bildirgec.org

kanuni hakkında tüm yazılar

Sultanların Sporu : Matrak

soylemedengecemicem | 28 January 2011 11:00

Eski Roma’da gladyatörlerin arenada tezahüratlar eşliğinde birbirlerini katletmeleriyle eğlenilirken, Fransa’ da düellolar yüzünden soyluların nüfusu azalırken, Muhteşem Yüzyıl dizisiyle yeniden hatırlanan matrak oyunu bahsetmeye değer diye düşünüyorum.

Muhteşem Yüzyıl Dizisi'nde Matrak Sahnesinden Bir Kare
Muhteşem Yüzyıl Dizisi’nde Matrak Sahnesinden Bir Kare

Muhteşem Yüzyıl Sultan Süleyman

admin | 09 January 2011 16:46

Osmanlı dönemi son günlerde Muhteşem Yüzyıl adlı diziyle anılıyor. Kimileri diziyi oldukça beğendi ve izlemekten kendilerini alamıyorlar, kimileri ise Osmanlı dönemini ve Osmanlı padişahlarını yanlış anlattıklarını iddaa ediyor ve dizinin kaldırılmasını istiyor.

Peki türkiyedeki dizilerin hepsi acaba herkesi eğitmeye yönelik gerçek ve doğru bilgilermi veriyor dersiniz. Bazı diziler intihara kadar sürüklerken bazıları ise tamamen insanları bunalıma sürükleyebiliyor.

Muhteşem Yüzyıl adlı dizi oldukça objektif bi şekilde kötü olan doğrularıda gayet güzel göstererek showtv ekranlarında izleyicisiyle buluşuyor. Dekoruyla oyuncularıyla göz dolduruyor. Eleştirirkende biraz mantıklı olmak lazım.

Muhteşem Süleyman (Kanuni Sultan)

zarifce | 07 January 2011 15:50

Osmanlı İmparatorluğunun duayenidir.Avrupaya korku salan kendisinden yardım isteyen avrupa kralına “korkma ben geliyorum” diyen bir padişahtır.Venedik elçisi Bartelemeo Contari erken tanımlama ile Kanuni Sultan Süleyman Han’ın şemailini anlatmış ve tüm insanların onun hükümdarlığında huzur bulacağını ifade etmiştir.

Muhteşem Süleyman, tarihçilerin kendisini Kanuni olarak zikretmesi ile Kanuni Sultan Süleyman olmuştur.Bu kanunilik yeni kanunlar yapmasından değil mevcut kanunların yazılı hale getirilip sıkı bir şekilde uygulanmasından ileri gelir.1520 de tahta çıkarak 46 yıllık bir padişahlık hayatına değil bir ömür binlerce ömür sığdırmış tüm tebası ile dünya milletlerine huzur temin etmiştir.Kara ve deniz yoluyla başarılı seferler düzenlemiştir.Kanuninin şairliği de önemli yer tutar, kulağımdan silinmeyen ise “Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi-Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhatı gibi” beytidir.Kanuninin dört hanımla evlilik yaptığı bildirilir.Birinci hatunu 1550 de vefat etmiş ancak adı bilinmeyen hatunudur.İkinci hatunu Mahi Devran Haseki 1581 de vefat etmiştir.Üçüncü hatunu Gülfem hatun 65 yaşında vefat etmiş dördüncü hatunu ise Ortodoks bir rahibin kızıdır, Müslüman olmadan önceki esas adı Aleksandra Lisovska’dır ve Roksalan’da denmektedir ve 1558 yılında vefat etmiştir.

mesir macunu ye sırtın yere gelmez..

nazokiraze | 29 January 2009 14:22

İstiridye, çikolata, çilek, havyar, ançuez, şarap bilmemne pek çok besin maddesi afrodizyak olarak kullanılır. Aganigi naganigi fındıklar, bitki çayları ve manson korkusundan ismini zikretmedigim o mavi hap. İnsanoğlu yaradılışından bu yana afrodizyak peşinde koşmuştur, bu kültür her medeniyette vardır. Yalnız bir şey vardır ki tüm şifayı içinde barındırır, tüm çeşitleri harmanlamıştır oda mesir macunudur.

Mesir macunu çok yedim ben tüberkiloz geçiren her insan uzun zaman iyileşse de annesinin ballı, sütlü, macunlu, otlu tacizinden kurtulamaz. Uzun zaman geçmesine ragmen anamın yolladıgı isveç iksirleri, otlar, çöpler evden eksik olmaz, eşim evi büyücü evine çevirdin der bana. Tatlı sevmedigim için ballı, kaymaklı sütler bana her zaman itici gelmiştir, ama anneme şimdi hak veriyorum, sütünü pekmezsiz içmeyen oğluma nazaran bal veya pekmez görünce dırdıra başlayan kızımı görünce çok üzülüyorum. Yalnız tek dönem anamın gece sütlerini biryerlere dökmedim o da içinde mesir macunu koydugu zamanlar. Evet kavanozda akışkan haldeki mesir macunu, süte ekledigi zaman severek içtim belki bunun nedeni içindeki o harika baharatlardır.

Salkımlama Tartışma…

SuBirikintisi | 23 January 2009 13:56

İnsanın olduğu yerde tartışma ve zıtlaşma neredeyse kaçınılmaz bir olaydır. Gazeteleri okumamızdaki amaç da budur belki de. “Kim kime ne demiş?”, “kim kiminle tartışmış?”.. Hele işin içine ülkeler karışırsa tartışma hepten büyür, evrensel boyutlara ulaşır.

İlk tartışma Habil ile Kabil arasında yaşandı ve insanın yeryüzüne yayılmasıyla, günümüzde belki de doruk noktasına ulaştı. (tartışma programları, tartışma meydanları) Eskiden güçlü devletler yumruğunu azıcık gösterdi mi tartışmalar, haklar unutuluyordu. (Klasik bir örnek; Fransa’da dansın yaygınlaşmaya başlaması üzerine Kanuni Sultan Süleyman bir mektup yazarak dansın yasaklanmasını sağlamıştı, yani kimse bir hak iddia edememişti)

Ancak zamanla (belki de insan hakları beyannamesiyle ya da imparatorlukların tarih olmasıyla) halk devlet sistemine iyiden iyiye kafa tutmaya başladı. (Bunda cumhuriyet sistemine geçilmenin etkisi de yadırganamaz tabii ki.) İnsan haklarının korunmaya alınmasıyla her alanda fikrini özgürce ifade edebilme imkânı doğdu (tabi yine de her alanda değil ama). Tartışmalar, mitingler aldı başını gidiyor… Eskiden umursanmayan en basit haklar bile şu anda günümüzde şiddetle tartışılmakta. En basitinden eskiden hayvan haklarını savunan birisi olsa acaba ona nasıl tepki verilirdi.

Kumdan masallar sergisi

pre | 23 July 2007 21:55

Kumdan Masallar 2007
Kumdan Masallar 2007

Şimdilerde Carrefour İçerenköy alışveriş merkezine gidenler otoparkın hemen girişindeki platformu farketmiştir. Ancak farketmeyenler için bildiri görevini üstlenelim.

Bu sergi nedir diyecek olursanız Türkiye ile ilgili figürlerin, olayların kumlarla yeniden canlandırılması diyebiliriz. Padişahlardan tutun da İstanbul’un fethine kadar pek çok unsur kumlar üzerinde hayat bulmuş.

Sergi 30 Eylül 2007 tarihine kadar gezilebilir. Giriş ücreti yetişkinler için 5 ytl, 12 yaşından küçük çocuklar için ise 2.5 ytl olarak belirlenmiş.