bildirgec.org

mahkeme hakkında tüm yazılar

Sen Benim Masalımın İyi Kahramanıydın, Soyunma Üstünde Kalsın Namın!

admin | 02 December 2009 14:12

httpwww.fotolog.comchilek adresinden alınmıştır
httpwww.fotolog.comchilek adresinden alınmıştır

Ya siyahtı ya beyaz, ortası yok muydu seni kuşatan renklerimin?

Çocukluğumun pembeye belenmiş düşlerinde üç nokta duruyor oysa hala…
Yorgun gözlerle semaya dalan bir balıkçı karısı gibi karaya vurmuş düşlerin beklentisi mi tutuyor elimi sonsuz umutlarda?
Grilere bulaşmamış gözlerine maviyi eksem değişir miydi aşka gücenmiş yüreğinde sevdanın rengi?

Ya da beyaza saldığım tülden hâsıl bir gülücük kadar seyrek dokunur muydu ellerin melalime?

Google’ın başı yine dertte. hem de iki kere.

siriusbee | 31 August 2009 15:49

Gün geçmiyor ki Google’a açılan davalara bir yenisi daha eklenmesin:) Ama bu defa diğerlerinden çok farklı bir durumdan dolayı dava açıldı. Olay şöyle gelişmiş: Rosemary Port adındaki bir blogcu Google’ın blog sitesinde “New York Şehrindeki Fahişeler” anlamına gelen “Skanks in NYC” adında bir blog açar. Bir süre sonra Liskula Cohen adında bir Vogue modeli, bu blogda kendisine fahişelik suçlamalarının ve iftiralarının bulunduğunu ve Google’un da buna izin verdiğini iddia ederek dava açar. model kızımız mahkemede Google’a bu tür durumlarda blog sahiplerinin isimlerinin açıklanmasını talep eder. New York mahkemesinin kararına göre Google davayı kaybeder ve blog sahibinin adını açıklar.

ve mininova da bitti.!

axanc | 28 August 2009 18:21

Biz halen daha the pirate bay şokunu yaşarken, müzik endüstrisi bir büyük dava zaferine daha ulaştı ve büyük bir torrent arama motoru olan Mininova’ya karşı etkileyici bir zafer kazandı. Dava sonucunda hakim, mininova’ya telif haklarını ihlal eden dosyalara ait linklerini kaldırmasını veya 5.000.000$ ceza ödemesini teklif etti.
The pirate bay gibi doğrudan telif hakkına sahip dosyaları dağıtmadığı için mininova çok daha farklı bir dava ile karşı karşıya. Aslında söz konusu olan telif hakkına sahip dosyalar dünyanın dört bir yanında bulunan binlerce bilgisayarda bulunuyor ancak Hollanda gibi bazı ülkelerde bu kullanıcılara ulaşmayı sağlayan içerikler de, örneğin arama motoru, dava konusu olabiliyor.
Davanın içeriğini değiştiren başka bir olay ise, mininova kendi içerisinde bulunan bir içeriğe ait telif hakkı ihlali ile ilgili itiraz gelmesi durumunda o dosyayı sistemlerinden çıkartıyor, the pirate bay bunu yapmıyor hatta tehtit ve alay dolu mesajlar bildiriyordu. ancak sistemin güzel yanı, aynı dosya için açılan her torrent’e ayrı ayrı itirazda bulunulması gerekmesinden geliyordu, bu sayede her daim torrentler canlı olabiliyordu.
Sadece 2007 yılında mininova 1.000.000€ kazanmıştı. Siteden rastgele seçeceğiniz içeriğin %80 ile %90 arasındaki miktarı mutlaka telif hakkına sahip dosyalar çıkıyor.
Kaynak

Sıra nerede sizce?

CSI Etkisi (Sendromu)

mabl | 03 April 2009 11:16

CSI: Las Vegas
CSI: Las Vegas

CSI: Crime Scene Investigation gayet popüler, birçok spin-off‘u çekilen polisiye bir dizi. Ülkemizde de yayınlandı TRT ve Cnbc-e kanallarında. Polisiye çok tutulan bir janr. Özellikle Amerika Birleşik Devletleri’nde, suç oranının yüksek olması nedeniyle, suçla suçluyla savaşın konu olduğu hikayeler çok tutuyor. Cold Case, Without a Trace, Law & Order ve daha onlarca popüler polisiye dizide, adli tıbbın en gelişmiş imkanları kullanılarak, minicik bir delilden yola çıkılarak devasa suç kartelleri çökertiliyor, müthiş zeki suçlular yakalanıyor. Ancak son yıllarda ABD’de, bu dizilerin ve benzer filmlerin beklenmeyen bir etkisi oldu.

Türkçe’de Adli Tıp dediğimiz, bazen forensik bilimi olarak çevrilen kavram, aslında tıptan daha geniş bir anlam içerir. Forensik bilim, işlenen bir suçla bağlantılı herşey hakkında bizlere bilimsel bilgi sunar. CSI tarzı diziler de, doğaları gereği forensik bilimi kullanırlar. Ancak bu kurgusal senaryolarda forensik bilimin kullanılışı genelde abartılmaktadır. Hafiften bilimkurguya kaçan senaryolar, dizi izleyicilerinin forensik bilimden beklentilerini imkansız düzeye yükseltmekte.

Jüri Üyelerinde CSI Etkisi

CSI Etkisi dediğimiz sorun da tam bu noktada ortaya çıkıyor.
ABD’de son yıllarda mahkemelerde, gerek jüri üyeleri, gerek suç kurbanları, olay yeri inceleme ekiplerinden ve DNA analizi gibi laboratuvar çalışmalarından, gerçek hayatta karşılanması imkansız ya da mantıksız taleplerde bulunmaya başladılar.

Amerikan hukuk sisteminin vazgeçilmezlerinden Jüri
Amerikan hukuk sisteminin vazgeçilmezlerinden Jüri


Aslında dizilerde gösterilen hemen hemen tüm forensik uygulamalar, adli tıp ve kriminoloji laboratuvarlarında mevcut, ancak dizideki kadar hızlı sonuçlara ulaşmak mümkün değil. Testler uzun zaman alıyor. Ayrıca dizideki kesinlikte sonuçlara ulaşmak da mümkün olmuyor her zaman. Test ve incelemeler, genelde bir fikir edinmeye yardımcı olabilecek sonuçlar veriyor, kesin hükümler değil. Bunların yanında, dizilerden etkilenen jüri üyeleri, olur olmaz yerlerde DNA analizi ve bilimsel kanıt talep etmeye başladılar. Alakasız davalarda DNA testi taleplerinin giderek artması sonucu, jüri üyesi seçmelerinde adaylara CSI türü dizileri takip edip etmedikleri sorulmaya başlandı. Jürilerde CSI etkisine birkaç örnek verelim:

Bir garip porno davası!!!

todesengel | 26 March 2009 01:36

http://www.milliyet.com.tr/Dunya/SonDakika.aspx?aType=SonDakika&KategoriID=19&ArticleID=1075322&Date=25.03.2009&b=Bir%20garip%20porno%20davasi&ver=31

Cadıların Tokmağı

admin | 06 March 2009 16:30

1231 yılında Papa IX. Gregorius tarafından kurulan ve daha sonraları İspanya ve Roma’da kabul edilen, katolik inancını korumak ve kurulu düzeni bozmaya çalışan kafirlerle mücadele etmek için çalışan engizisyon mahkemeleri, bugün bilir katoliklerce de kabul edilmiş bir kara lekedir.

Sihirbazlardan bilim adamlarına, mucitlerden müslümanlara, protestanlardan yahudilere kadar her “tür” insana olmadık işkenceler yapıp, yıllarca hapiste tutan ya da diri diri halk önünde kazığa baglayıp yakarak cezalandıran engisizyon mahkemeleri 1486 yılında Alman engisizyon sorgucuları tarafından kaleme alındı. Cadıların Tokmağı isimli eser, tüm işkence metotlarını gözler önüne sermekte. Bu belge insanlık tarihi için çok önemlidir.

TEKLİF

BodrumSibel | 04 February 2009 18:15

http://www.hurriyet.com.tr/gundem/10925835.asp?gid=229