bildirgec.org

millet hakkında tüm yazılar

Suyu Çıktı!

ozanTi | 21 January 2009 16:58

Allah’ın suyunu satıyorsunuz,
Milleti evire çevire soyuyorsunuz.
Zam üstüne zam koyuyorsunuz,
Verdiğiniz tüm parayı geri alıyorsunuz.

Suyu çıktı artık zamların.
Haddi hesabı yok devrilen çamların.
Bende bir çam devirmedim inşallah,
Nazar değmesin!41 kere maaşallah.

Benden selam olsun tüm hükümetlere,
Zamlar orantılı olsun yazık bu ceplere!
Karışmak haddimiz değil;sizlere,
Ama acıyın biz gariplere

KINAMA…

| 06 January 2009 15:29

KINIYORUM VE KINIYORUZ, İSRAEL SENİ…

Yahudiler: Hepimizin efendisi olmaya çalışan bu millet kadar, cefa ile ezilen bir millet tasavvur edilemez: Babil esareti, Mısır köleliği, Romanın zulümleri ve en son Alman kampları, onlara ders olmamış, olmadığı gibi dünyayı karıştıran süper düşüncelerinden vazgeçmiyorlar… Kınıyorum bu düşüncelerinizi ve eylemlerinizi ve soruyorum size İsrail…
Yoksa benliğinizi sarmış öldürmek tutkunuzu mu, güncelliyorsunuz?
Savaşında kuralları var, buna bile uymayı beceremiyor musunuz?
Toplu cinayetlere mi, alışıksınız?
Toplu halde cinayetler işlemek bir hastalık mı, oldu sizlerde?
Size yapılanları, zamanında niye yapanlara karşı örgütlenerek, hıncınızı almadınız?
Günahsız insanları öldürmek midir, hak aramak?

Mardin’in Tarihi Zaferi

mehmetbastug94 | 20 November 2008 12:00

Mardin taşevler
Mardin taşevler

MARDİNİN TARİHİ KURTULUŞ ÖYKÜSÜ

Mardin, 1. Dünya Savaşı sırasında düşmanın çokluğu, askerinin ise az olmasından dolayı onları püskürtmek amaçlı bir plan yapmıştır. Bu plan öyle zekicedir ki düşman mardine girmeye bile teşebbüs edememiştir.

Bu stratejik oyun şöyledir;

Mardin şehrini savunmak amaçlı bir plan yapmak zorundadır. Bu planı stratejik bir oyun hâline getirmek ister. Soba borularını şehrin dört bir yanından samanlıkların arasından uzatmışlardır.

Yüce Önder’imizi saygıyla anıyoruz..

JaAaa | 11 November 2008 03:24

VATANINI SEVEN HERKESE BU YAZIM

aktifparanoya | 20 October 2008 11:17

Bir insan vatanını neden sever? Bunu hiç düşündünüz mü? Nedir bir toprak parçasını bu kadar özel yapan?

Şimdi bırakın okumayı da bir cevap bulana dek düşünün ve bulduğunuzda tekrar devam edin.

Bu toprak parçasını değerli yapan ne bu zamana kadar dökülmüş kanlardır ne de coğrafi konumu. Ne yer altındaki zenginlikleri ne de zeytini, inciri, narı.

Vatanı özel yapan; anandır, babandır. Kardeşin ve dost bildiklerinin bir arada huzurluca yaşamını sürdürdüğü bir sınırdır vatan. Kısmen aynı düşüncelerle yoğrulmuş, aynı dini benimsemiş, aynı dille selamlaşmışızdır.

Milletvekillerinin saltanatı

FISCH | 07 August 2008 09:45

Sayın Milletvekillerimiz,
ne kadarlık ve nasıl bir hizmet karşılığında emekli oluyorsunuz ve bu paraları huzur içerisinde harcayabiliyorsunuz?
Bunu çok merak ediyorum.
Bal tutup parmağınızı yalıyorsunuz. Anlıyorum da neden buna hiç kimse ses çıkarmıyor onu anlamıyorum.

Vekil seçilip maaş alıyor, bütün sosyal imkanlardan yararlanıyor, işinizi geliştiriyorsunuz bir de emekli oluyorsunuz. Başka nerede var böyle ferah bir siyaset?

Bu konuda hiç yorum yapan birilerini göremiyorum nedense?

Sosyal güvenlik yasası dediler, reform dediler! Bakalım sosyal güvenlik yasasına. Vatandaş herkesten çok ödüyor. Neden?

GEÇMİŞTEN GELEN IŞIK

Asturias | 29 July 2008 14:42

Ulusal değerler… Neydi acaba? Hatırlamaya mecbur olduğumuzda hatırladığımız, bazılarımızın ise belleklerinden tamamen silinen bir kavram bu bence.

Hayatı öyle hızlı yaşıyoruz ki , nerden geldiğimizi kim olduğumuzu unutuyoruz. Sonra bizi heyecanlandıran bir kıvılcım ve tekrar o rafa kaldırdığımız kavramları yani değerlerimizi ortaya cıkarıyoruz. Tarihimizi, dilimizi, geleneklerimizi ve en önemlisi sahip olduğumuz en güzel değeri, bağımsızlığımızı hatırlıyoruz. Ulusal değerlerimizin ne kadar önemli, ne kadar kutsal ve ne kadar zorluklar içerisinde elde edildiğini anıyoruz.

O an için düşünüyoruz ki değerlerimiz olmasaydı “ne yapardık acaba” diyoruz ve bunları düşündüğümüz anda geçmişimizi hatırlayıp kıvanç duyuyor ve geleceğe umutla bakıyoruz. Sonra günümüzün şartları gözümüzün önüne geliyor ve birden güzel amaçlar için endişelenmeye baslıyoruz. Yine o değerlerimizi kafamızdan silip başka değer ve yargılara uyma zorunluluğunu benimsiyoruz. İşte bu düşünceyi benimsediğimizde biz, biz olmuyor başka ülkelerin değerlerinin esiri oluyoruz. Millet olmanın ne kadar önemli olduğunu , kültürümüzün ve ulusal değerlerimizin ne kadar kutsal olduğunu anlayamıyoruz. Bize emanet edilen değerlerin takipçisi olamıyoruz. İşte bu devrede kim olduğumuzu, tarihimizde ve vücudumuzda gezen asil kanın bize verdiği gücü anımsayıp tüm güçlüklere, bizi caydırmaya, nedefimizden ayırmaya çalışan tüm engellere karşı koymayı bilmeliyiz. Daima ileri gideceğimize inanmalı ve kendimize güvenmeliyiz.