektim ki “Abi nabıyorsun yeaaa?” demesiyle birlikte kendime geldim.