bildirgec.org

lanet hakkında tüm yazılar

knight online lâneti ..

cebrailiye | 30 March 2006 04:55

kardeşimin yüzünü beğenmiyorum son günlerde ; boş boş bakıyor.uzun süredir hayatında sadece şu lânet oyun var. kız arkadaşını bile gözü görmüyor. tipik asosyal kimliğe bürünmüş durumda. okulu bırakmış olmasını bile buna bağlıyorum ; her ne kadar annem inanmak istemese de..
nedir bu ve nasıl yardım edebilirim hiç fikrim yok. ama giderek kötüye giden bir şeyler var. zayıfladı iyice. hiçbir sosyal etkinliği yok. mümkün mertebe az uyuyor. konuşmaya çalışıyorum konu yine bu oyun üzerinden açılmak zorunda çünkü başka şeyler hakkında konuşmak mümkün görünmüyor , ilgisiz kalıyor. nasıl bir çıkmaz bu ?
benim kardeşim yakışıklıdır . kızlar her dâim peşindeydi ve sık sık değişirdi çıktığı kızların adı.kızardım ona. bir yandan da düşünürdüm bu bebeksi suratta ne buluyor bu kızlar diye ..” kendine has bir çekiciliği var demek ki veledin ” der, geçerdim.şeytan tüylüdür.kim görse bayılır. annemin arkadaşları bile nazar boncuğu muamelesi ederlerdi çocuğa. ne kadar da geride kalmış görünüyor tüm bunlar.
hayat doluydu benim kardeşim. cem yılmaz’ı aratmayan espriler yapar hepimizi gülmekten öldürürdü. futbol oynar ve seyrederdi. tiyatroya meraklıydı. karakteriyle hiç bağdaştıramasam da halk oyunlarında bile seve seve yer alırdı. öğrenci birliği başkanı,sınıf başkanı kimlikleri ile bizleri gururlandırırdı.okulu astığı günler ise hep bir eğlence için olurdu ve devamsızlıktan kalmaya ramak kala yine kurtarırdı paçayı. kızsam da ; içimden ” genç işte yapacak tabi ” der ,affederdim. hem gelen karne ve okulda aldığı başarılar yüzümüzü güldürmeye yetiyordu.
ne oldu da bu duruma geldik bilemiyorum. bir oyun mu buna sebep oldu ? ne yâni ; hipnotize olmuş gibi gezmesi buna bağlı olabilir mi ? konuştuklarımı duymuyor. çok az yemek yiyor ( 1 öğün). hiç gülmüyor artık. herşeyle başedebileceğimi sanan ben çaresizlikle düşünüp duruyorum. psikolojik destek almasını istesek bin türlü bahaneyle reddedecek, biliyorum.
bilsem nasıl yok edilir bu oyun, hiç durmayacağım ama bilmiyorum işte. bu oyunla ilgili okuduklarım, beni an be an dehşete düşürüyor. 3 milyon kişinin aynı anda oynadıkları bu oyun, kimbilir kaç aileyi daha bizim durumumuza getirdi ? hangi sırtlanlar köşeyi dönüyor bu işten ? çocukları yok mu onların ? bunu yapmaya kimin hakkı var ?
kardeşimi geri istiyorum !
sabahın bu vakti bir çâre arıyorum.
hem kimbilir, belki biri biliyordur ne yapılacağını ..

ilk ücretsiz blog roman

azurenus | 13 December 2005 00:13

kanada’lı yazar Mark Leslie yazmaya 2006 ocak’ta başlamayı planladığı korku romanını bir blog sitesi aracılığı ile karakterinin ağzından yazarak ücretsiz dağıtacak.

“I, death” adını alacak kitabın kahramanı trajik bir lanetin pençesinde olan genç bir çocuk. günümüz dünyasında yaşayan bu genç sorunlarını bu blog üzerinden dünya ile paylaşıyor.

yazar, romanı genç karakter Peter O’Mallick’in dilinden yazdıkça blog aracılığı ile eş zamanlı olarak paylaşacak. üstelik blog sitesinin yorumları açık olarak! okurlar yaptığı yorumlarla hikayeye yön verebilecekler. gelen eleştirilere göre yazar, kısa sürede kıvrak çözümlerle okurlarını memnun etmeyi deneyecek.

lanet hizmet : blogcu.com

seydichelik | 23 June 2005 12:23


bu logoyu görmüyorsanız yazımda bahsedilenler çok haklı, eğer görüyorsanız çok haksızım..

“türkçe blog sitesi, kendi siteni kendin oluştur, blogger.com a rakip” hepsine -miş ekleyin lütfen…

logo çalışmıyorsa bilinki site çalışmıyor ki ne zaman çalıştı…

yaw bi hizmet vereceksin bu kadar “lanet” olunmaz ki…

İnsanların Hepsini Lanetleyecek Bir Güç İstiyorum!!!

city_of_devil | 29 September 2003 21:31

Neden diyeceksiniz değil mi? Evet haklısınız siz o kadar çok memnunsunuzki konuştuğunuz konulardan. O nedenle ne zırvaladığınızın farkında bile değilsiniz.
Ben bir erkek cinsini temsil eden bir şahsım. Ve artık aynı muhabbetlerden o kadar çok sıkıldım ki. Haykırmak istiyorum artık……………..!!!

Biz erkekler neden toplandığımızda. Ya askerlik anılarından yada hayatımıza bir günlük, bir aylık, bir senelik giren kızları nasıl idare ettiğimizi, nasıl vurduğumuzu, nasıl ayrıldığımızı anlatmak zorundayızki ? Neden bizi terkettiklerini hep arkadaşlarımızla, dostlarımızla, yada yeni tanıştığımız insanlar bile olsa ısınır ısınmaz anlatmak zorundayız ki?Yada anlatılmak için bütün arkadaşlarımız bizi seçerler. Tamam eyvallah belki iyi bir dinleyiciyim ama neden ben!!!!!!Ben anlatim bir derdim var desem ben kimse bulamıyorum etrafımda ( bunu herkez yaşamıştır )…….Bıktım artık etrafımdaki bütün erkeklerin ve bütün kızların sanki dünyanın tek sorunu Aşk mış gibi davranıp, öle körü körüne yaşamallarına sinir oluyorum. Seviyormuş da karşıdakinin duyguları bitmiş ve terkedilmiş yada Onun için eskisi gibi duyguları yokmuş, uzunca bir zaman olmuş nasıl ayrılacağını bilmiyormuşmuşmuşmuş. Onu kırmak istemiyormuş falanda fıstık da bende yuttum misali dinleriz hep. Dostlarımızı arkadaşlarımızı bilmediğimiz insanları………!!!!!!!!!

Lanetlensem yeridir!

damned | 23 May 2003 21:59

Az once muhtesem bir hareket vardi, simdi ise hersey duragan. Dun gece az icseydim, gec yatmasaydim yada sabah ise gitmeseydim, bu guzel Cuma aksaminin belki tadina varabilirdim sehrin suslere burunmus sokaklarinda.

Aklima birseyler gelsin ben de yazayim diyorum, rahatlarim belki; ancak o kadar uc seyler aklima geliyor ki inanin desifre edilesi gibi degil. Belki de soylemek gerek, hadi bir cesaret…

Benim birden fazla sevgilim var, kimisi bu siteye geliyor, arada yazilanlari okuyor. Sizi sizinle aldatiyorum beyler, bunu duymak hosunuza gitti mi? Her biri de aslinda beni aldatiyor, komik degil mi? Ayri sevgililerdeniz biz, hani su cagdas modeller var ya, onlardan. Bana soruyor oldukca akli basinda, egitimli sevgililerimden biri: “Beni aldattin mi ben yurt disindayken?” Ben: “Sen buradayken aldatmistim, yurt disinda oldugun sureyi sorgulamayalim dilersen.” Cok uzuluyor, gururu inciliyor, Hulya Kocyigit gibi kosarak ortami terk ediyor. Aslinda o John Travolta gibi gitti de, ici Hulya Kocyigit. Ariyorum aksama: “Biliyorsun, biz hic soz vermedik birbirimize, lutfen sacmalama, kendine gel.” Vizil mizil birseyler mirildaniyor once, cok sarhos olmus, oysa ceylan gibi seke seke uzaklasmasinin uzerinden pek de cok zaman gecmedi, ne zaman sarhos oldun bre Travolta, siseyi mi diktin kafana? Sonra beni almaya gelmesini istiyorum; “gelmem” diyor. “Nasil yani?” diyorum, “ne zaman beni almayi reddedecek kadar beni unuttun?” Toparlaniyor haliye, sarhosmus araba kullanamazmis. Ben gidiyorum yanina bir aracla, hani o kadarini da hakketti. Yolda telefonumun neredeyse sarji bitecek, her 5 dakikada bir ariyor, yolun neresindeyim soruluyor. Taksi soforune telin verilmesi rica ediliyor, adam birazcik bahsis onerisi ile gaza geliyor, saygideger bacisini kukuma kusu gibi bekleyen sevgilisine teslim ediyor, korna calarak uzaklasiyor. Cikiliyor eve, saraplar tukenmis, sert ickilere gecilmis. Avutuluyor sevgili “baglanmaktan korkuyorum sana” diye. Opusuluyor, koklasiliyor, barisiliyor. Sevgili de mutlu, ben de.