bildirgec.org

mizah hakkında tüm yazılar

Cafcaf Mizah Dergisi

majesty s infinity | 22 May 2010 10:31

Cafcaf mizah dergisi kuruluşundan itibaren hesap edersek neredeyse iki yaşını kutluyor. Derginin en çok bilinen özelliği ise gerçek bir muhalif olması. Zira Tayyip Erdoğan’a hiçbir mizah dergisinin yapmadığı kadar sert eleştiriler getirirken, ergenekon davasına da gereken önemi vermeyi ihmal etmiyor.

Boyalı Mandalina ve Anımsattıkları…

MollaFettah | 14 November 2009 21:10

Normal grip ve kuş gribinden sonra, ortaya şimdi de domuz gribi çıktı. Şaka bir yana bu hastalıktan ölen insan sayısı da hâyli arttı.

Gribe önlem için, ilk olarak akla aşı gelmektedir. Aşı, vücuda verilen bir miktar virüsten oluşuyor. Vücut virüsle tanışır ve ona karşı bir bağışıklık kazanır. Fakat aşı konusunda da ortada bazı anlaşmazlıklar var. Bazı kesimler aşı olanların durumlarına bakıp aşı olup olmamak konusunda bir fikir arayışı içindeler. Diğer kesim ise “grip de kimmiş, bana dokunmaz” modundalar.

Fenerbahçe Müzesi’nde bir gezinti

MollaFettah | 11 October 2009 13:01

Gerçekten harikulade bir heykel. Kapıdan girer-girmez sizi karşılıyor. Tanımsız duygulara eriştiriyor.

Atatürk’ün Fenerbahçe Kulübü‘nü ziyareti. Gazi hazretlerinin etrafındakiler büyük gurur ve heyecanın yanı sıra, bir kusur işleyecek olmanın endişesini taşımakta.

Kulübün temsili kuruluşu. Arka tarafta yer alan kafese ve içindeki kanarya’ya dikkat çekmek isterim.

Seçim şarkısı

MollaFettah | 10 October 2009 14:28

At oyunu seyret tekrarı yok bunun
İşimiz icraat miktarı yok bunun
Arada bir elimiz sürçer ise affola
Tutmasını biliriz de gereği yok bunun

Olacak olacak olacak o kadar
Olacak olacak olacak o kadar

Niyetimiz kimseyi çarpmak değildir
Şuradakini ceplere atmak değildir
Arada bir garip gurebaya dokunduk
Tam yerine rast gelmiş manzara koyduk

Olacak olacak olacak o kadar

Not: Erken seçime binaen, biçim bozma.

Tuvalet’in anlattıkları…

MollaFettah | 09 October 2009 09:43

Bir evde aynı anda iki insanın tuvaletinin gelmesi ne kadar kötü bir durumdur yahu. O tuvaletteki muhteremi beklerken zaman kavramı yokmuş gibi sanki…Saliseler saat, dakikalar ise yıl oluyor…Kızarıyorsun, kızıyorsun, bozarıyorsun…Yumurta kapıya dayandı, nerede hareket orada bereket diyerek hafiften kıpraşmaya, yetmedi; ayan beyan koşmaya başlıyorsun evin içinde…Ama bu da bizi rahatlatmıyor, geçici bir çözüm bu yani. İşte bu sıkıntılı zamanda anlıyorsunuz ki, bazen ne para ne de bir başka güç kâr etmiyor. Bu da herkesin üzerinde düşünmesi gereken ilahi adaletlerden biri sevgili okurlar.

Kitaplar da olmasa.

kahramancayirli | 26 August 2009 17:10

ages.caglar.ca adresinden alınmıştır.
ages.caglar.ca adresinden alınmıştır.

Hafta sonu ile iki gün yıllık izni birleştirdim ve bilinen netice: Yine işyerindeyim. Hiç para birikmiyor, hayatımı yazarak kazanamıyorum; bir mucize olmuyor. Ne yapabilirim diye düşünüp duruyorum. Ünlü birilerine öylesine çatmak işe yarayabilir belki. Hakikaten herkesin yapabileceği, sevebileceği işler var, keşke herkes bunları yaparak hayatını sürdürebilse. Benim bu evrakların içinde ne işim var mesela? Neyse her şeyde, her şerde bir hayır vardır diyelim şimdilik, başka bir şey yapamıyorum.

Huysuz İhtiyar: Oğuz Aral

goddrawme | 23 July 2009 11:31

Bundan tam 5 yıl önce Bodrum’da bir plajda kitabını okurken fenalaşıp bayıldı. Hastaneye götürülürken ayıldığında özür dilercesine bir ses tonuyla otel doktoruna şunu söyledi :
– Bu yaz günü ihale size mi kaldı doktor bey?

14 yaşındayken yayınlandı ilk karikatürü. 17 yaşındayken de Türkiye’nin en uzun soluklu mizah dergisi Akbaba‘da profesyonel karikatüristler arasında yerini aldı. “Altın Bilek” ünvanıyla mizah dergileri arasında paylaşılamayan bir karikatürist oldu.

Paylaşılamayan bu karikatürist Gırgır adında dünyanın en çok satılan 3. mizah dergisini kurdu. Yarattığı tiplemeler dünyanın pek çok yerinde tanındı. Hatta Avanak Avni tiplemesi direnişin, başkaldırının simgesi oldu. Türkiye’nin ilk canlı karikatür stüdyosunu kurup reklamlar hazırladı. Çizgifilmleri sinemalarda ve o yılların tek kanalı olan TRT’de gösterildi. “Sözsüz Tiyatro” adıyla Türkiye’nin ilk pantomim* okulunu kurdu. Pek çok tiyatro oyunu yazdı, yönetti. Oyunların dekorlarını ve kostüm tasarımlarını kendi yaptı. Yorulunca evine çekilip ebrular ve seramikler yaptı. Aynı zamanda da Hürriyet gazetesinde yazılar yazdı. Müjdat Gezen’in deyimiyle “Oğuz Aral her şeyi yapardı, hatta her şeyi güzel yapan adamdı.”

12 Adımda Yeni Başlayanlar İçin Erasmus…

cossack35 | 20 July 2009 14:27

YENİ BAŞLAYANLAR İÇİN 12 ADIMDA ERASMUS…

Adım1: Gideceğiniz ülke kesinleştiği gün( Örn: Lizbon/Portekiz) facebook profil sayfanızın yaşadığı şehir kısmına Lizbon/Portekiz yazmayı kesinlikle ihmal etmeyin. Erasmus takriben 4 aylık bir süreçtir. Bu süreçten 3 ay önce ve erasmustan geldikten 3 ay sonrasında dahi Lizbon/Portekiz kısmını düzeltmeyin. Bu yazının yaklaşık olarak 1 sene boyunca profilinizde kalmasını sağlayın. Kişi listenizdeki herkesin sizin Avrupa görmüş süpersonik bir insan olduğunuzdan yeterince emin olduktan sonra isteğe bağlı olarak yaşadığınız şehir kısmını eski haline getirin.
Adım2: Erasmusa gitmeden önce arkadaş ortamınızı “ ay inşallah Türk’lerin çok olduğu bi yere gitmem! Ben yabancılarla takılmak istiyorum gibi diyaloglara gark edin.” Ortam içinde yeterince itici olduğunuzdan emin olduktan sonra gönül rahatlığıyla erasmus yollarına düşebilirsiniz.
Adım3: Oraya gider gitmez yapacağınız ilk iş kendinize facebook üyeliği bulunan yabancı bir arkadaş edinmek olsun. Çünkü bu arkadaşınızı listenize eklediğinizde “Hede Hödö ve Vladimir Ivanov arkadaş oldular” şeklindeki iletiler tüm arkadaşlarınız tarafından görülecektir.
Adım4: Facebook listenize eklemek yeterli midir? Tabi ki hayır… Mümkün olduğunca fotoğraflarına yorum yapıp, yazdığı saçmasapan manasız iletileri dahi beğenmeye çalışın. Beğenin ki: “Hede Hödö, Juan Pablo Carrusca’nın bağlantısını beğendi” şeklinde iletiler arkadaşlarınızın bültenlerinde yer bulsun…
Adım5: Kesinlikle ama kesinlikle msn iletileriniz Türkçe olmasın. Erasmus sürecinde pek tabi ki İngilizce iletiler kullanın. Türkiye’deki arkadaşlarınız size mesaj attığı zaman kesinlikle cevap vermeyin. Bu sizin için bir eksi puan olur. Tüm dikkat ve koordinasyonunuzu Lizbon’daki yabancı arkadaşlarınıza kanalize edin.
Adım6: Erasmusda edindiğiniz Türk arkadaşlarınızla dahi facebooktaki fotoğraf altı yorumlarında İngilizce mesajlaşın. Türkiye’deki arkadaşlarınızın attığı Türkçe mesajları görmezden gelip katiyen cevap yazmayın. Yeterince vefasız olduğunuzdan emin olduktan sonra bir sonraki adıma geçebilirsiniz.
Adım7: Ne kadar parti varsa hepsine iştirak edip, partinin tamamını eglenmeye değil, fotoğraf çektirmeye adayın. Önemli olan eğleniyor olmanız değil, arkadaşlarınızın sizi eğleniyor zannetmesidir. Fotoğraf çekip facebook a koymadığınız sürece gittiğiniz partinin bir ehemmiyeti olmayacaktır. Facebook albümünüzde en az 300 parti fotosunu bulundurmaya dikkat edin…
Adım8: Mutlaka ama mutlaka partilerde yabancı arkadaşlarınızla pek samimi fotoğraflar çektirin. Türk erkekleri/kızları yaptığında “kıroluk/bayağılık” olarak adlandıracağınız hareketleri Avrupalı arkadaşlarınız yaptığında cute, cool, sweet, lovely gibi sıfatlarla kalıplandırın.
Adım9: Eğer İtalya’ya yolunuz düşerse “Pisa Kulesi’nin eğik kısmını düzeltmeli” fotoğraf çektirmeyi kesinlikle ihmal etmeyin. Bunu yaparken çok yaratıcı ve komik olduğunuzu zannedin.
Adım10: Türkiye’ye dönüş zamanı yaklaştığında iletilerinizden “it’s time to move on ” “i will miss all of you so much ” gibi cümleleri katiyen çıkarmayın.
Adım11: Türkiye’ye, komik olduğunu zannettiğiniz bir çok sıkıcı anıyla dönün. Herkesin anıları deli gibi merak ettiğini, dinlemek için can attığını zannedin. Sürekli “burayla” “orayı” karşılaştırın. Arkadaşlarınızın sıkılıp konuyu değiştirme çabalarını görmezden gelin. Mezun olunca ilk işinizin “oraya” yerleşmek olacağı gibi asla gerçekleşmeyecek hayallerinizden bahsedin. Karşı tarafın bayıldığından emin olduktan sonra bir sonraki adıma geçin.
Adım12:En son adım erasmus görmüş bir insan olarak bu yazıyı yazan arkadaşınıza çemkirin. Ne kadar abartılı bir yazı olduğundan söz edin. Yorumunuzu yazıp gönderdikten sonra yaşadığınız şehir kısmında Lizbon/Portekiz yazdığını görüp, hemen değiştirin…

Tebrikler 12 adımda erasmus programını başarıyla bitirdiniz 