bildirgec.org

karın ağrılı hakkında tüm yazılar

Petek Dinçöz Dinlemenin Dayanılmaz Hafifliği !

finten | 05 June 2003 11:12

Acıyı azaltmak ya da yoksaymak için herkesin kendine göre yöntemleri vardır. Ben de Petek Dinçöz dinliyorum. Mesela şöyle favkalade bir şarkısı var, “ben aşkı sende buldum sen bedende, benden sonra onu mu buldun, zevksiz sen de” şeklinde.

Eskiden itiraf ediyorum ki, utanırdım. Çünkü gerçekten ne idüğü belirsiz, abuk, müzikal anlamda bir faciadır bu hatunun şarkıları. Ama birden farkettim ki, acı çekerken en son dinlemem gereken, iç burkucu chansonlar, undenied, creep, ya da benzeri mükemmel ötesi şarkılar! Petek Dinçöz, Nez, ne bileyim Hülya Avşar falan, o kadar abuk, o kadar kalitesiz şarkılar söylüyorlar ki, insan, ya da en azından ben, içimin kalkmasından hüzünlenmeye, acı çekmeye falan fırsat bulamıyorum!

18 sa. 56 dk.

ELOY | 27 February 2003 12:05

Ali superonline ile internete bağlanıp aylık ortalama 100 milyon telefon faturası ödüyor.
Ali hıyarlık edip 146dan bağlanıyor. Hıyarlığının farkına varmayıp bir de bağlantıyı 18 saat 56 dakika boyunca açık unutuyor.
Aylık aylık ortalaması 100 milyon olan faturası bu olaydan sonra ne kadar olur?
a)çok olur
b)bişi olmaz
c)ali sen ne yaptın?
d)vah vah vah
e)bi hesapliyim, ahkam girerim.

schizophrenia13 ün sevgili günnüğü

ELOY | 31 January 2003 15:25

diyorum ki sevgili günnük insan hayatına bu kadar çok şifre vb numaralar sokulmamalı. her banka kartı ve kredi kartı için birer şifre. birer hesap numarası. müşteri kodu. internet bankacılığı şifresi. gizli soru ve cevabı. annemin kızlık soy adı. bunları ayrıca alış veriş kartları içinde sayabiliriz. internet var ki başlı başına şifre cenneti zaten. osuruktan teyyare şifre verdim o yare.

bitti mi hayır sigorta numaramız var. kimlik numaramız var. ösym numaramız var. sicil numaramız var.

yaz bir yere deme sakın. hepsini aynı yapta deme. neden yazıyorum bunları.çünkü teleweb şifremi unuttum. Bloke oldu. 444 0 444 ü aradım.

işçilerden nefret etmeye başladım

ELOY | 28 January 2003 12:23

sevgili günlük. ne kadar adiler yaaa. heriflere iyi davrandıkça tepeme çıktılar yaaa. anlamıyorum iyi davranmanın yardımcı olmaya çalışmanın neresi yanlış. nerede hata yaptım ben ya. iyi davranarak mı. yok yok bazı şeyleri görmezden gelmek. BABAM yaşında adamlara çıkışmak olmaz dedim ama nerdeee. adam değillerki bunlar.işe girmeden önce sert yöneticileri eleştirirdim. ne serti kırbaç lazım bana. lanet herifler. saf saf emekçiler zart zurt inandım durdum. müstahak bunlara. bok herif hepsi. lanet okuyorum hepsine. bir de içlerinde binbir güçlükle işe aldırdığım herifler var ki onlara ayrıca lanet okuyorum. adi bok herifler. bu kadar çıkarcı. fesat olunmaz ki kardeşim. yani topu topu 10 dk. ayrı kaldık şurda. para için ruhunu satar bunlar be. kaldı ki beni oooo. şerefsizler nefret ettim hepsinden. durun geliyorum ama. nerde benim kılcım

02 Şubat 1997’de

ELOY | 20 November 2002 20:00

BABAMın akciğer kanseri olduğunu öğrenmiştik. 02 Şubat 98’de kaybettik.

kanser olduğunu öğrendiğim de hayatımda çokta bi şey değişmemişti. şaşkındım yalnızca 17imde olmama rağmen şaşkındım. yani benim BABAM nasıl hasta olurdu ki?! herkes hastalanırdı ama benim BABAM hastalanmazdı. güçlü adamdı vesselam bişey olmaz(dı)… hayat normal seyrinde devam ediyordu. ve ben ve çevremizde ki herkes BABAM da ki yaşam sevincini gördükçe hastalığı yeneceğimize emindik.

(Sigara)

başarılı bir ameliyat ardından tüm kanserli hücreler alınmıştı. artık sağlıklıydı BABAM, ancak beş sene içinde tekrar etme riski vardı. nitekim daha ameliyat izleri geçmeden tekrar etti lanet olası. radyoterapi seanslarına başladık. sürekli istanbulda kalıyorlardı annemle. bense hala hiç bir şeyin farkında olmadan hayatımı yaşıyordum. sadece bir noktayı anlamıyordum. herkes hasta olurdu ama benim BABAM olmazdı. küçük bir noktaydı benim için ve üzerinde durulmaya değmezdi, nasıl olsa düzelecek(ti)…