bildirgec.org

macera hakkında tüm yazılar

The Mummy: Tomb of the Dragon Emperor

wacowski | 28 May 2008 10:27

The Mummy: Tomb of the Dragon Emperor: Bir kez daha mumya geri dönüyor.Ama bu kez yeni bir düşman ve eksiklerle geri dönüş yapıyor.İlk olarak Stephen Sommers (The Mummy 1999,The Mummy Returns 2001) yönetmen koltuğunda yok. Onun yerine görevi hızlı filmlerin yönetmeni Rob Cohen (The Fast and the Furious 2001,xXx 2002) devralmış ve bir diğer eksik te başrol oyuncularından Rachel Weisz filmde yer almıyor.Diğer tarafta ise kötülüğü temsilen uzakdoğunun yıldızı Jet Li yer alıyor.Filmin konusuysa kısaca lanetlenen ordusuyla birlikte dünyayı ele geçirmek için 1940 yılında harekete gecen Çinli mumyayı durdurmaya çalışan kahramanlarımızın öyküsünü anlatıyor.Fragmanına ve yönetmenin yaptığı işlere bakınca bizi hayli hızlı ve görsel efekti bol eğlencelik bir filmin beklediği söylenebilir.

The Darjeeling Limited (2007)

ntguzel | 27 May 2008 09:00

The Darjeeling Limited
The Darjeeling Limited

Film , dağılmış bir aileye sahip olan Whitman kardeşlerin ( Francis Owen Wilson , Peter Adrien Brody , Jack Jason Schwartzman) babalarının ölümü ardından ağabeyleri Francis’in kardeşlerini Hindistan’a çağırmasıyla başlar.Hindistan’da darjeeling limited adlı trende uzunca bir gezi planlarlar.Bu tren gezisi esnasında geçmişe dair anıları canlanır ve henüz birbirlerini doğru düzgün tanımayan Whitman kardeşler birbirlerini daha çok tanımaya fırsat bulurlar.Daha sonra bu gezinin akışını değiştirecek bir takım olaylar yaşanır.Bu olaylar kardeşleri hiç olmadığı kadar birbirine daha çok yakınlaştıracaktır.

Filmin Resmi Web Sitesi / Fragman

Görev Mars

emsvizyon | 26 May 2008 21:59


kızıl gezegen
‘den bahsettikten sonra yine aynı yıl gösterime girmiş ve yine bir kızıl gezegen macerası olan görev mars’ı da unutmamak gerekir. Brian De Palma‘nın yönettiği 2000 yapımı mission to mars yine insanlığın mars’a yaptığı bir yolculuk ile başlıyor… mars’a insanlı ilk uçuşun ardından başarılı bir şekilde inen ekip, oraya bir üs kurar ve hemen araştırmalara başlar… araştırdıkları yer ise başka araştırılacak yer yokmuş gibi cydonia bölgesi ve oranın ünlü mars’da ki yüzüdür. çomak sokmadık yer bırakmamaya yeminli insanlık, mars’daki yüzü de kurcarken olanlar olur ve enteresan bir şekilde ekip yok olur… işte bu ekibin başına neler geldiğini anlamak için gönderilen başka bir ekip yolda bir kaza geçirir ve tabiri caiz ise gezegene paraşütle inerler (?!)
canlıların kökeni ve evrimiyle ilgili kısmına geldiğimiz de haydaa noldu şimdi dedirtebilecek olan
süpriz sahneleri ve sonuyla, gerilim öğeleriyle de dolu, ilginç bir seyirlik olan fantastik bilim kurgu görev mars‘ın başrollerinde; Gary Sinise, Don Cheadle ve Tim Robbins yer almakta…
yine pek parlayamamış ve duyulmamış bir yapım olarak kaldığını düşünüyorum… izlemenizi pek şiddetli olmasa bile yine de öneriyorum 🙂

The Pirates Who Don’t Do Anything: A VeggieTales Movie

brum | 22 May 2008 17:21

Korsanlar bu sefer karşımıza sebze olarak çıkıyor. Pirates of the Caribbean (1, 2, 3) nın üstüne izlenmesi gereken bir animasyon komedi filmi olduğuna inanıyorum. Film ABD’de 11 Ocak‘ta gösterime girdi, ancak Türkiye gösterimi için bilgi yok ne yazık ki. Filmin resmi sitesine buradan ulaşabilirsiniz. Filmden görüntüler de burada.

Fragman; Flash, QuickTime (orta-çöz.), Windows Media Player (orta-çöz.).
Ekstra video; QuickTime (orta-çöz.), Windows Media Player (orta-çöz.).

Ayrıca filmin resmi sitesinden duvar kağıtları, ekran koruyucuları ve ikonlar da indirebilir, çeşitli oyunlar oynayabilirsiniz.

Owning Mahowny

baykush | 07 May 2008 09:20

mahowny
mahowny

Owning Mahowny kumar bağımlılığı üzerine yapılmış en sürükleyici en başarılı filmlerden biri. Gerçek olaylardan yola çıkan 2003 yapımı filmde Dan Mahowny bir bankanın krediler bölümünde üst düzey yöneticidir. 10000 $ büyüklüğünde bir bahsi kaybetmesi sonucu kendine kredi almasıyla kumar için para bulmanın yeni bir yöntemini keşfeder. Artık müşterileri adına kredi alarak kumar oynamaya başlar ve aldığı kredi büyüdükçe oynadığı miktar inanılmaz rakamlara ulaşır. Artık casino sahiplerinin vazgeçilmez müşterisidir. Casino sahipleri için okadar değerli hale gelir ki kumar oynaması için özel jet ayarlanır geldiğinde odasında rahat etmesi için yanına kadın yollamaya kadar varır iş…

Dan Mahowny’nin gözü bunlardan hiçbirini görmez; onun tek tutkusu kumardır ve bağımlılık boyutları artık klinik psikiyatriye girecek boyuttadır. Hayatında sadece banka kasasında birarada gördüğü miktardaki parayı kazandığı anda bile daha fazlasını istemekte düşünmektedir. Bu hastalık derecesindeki bağımlılık oynadığı casinoyu batmanın eşiğinden 10-15 dakikalık bir süre içerisinde kurtarmıştır…

mahowny2
mahowny2

Filmin daha da ilginç yanı Dan Mahowny karakteri Brian Molony adlı bir kanadalıdan esinlenerek yaratılmıştır. Brian Molony Torontolu bir bahisçidir. Canadian Imperial Bank of Commerce çalışanı olarak müşterilerinden 10 milyon $ sızdırmış, ve 1982’de yakalandığında 12 yaşından yakalandığı güne kadar 72 saatten daha fazla bir süreyi kumar oynamadan geçirmediğini ifade etmiş. Bu skandal ortaya çıktığında 1985 yılında oynatılan paranın kimin parası olduğu sorgulanmamasından dolayı Atlantic City’deki Caesar’s Casino şükran gününden sonraki cumartesi günü kapatılma cezasına çarptırılmış.

The League of Extraordinary Gentlemen

dionysia | 03 May 2008 18:33

Blade ile adını duyuran Stephen Norrington‘ın yönettiği ve Sean Connery‘nin başrollerden birinde rol aldığı 2003 yapımı The League of Extraordinary Gentlemen(kısaca LXG), aslında aynı adlı çok satan çizgi romanın, çekildiği dönemde özellikle çizgi romanın fanatikleri tarafından heyecanla beklenen uyarlaması.

Alan Moore ve Kevin O’Neill tarafından 1999 yılında yaratılan ve edebiyat dünyasının meşhur kahramanlarının maceralarını, nefis bir kurgu ve hayal dünyasının sınırlarının çok ötesinde bir atmosferde betimleyen tam bir steampunk örneği çizgi romandan yola çıkan film vizyona girdiğinde, çizgi romanın sağlam temellerinin aksine son derece yüzeysel ele alınmış olması nedeniyle pek çok sinemaseverde hayalkırıklığı yaratmıştı.

Denizde…

kopanisti | 29 April 2008 11:09

Sabah Dalyanköy’deyiz. Teknede buluşuyoruz. Hava serince ve bulutlu, deniz dalgalı ve rüzgarlı. Hazırlıklar tamam, eşyalar yerleşti, yelkenler hazır. Sıcak gevrekler, tulum peyniri, sıcak çay ile güzel bir İzmir kahvaltısı yapıyoruz. Yola çıkma vakti, toparlanıyoruz. Limadan ayrılıyoruz. Hava sert 1 camadan ile anayelken basıldı, sert hava cenoası açıldı, bu şekilde dalgalardan dolayı yalpalamadan motor-yelken ikilisi ile rahat bir yolculuk yapabiliriz. İstikamet Karaburun, mesafe 32 deniz mili ancak tramolalar ile gideceğimizden bu mesafe 40 mile kadar uzayabilir.

Ildır Körfezindeyiz adaların arasından Ege’ye açılacağız. Adaların kuytularında çipura ve levrek üretim havuzları daha açıklarında orkinos çiflikleri. Eşek Adası önünden geçiyoruz. Ada’da eşekler yaşadığından bu isim verilmiş. Belediye onlara yiyecek ve su getiriyor, eşekler hayatlarından memnun, adanın tek ve büyük bir kumsallı koyu var. Yazın tur tekneleri cıstak cıstak müzik eşliğinde bu kumsalda yüzme molası verir. Tur fiyatına yemek dahil, ızgara köfte makarna ve salata, içecekler ekstra. Bikinili kızlar güvertede göbek atar ve terleyince cup denize atlarlar. Eşekler insanlara alışkın sahile kadar inerler.

Presion Break in TURKEY

rivak | 25 April 2008 18:15

Panama hapishanesinden başarıyla kaçan Michael Scofield 4. sezon 13. bölüm itibari ile bir Türk ile konuşuyor akabinde Türkiye’ye yola çıkıyorlar.

Acaba Michael Scofield’u bekleyen yeni maceralar neler?

a)İmralı hapishanesine gidip Bebek katili Apoyu kaçırmak için İmralı’ya gider.
b)Tatar Ramazan’ın bulunduğu hapishaneye giderek hapishane kontrolünü tatar’dan alır.
c)Türk milli takımının başına geçer.
d)Tarkan ile düet yapar.
e)Hepsi

Kilink İstanbul’da (1967)

dionysia | 24 April 2008 19:51

Konu Fantastik Türk filmleri olduğunda ilk akla gelen filmlerden biri hiç kuşkusuz, yönetmenliğini fantastik Türk filmlerinin unutulmaz yönetmeni Yılmaz Atadeniz‘in yaptığı 1967’de çevrilen Kilink İstanbul’da olur. 1965’te İtalya’da yayınlanmaya başlayan Killing adlı çizgi romanın Türkiye’de büyük ilgi görmesi üzerine, yine Yılmaz Atadeniz tarafından uyarlanan film, o dönemde büyük gişe hasılatı elde etmekle kalmaz, Türk sinemasında bir Kilink furyası başlamasına neden olur.

Yönetmen Atadeniz ve senarist Çetin İnanç‘ın orijinal hikayede yaptıkları ilk değişiklik orijinali Killing olan kahramanın adını Kilink’e çevirmek olur. Ardından, iskelet desenli taytı, aynı desende eldivenleri ve yüzündeki maskesi ile halihazırda fazlasıyla fantastik bir anti-kahraman olan Kilink’in karşısına, Superman’den kopyalanmış bir karakter olan Uçan Adam’ı çıkarır.(Aslında, Atadeniz tarafından yönetilen üç Kilink filminden Kilink İstanbul’da ve Kilink Uçan Adam’a Karşı aynı anda çekilmiştir. Seriyi tamamlayan üçüncü film olan Kilink:Soy ve Öldür‘de Uçan Adam gerçekten uçmuş olacak ki, hikayede yer almaz.)