bildirgec.org

mayıs hakkında tüm yazılar

ODTÜ Bilgisayar Topluluğu e-dergi Mayis ayı sayısı

mehmetozturk | 03 May 2009 22:59

ODTÜ Bilgisayar Topluluğu’nun hazırlamış olduğu e-derginin Mayıs sayısını yine sizlerle buluşturmak istiyorum.Derginin bu ayki sayısında öne çıkan konuları ise şöle sırayabiliriz:

  • Semantik Arama
  • Desen Tanıma
  • Tasarım Desenleri 3
  • Charles Babbage
  • Gelişim Süreci ve Yenilikler
  • Kablosuz Sensör Ağları
  • Görev Zamanlama
  • Saldırı Ağaçları
  • Elisa Media Player İncelemesi
  • ManagerZone

Dergiye http://e-bergi.com adresinden ulaşabilirsiniz.

4. İşçi Filmleri Festivali: 1-7 Mayıs 09

ifyess | 18 April 2009 14:02

İlk olarak İstanbul ve Ankara’da 2006 yılında düzenlenen, gösterimlerin ücretsiz olduğu ve yarışma zihniyetinden uzak bir şekilde süregelmiş İşçi Filmleri Festivali’nin dördüncüsü, bu sene 1 Mayıs’ta İstanbul, Ankara ve İzmir’de eşzamanlı olarak başlıyor.

Biz başka dünya isteriz “ temasıyla açılacak olan festivalde, bu yıl 50 film gösterilecek. 12’si uzun metraj, 38’i belgesel…

Öne çıkan filmler arasında Sarhoş Atlar Zamanı, Sonbahar ve açılış filmi olarak seçilen “100bin kişiydiler” var. Ayrıca Sarhoş Atlar Zamanı’nın İranlı yönetmeni Bahman Gobadhi festivale konuk olarak katılacak.

Renkler tatlar kokular

FEYZAN | 18 April 2009 10:30

Pazar akşamüzeri, kızımla kardeşime gittim.Kendisi 30 yaşında olup hala şekerle beslenen biridir.Migros ta yepyeni bir şeker keşfetmiş bana onlardan ikram etti.İçinde farklı tatlarda renk renk minik şekerler olan paket, tarçınlı olanını tavsiye ettikten sonra çok farklı bir anlama büründü.Çok sevdim tarçınlı olanını ben böyle keyiften dört köşe mırıl mırıl söylenerek şekerimi emerken, kızım offff anne, dedi en ergen haliyle. Sen de her şeyi fazla abartıyorsun ne bu şimdi tarçınlıysa ne olur. Hakikaten ne olurdu sanki?orda o anda bir aydınlanma yaşadım.Fark ettim ki bana geçmişe dair bir şeyler ifade eden tatlar kokular ve renkler öbürlerinden çok daha değerli ve 40’ larıma geldiğim şu günlerde geçmişten pek çok renk tat ve koku biriktirmişim. Tarçın, annemin muhallebisinin kokusu. Annem ne zaman muhallebi pişirse karıştırmak için izin isterdim. daha sonra da üzerine tarçın serpmeye çalışırdım.Minicik parmaklarımla tarçın kavanozundan bir çimdik tarçın alır, acemice muhallebilerin üzerine serperdim.Hani şu mantıcıların hesapla birlikte tabakta getirdikleri karanfil ise dedemdir benim için. Beş vakit namazında ki dedem abdest alıp camiye gitmeden önce cebinde taşıdığı karanfillerden bir ikisini ağzına atar kardeşim ve bana verirdi. Bir mavi seven kadınlar vardır. Böyle bebek mavisi hırkalar gömlekler filan giyerler. İşte ben onlardan biri değilim.Hatta kuzenim hamileydi ve temalı bir hoş geldin bebek partisi yapacaktı.Oğlu olacağı için, herkes mavi bir şey giysin gelsin diye de bir tema yapmışlar.Evde ilaç için bir mavi şey bulamadım bir minik toka bile de gidip gömlek aldım. Çünki,.annem kendisine mavinin yakışmadığını söyler dururdu. Benim de içimde yer etmiş demek, mavi almam hiç ne kendime ne evime.Macun satarlardı biz küçükken her akşamüstü aynı saatte macuncu amca gelir elindeki tornavida ile istediğimiz renklerde ki macun şekeri bir çubuğa dolar üstüne de limon sürüp verirdi.Akşam olmasını beklerdik her gün heyecanla.Ne zaman macun görsem alırım ağzımın içine bütün şekeri sokar şekiller yaparım öyle yerim.Bazen utanıyorum da kızıma aldırıyorum zorla yemeyi bilmiyor fakir şeker,aşağılara kayıyor eline bulaşıyor,elinden alıp ona göstermek ve tabi yemek zorunda kalıyorum.Yeşil biber, çarliston biber yani, anneannemi hatırlatır.Akşamüzeri çay demler dolapta ne kadar kahvaltılık varsa çıkarır bizi doyurmaya çalışırdı.Biberlerin tohumlu kısımlarını ayıklar ortadan ikiye böler ve tuza batırıp yememizi söylerdi. Oltalarla balık tutmaya çalışanları görünce dayımın bizi Sarayburnu’ndan balık tutmaya götürüşü ve tuttuğu istavritleri pişirip bize yedirmesini hatırlarım.Anne patatesi diye bir şey vardır eski usul kalın kalın doğranır illa ki yağ çeker kağıt peçete üzerine alınarak yağı emdirilir,bazen esnaf lokantalarında görürüm de illa yemek isterim o çocukluk tadını bulmaya çalışarak,bir de anne köftesi vardır. Herkes kendi annesinin dünyanın en güzel köftesini yaptığını düşünüyordur herhalde.Benim annem maydanozlu yapardı köfteyi ,kiminin annesi de kimyonlu yapar.Yazın çıkan mis kokulu domates karşı komşumuz Ayşegül’ ü hatırlatır.Annesinin pazardan yeni aldığı henüz buzdolabına girmemiş domatesi kapının önünde elma gibi yemişti de onu camdan gören beni imrendirmişti. Annemin şaşkın bakışları arasında ben de bir domates alıp üzerine tuz döküp ısıra ısıra yemiştim.Mecimekli köfte Şenay teyzeyi hatırlatır. Funda’ nın annesi, 13 yaşlarındayım pek mızmızım her şeyi yemiyorum orda ikram etmişlerdi, misafirlikte huysuzluk etmek ayıp olur diye tatmış ve bayılmıştım.Çok titiz bir teyze vardı evi mis gibi deterjan kokardı hep.Bize yardıma gelen Emine teyzenin elleri hep çamaşır suyu kokardı sevmezdim o kokuyu .İlkokul 1’ e başladığımda kardeşim yeni doğmuştu annem sabah uyurum diye öğleci yazdırmıştı beni okula. Her şeyim gıcır, renk renkte kokulu silgiler almışlardı.İlk günler okulda çok sıkılırdım 4’ e doğru da hava kararırdı,ama abla olduğum için büyük olduğuma kanaat getirmiş ve sıkıldığımı kimseye söylememiştim. Şimdi bile dayanamam kokulu silgilerin baygın kokusuna. Mayısta uçuşan kavak polenleri ilk aşkım Savaş’tır benim için, onlar uçuşmaya başlayınca aklıma 17 yaşım ve o temiz genç kız gelir.Bir de her mayısta aaa benim aşık olmam lazım mayıs geldi diye düşünürüm.Nedir bu bilmiyorum. Nostalji kraliçesi oldum yine. Her şeye bir mana yüklüyorum.

Hadise

mehmetbastug94 | 13 March 2009 14:12

Hadise
Hadise

12-14-16 Mayıs 2009 tarihlerinde Rusya’nın Moskova şehrinde yapılacak olan Eurovision şarkı yarışmasında Türkiyeyi temsil edecek olan hadise Düm tek tek şarkısıyla ün yapmaya devam ediyor…

Fakat çoğumuz belkide onun ne kadar para aldığını bilmiyoruz…

Hadise bu yarışmaya girmeyi 5 yıldır reddetmekte, fakat bu sefer tamı tamına 450.000TL ile teklif gelince sanıyoruz ki Belçika güzeli Türk kızı Hadise bu teklife dayanamayarak kabul etti.

Fakat bana kalırsa hadise para için yarışmaya girmedi.Sonuçta para var ama yarışma sonrasında yapacağı ve şuanda yapmakta olduğu organizasyonları ve işleride mutlaka düşünmüştür..

Mayıs Ayına ait en iyi 25 photoshop resmi

pisho | 16 June 2008 19:39

photoshoptalent gerçekten ismine yakışır bir çalışmayla bizleri bir kez daha mest etti.

bu en iyi 25 nasıl belirlendi sorusuna kendilerince şöyle cevap veriliyor; mayıs ayı boyunca photoshoptalent’e yollanan ve sitede sergilenerek en çok oyları toplayan bu çalışmalar ilk 25 oluşturmuş bulunuyor..

herbiri birer photoshop sanat eseri diyebileceğimiz perspektif ve incelikte..

ilk 3 şu şekilde sıralanmış ;

“For you…”: senin için adlı bu çalışmayı site yazarlarından olan chan4creator tarafından hazırlanmış.

ÇİLEK & EUQON

akoni | 04 April 2008 11:30

Geçenlerde çilek kızımla aramızda geçen konuşmada akoni anne ben 22 şubatta EUQON ile nişanlandım, mayıs ayında düğünüm var, Ankara’ya taşınıyorum dedi. Çok heyecanlanmış mutlu olmuştum. Çünkü çilek mutluluğu yakalamış, euqon ile mutlu olacağına inanmıştı. Belki hafife yazar bizimle paylaşır diye bekledim ama yazmadı. Biliyorum ki telaşı çok. Bu erteleyiş veya yazmayış paylaşmak istemediğinden değil tatlı telaşın heyecan ve yorgunluğundan.
Çilek kızımı bir kez daha kutluyorum. Çünkü giderek kaybolan değer yargılarımız, evliliğe olan bakış açımız beni hem ürkütüyor, hem korkutuyor.
Evliliği iki ayrı dünyanın alabildiğine bağımsız ve ayrı ruhların tehlikeli, bir o kadar da umut dolu birlikteliği olarak düşünüyorum.
Bir kabulleniş değildir aslında sonuçlandırma bildirgesidir, tüm zorluklara ve şartlara rağmen. Emek sevgidir, evlilikte birinin diğerine katlanması da sevginin diğer adıdır. İçinde iki emeğin, iki bakışın, iki canın, tek olmasıdır. Korkutucu olduğu için acabalar yüklüdür. Doğrumu yaptım diye sorup duru verir insan kendine… Yaşadıkça güçlenen, güçlendikçe yaşaması arzulanan en kuvvetli beraberlik bağıdır.
ÇİLEK kızıma ve EUQON kardeşime ömür boyu mutluluklar diliyorummm…