Acıyı azaltmak ya da yoksaymak için herkesin kendine göre yöntemleri vardır. Ben de Petek Dinçöz dinliyorum. Mesela şöyle favkalade bir şarkısı var, “ben aşkı sende buldum sen bedende, benden sonra onu mu buldun, zevksiz sen de” şeklinde.Eskiden itiraf ediyorum ki, utanırdım. Çünkü gerçekten ne idüğü belirsiz, abuk, müzikal anlamda bir faciadır bu hatunun şarkıları. Ama birden farkettim ki, acı çekerken en son dinlemem gereken, iç burkucu chansonlar, undenied, creep, ya da benzeri mükemmel ötesi şarkılar! Petek Dinçöz, Nez, ne bileyim Hülya Avşar falan, o kadar abuk, o kadar kalitesiz şarkılar söylüyorlar ki, insan, ya da en azından ben, içimin kalkmasından hüzünlenmeye, acı çekmeye falan fırsat bulamıyorum!Geçtiğimiz sene içinde bulunduğum buhrandan beni kurtaran Petek kardeşimiz oldu dersem yeridir. O neydi öyle ya, “okşa okşa okşaaa” ! Tabii bunun yanı sıra müstesna kanallarımızdaki diziler, Ateş Hattı türevi tartışamama programları, Türk Fimleri vs de az yardımcı olmadılar hani.Bütün sene Petek Dinçöz, Nez, Yonca Evcimik dinleyip non-stop tv seyrettim. Eh, aptallaştım tabii…İçim boşaldı, şapşal şapşal dolandım durdum. İçim boşalınca da acı çekemez, hüzün yapamaz oldum haliyle. Tabii bu aldatıcı bir durumdu, eski sevgilimle yeniden başlayınca, ki kendisi fazlasıyla melankoliktir, ayrıca romantik de, unuttum Petekçiğimi. Daldım yine deriiiin hüzün denizlerine. Baktım ki boğuluyorum, hazır Petek de yeni albüm yapmış, eh, bize de dinleyip salaklaşmak düşer! “Sevdiğimi biliyorsun ya, havalara girdin yaaaar, umrunda değil dünya, sen değmezsin! “… Der, alır başımı giderim efeler gibi !