bildirgec.org

kolera hakkında tüm yazılar

“Bendeki Sen” Çıktı

beyrek | 08 June 2010 17:16

bendeki sen
bendeki sen

Sagopa Kajmer’in yeni albümü “bendeki sen” 07.06.2010 tarihi itibariyle müzik marketlerdeki yerini aldı. Önceki yazımda albümde 16 tane parça yer aldığından bahsetmiştim. işte bu parçalar:

1. scratch diploma
2. bu böyledir
3. merhametine dön
4. terk-i diyar
5. mevsimler gibisin
6. bir dizi iz
7. gidenler
8. ayılırsın ve anlarsın
9. onları da anlıyorum
10. zaman alacak intikamımı
11. iyi bilirim
12. adı yok
13. bana ninni okumayın
14. sen hiç sevmeyi bilmezsin
15. içeriz aynı tastan

bir salgından bir salgına -2

nazokiraze | 07 January 2010 16:28

Paleopatologlar tarafından yapılan araştırmalara göre hastalıkları toplumların yaşayış şekline, nüfusuna göre değişiyor.Küçük bir değişiklik hastalığın seyrini değiştiriyor ve başka hastalıkların yolunu açabiliyor.

1452 yılında Napoli Fransızlar tarafından kuşatılırken bir hastalık ortalıga yayılır, bu hastalık hem yeni hem ağrılı hem de öldürücüdüri ölmeyenler delirmektedir.

Bu salgının üzerinden bir yıl kadar sonra İmparator Maximillian halkı bu hastalıga karşı uyarır, uyarıya göre hastalık cinsel ilişki yüzünden değil de tanrıya karşı işlenen günahlardan dolayı başgöstermektedir. Çeşitli frengi salgınları oluştukça pek çok varsayım ortaya çıkar, bazı gezegenlerin uğursuzlugundan Kolomb’un bu hastalıgı taşıyıp getirmesine kadar pek çok teori.

1496 da frengi bir çeşit veba olarak tanımlandı ve elli yıl sonra hastalık ahlaki eksiklikle birlikte anılmaya başlandı.Teoriye göre hastalık cinsel ilişkide oluşan görülmeyen tohumlar sayesinde yayılıyordu, 1905 hastalık mikrobunun öğrenildigi yıldır.Salgınlar uzun süre safsatalarla, kocakarı ilaçlarıyla ,katı perhizlerle tedavi edilmeye çalışıldı.

Frengili yabancı kişiler Fransa’ya sokulmazken, İskoçya’dan sınırdışı edildiler veya yanaklarına kızgın demirle iz bırakıldı. Avrupa’da zenginler evlerine kapanmayı tercih ederken fakirler kovuldu, doktorlar korkudan tedavi yapmadılar.1788 yılında Danimarka frengi hastalarına bedava ilaç,bilgi ve bakım dagıtma fikrini önerdi, ancak halk korkudan ayaklandı ve bir devlet hastanesi basıldı.Frengi taramasına izin vermeyeceklerini söylediler.

bir salgından bir salgına -1

nazokiraze | 07 January 2010 14:03

MÖ 415 yılında Hipokrat notlarında Sicilya ve Atina ordusunda görülen yaygın bir hastalıktan bahseder, bu hastalık hala insanlığın başına dert olan gripten başkası değildir.Çin’de başlayan İspanyol Gribi 40 milyon, 1957 Asya gribi 70 bin, 1965 Hong Kong gribi 700 bin, İngiliz gribi ise 30 bin kişinin yaşamını yitirmesine yol açtı.

MÖ 600`lü yıllar ise cüzzamı tanımlandıgı yıllardır,Hindistan dönüşü Büyük İskender tarafından Avrupa’ya yayıldıgı söylenen bu hastalık Haçlı Seferleri sırasında oldukça yayıldı.Toplum tarafından dışlanan ilanetli olarak suçlanan, uzaklaştırılan cüzzamlı hastalar uzak yerlere sürülmüştür.Aralık ayında çıkan bir habere göre Kudüs’te bulunan birinci yüzyıla ait bir erkek cesedinin DNA incelemesinde cüzzam vakasına rastlandıgı açıklandı.

veba çeşitli dönemlerde dünyayı çok büyük tehdit altına alan bir hastalık oldu, öyle ki altıncı yüzyılda (İstanbul’da başladı) Avrupa’ya gemiler yoluyla Asya’dan gelen veba kitlelerin korkulu rüyasıydı. Kara veba olarak bilinen hıyarcıklı veba insanları kasıp kavurdu. O dönemden öncesine var olan veba Hitit kralı 1. Şuppililuma tarafından Babil seferi dönüşü yaygınlaşmıştır ve sonrasında o zamana da damgasını vurmuştur.14. yüzyılda tekrar yayılan veba Avrupa nüfusunun üçte birini yok etmişti . Hastalık bilinemeyen bir sebeple 1352 yılında bitmiştir, sonrasında 15. yüzyılda ve 16 yüzyılda Osmanlı Devleti’nde (taun olarak bilinir) veba salgınları peşpeşe insanları kırıp geçirdi. (Avrupa’da ve Osmanlı’da vebalılara günahkar gözüyle bakıldıgı çok olurdu Mızraklı cin tarafından dürtüldüğü için hasta olduguna inanılan vebalı hastaya cin için muska yapılarak Ahkaf suresi okutulurdu)

Sagopa Kajmer – Kötü insanları tanıma senesi yeni albüm

xxxkaanxxxx | 12 March 2008 11:00

Evet bilindik üzere melankolia müzik yola gelmiş ve wordpresskullanmaya başlamıştı.yahu ! bugün bir bakayım dedim değişiklikler varmı diye header banneri filan değişmiş işte sagocu olduğum için hemen dikkatimi çekti header’da ki yazı Sagopa Kajmer‘in yeni solo albümü
Kötü insanları tanıma senesi
diye hemen sago tutkunu olan arkadaşlarımıza haber veriyim dedim 13 Mart 2008 tarihinde tüm müzik marketlerde.

ANKARALILAR DİKKAT!!!

gkaraarslan | 16 October 2007 17:56

yazın ankara’da bulunanlar bilir neler çektiğimizi.su bi var bi yok.bazen iki günlük denilen kesintiler 5-6 gün oldu.dışardan alınan içme suları bitti,insanlar bunun için biribirini yedik.eve bidonlar aldık,depo yaptırdık.apartmana kuyu açtırmaya çalıştık.madem banyo yapıpı serinşeyemiyoruz dedik,vantilatör aldık.bu sefer de elektrikleri kestiler.ankara başkent değil,karadenizde bir köy oldu adeta.şimdi de başka bir dert bekliyo bizi.bilmiyorum siz su tekrar kesilir diye su depoladınız mı eve;biz küçük çapta bir kola şişesi doldurma faaliyeti gerçekleştirdik.geçen gün annemle temizlik yapıyoruz.bi de ne görelim!kola şişelerinin altına çamur gibi tortular birikmiş.bu suları 15 gün önce doldurduk.ve bu haldeler.bu su ne kadar güvenli peki?artık çayımızı,kahvemizi dışardan aldığımız içme suyuyla yapıyoruz.dişimizi fırçalarken bardakatan su alıyoruz.yalnız biz değiliz böyle yapan.bir çok tanıdık da böle yapıyor.bayramda 112 acil ambulansda görev alan bir aile arkadaşımız geldi eve.bu aralar ankara’da su yüzünden çok mikrop gezdiğini ve insanların rahatsızlandığını söyledi.bugün de bir arkadaşımdan duydum onun arkadaşının babası koleradan vefat etmiş.bir anda…dayanamamaış bünyesi..NE OLUR DİYORUM ANKARALILAR DİKKAT EDİN!!!

(KIZILIRMAK SUYU DA RASYONLU DİYOLAR,ALLAH BİZE SAĞLIK VERSİN!!!)

Rap dinleme maceram. Türkçe rap destek…

| 25 July 2007 12:06

Belki yazılmıştır ama piyasada birkaç rap ci hakkında acizane görüşlerimdir.

Efenim rap maceram, 1999 lu yıllarda, bir arkadaşın getirdiği kaseti kasetçalara koymasıyla başladı, duyduğum ses şuydu; artık sen, artık sen geber! bir anda neden bilmem çarpıldım.
Her zaman müzikte vurucu bir şeylerin olmasına inanan biri olarak bu söz beni vurdu diyebilirim.
Şimdi burada şu da aklınıza gelebilir daha önceleri 96-97 yıllarında hiç kartel dinlemedin mi? Cevap; dinlemedim, çünkü hazır değildim.
Yıllar geçti, takvim 2002 yi gösterince başka birisinden bir rap kaseti aldım ve evde dinlemeye başladım.
Müthiş ti.
bütün şarkılar harikaydı.
bu kasetin nefret’in ikinci albümü olduğunu daha sonra öğrendim.
Bu nefret te şimdi ki ceza ve fuchs(tilki) den oluşuyordu.
Sonra 99 yılında duyduğum artık sen geber rapliğinin nefretin ilk albümüne ait olduğunu öğrendim.
Bu süreçten sonra fucs’un askere gitmesiyle ceza solo albüm çalışmalarına başladı ve tüm müzikleri Sagopa kajmer e ait olan ve sevenlerinin hiç unutamayacağı, hatta yıllar sonraki şarkılarında bile “medcezirde dünya keşfettim” diye anacağı bence de en iyi albümü olan Medceziri çıkardı.
Bu kasetten aynı adlı şarkıya klip çekti.
Frekans programında da çıkmasıyla belki biraz dikkat çekmeye başladı.
Artık undergrand olan türkçeRap yavaş yavaş grandın üstüne çıktığının işaretiydi.
Tüm bu gelişmeler olurken silahsız kuvvet adı altında aslında sagopa kajmer adlı raper kendi stilini geliştirmeye devam ediyordu.
Ne zaman çıkardı bilmiyorum ama sagopa bir pesimistin gözyaşları adlı albümüyle ve aynı adı taşıyan şarkısıyla artık rap dünyasında kendi dinleyicilerini oluşturmaya başlıyordu.
Ceza ise artık Tek’teki elektrik açma kesme işlerine uzunca bir ara verip belki de en meşhur albümünü çıkardı; Rapsta , bu albümde “neyim var ki rapten gari” şarkısıyla rapi seven sevmeyen herkesin beğenisini topladı(rapi sevmeyen arkadaşlarım, bu şarkıyı beğenmesinden yola çıkıyorum.).
bütün rap dünyamızdaki gelişmeler dünyadakinden biraz farklıydı, türkiyede bu işler biraz daha sağduyulu ve problemlere işaret edercesine geliştiriliyordu. (?)
Ceza son albümü olan yerli plaka ile dünya rap dünyasına entegre olma isteğini aslında örtülü olsa da dile getirmiş oldu, bunu aynı adlı şarkıya çektiği Amerikanvari klipten de anlıyoruz.
Halbuki ceza bey nefret adı altında çıkardığı albümdeki bir şarkısında görünen çıplak bedenleri eleştirirken bu klibin de bedenden taviz vermiştir.
Tabi ki bu arada sagopa kajmer boş durmuyordu; kafile adlı albümü için harıl harıl çalışıyordu, albümü hazırlamış çıkarmak için uygun zamanı beklerken birden ilginç bir gelişme oldu; hazırladığı albümdeki şarkılar internette fırıl-fırıl dönüyordu.
Yasal mücadeleye başladı, uzun uğraşlar sonunda 56 yaşındaki bir adamın evinde ki bilgisayardan şarkıların çalındığı bilgisine ulaşıldı.
Neyse bu albümün ilk klibi bebeğim oldu şarkısına çekildi ve gerçekten mükemmel bir klipdi, son olarak da şarkı sözleriyle de uyumlu olduğunu söylediği baytar şarkısının da klibi dönmeye başladı…