bildirgec.org

kreon hakkında tüm yazılar

uzun zamandır birlikte olduğum, kalbim…

astral | 18 June 2010 17:53

KALBİMİ GÖZLÜYORUM… Hala küçük bir kız çocuğu. Gözleri parlayan ve biraz farklı bir ufaklık… 6 yaşında küçük bir kız çocuğu…

O zaman da -birden bire- insanların geçmiş yaşamlarını görüp bunu anlatmaya başladığımda ya da auralarını gördüğümde benim ne dediğimi anlamazdı çevrem. Dediğimin gerçek olduğunu büyüdüğümde ve bunları hala gördüğümde, anlıyorum.

Sevilmek isteyen bir kız çocuğu vardı altı yaşında ve küstüğünde kapı arkasına saklanan. Bakıyorum hala kızdığımda kapılarımın arkasına saklıyorum kendimi, belki korunmak ve kendimi dinlemek için.

yarım

astral | 17 February 2010 19:19

Çizdikçe eksik kalınan yol. Oldukça olmayan, iz. Çalıştıkça hep yarım kalan, yarım. Olmayacak, bazen ne yüksek benliğime uşamamanın hüznünden kurtalabileceğimi sanıyorum ne de bu melankolizmden. Oysa yolları da çizen, rüyaları da yorumlayan, sesleri de okuyan -gıpta edilen- benim. Ben.

Düşünüyorum direk çivit mavisi/ indigoların bedenlenme sorunlarını yaşıyorum ama elbette bunlara sığınmamalı. İndigolar böyledir dersem hiç tutunamam. Hep indigo olmayanların çok çok daha tutunduklarını gördükçe benim tutunamamam da daha bir komik kalıyor. Çünkü onların algıları bu denli açık değil. Elindeki fırsatları kullanmamak gibi bir nevi. Lakin o fırsatlar kimi zaman ayağına da dolanır, sır olur; hatta sırdan kale olur, çıkmak istemediğin.

topraklanıyorum

admin | 10 February 2010 11:35

Topraklanmak önemli mevzu. Merkezlenmek. Gaia’nın köküne tohumlarımı bırakacağım, gitmeden önce. Karar vermiştim, heves geldi şimdiyse. Duanın çok etkisi var tabii.

Sabah ıslanan yüzümü yağmurun altında hissettim, Tanrıyı hissettim, şükrettim, bininci kez.

Yıllardır sordum neden varım, niye, neden, yaşam niye, neden bu hikaye, niye bu sorumluluk? Bıla bıla; buldum! Şükür. Rüzgarın esmesini tenimde hissetmek ve üşüsede ayaklarım bir kış gününde ayaklarımının üşüdüğünü dahi hissedebilmek içinburadayım. Buradayım. Daha ötesi yok. Anlam burada.

Asıl Olan Nedir?

admin | 08 February 2010 09:42

Sol yanımda sızı mı sızı. Neyin yokluğu? Benim artık ben olmayışım mı, çoktan benden vazgeçmem mi; yoksa senin bende olmaman mı, olmamayı istemen ve benim bunu bilmem mi? Neyin yokluğu? Kırmızının mı, yoğun bir coşkunun varlığının hayatımda olmayışı mı, bu iç tepinmelerin sebebi eylemi?

Yoksa özde ben bu muyum? Hiç çırpınmaya çalışmamalı mı asıl? ‘Asıl olan nedir?’ meselelerini aşıp, özde olanı bulmak ne zormuş oysa…

Bize ne öğretildi daima, oku, iş sahibi ol, evlen, çocuk yap, ev araba al, bunlardan birkaç tane daha al, çocukların için aynı zımpırtı devamını düşün ve bunu da güven altına al, torunun olsun, sonra emekli ol ve bir yazlık mekana taşın; işte hayat bu. Bu mu? Peki, benim iç çırpınışlarımın dermanı nerede, eğer buysa? Nerede onca öğreti?

hız arttı, son devre

admin | 05 February 2010 09:02

dijitalsanat.com
dijitalsanat.com

-Bu yıl her şey hızlandı. Fark ettin mi? Hiç geçen yılla aynı değil.

-Fark etmedim. Sadece bir ay geçti bu yıldan.

-Olsun yine de belli değil mi? Bu yıl her şey hızlı. Her şey farklı artık. Hayatını şekillendir. Bak bu yıl İngiltere’ye gidiyorum. Dördüncü sınıfa geldiğimde de göreceksin, heykelleri satan bir heyketraş olacağım. Buraya girerken de biliyorsun kesin konuşmuştum, hayatımı değiştirecek riskler aldım. Şimdi buradayım. Gene devam ediyorum. Yine risk alıyorum. Kocaman riskler. Hayatımı şekillendiren benim. Hayatın içinde günün içinde yol alıyorum. Kendi kovuğuma çekildiğim bir hayat olmayacak bu. Hayatın içinde olduğum bir hayat olacak. Bu benim yazım. Ben şekillendireceğim.