bildirgec.org

john goodman hakkında tüm yazılar

The Artist (2011)

queennothing | 11 December 2011 11:07

Singin’ In The Rain‘i hatırlarsınız. Sessiz sinemadan sesliye geçiş dönemini anlatan ve içerisinde ince Hollywood göndermeleri bulunan yapım, 2011 yapımı “The Artist” ile oldukça benzeşiyor. Fransız sinemacı Michel Hazanavicius tarafından yönetilen film, Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye adayı olurken, En İyi Erkek Oyuncu dalında ödül kazandı. Hollywood Film Festivali, Londra Film Festivali ve Avrupa Film Ödülleri’nde de çeşitli adaylıkları bulunan yapımda Fransız aktör Jean Dujardin, Arjantin doğumlu aktris Bérénice Bejo, John Goodman, James Cromwell, Penelope Ann Miller, Malcolm McDowell, Ken Davitian, Ed Lauter ve Beth Grant gibi isimler rol alıyor. 12 Milyon Dolarlık bütçeyle Kaliforniya’da çekilen yapım, sinemaseverlerin muhakkak izlemesi gereken başarılı bir komedi.

Extremely Loud and Incredibly Close (2011)

queennothing | 05 October 2011 11:34

İlk filmi “Billy Elliot” ile oldukça büyük bir başarı elde eden Stephen Daldry‘i “The Reader”, “The Hours” gibi filmlerden tanıyoruz. İngiliz yönetmenin son çektiği sinema filmi “Extremely Loud and Incredibly Close“, 2012 senesinde gösterime girecek. Jonathan Safran Foer’in romanından uyarlanan filmde iki defa Oscar Ödülü kazanan Amerikan aktör Tom Hanks, Oscar Ödüllü Amerikan aktris Sandra Bullock, genç aktör Thomas Horn,James Gandolfini, Max von Sydow, Jeffrey Wright, Viola Davis, Adrian Martinez, Griffin Newman ve John Goodman gibi isimler rol alıyor. Ülkemizde 12 Mart 2012 tarihinde vizyonlarda olması beklenen yapım, 11 Eylül saldırısında babasını kaybeden küçük bir oğlan çocuğunun heyecanlı ve meraklı yapısını konu ediniyor.

Bringing Out The Dead-1999

| 20 August 2010 12:10

Bringing Out The Dead, Martin Scorsese‘nin 1999 yılında Joe Connolly‘nin eserinden uyarladığı filmin başrollerinde Nicolas Cage, Patricia Arquette, John Goodman, Tom Sizemore gibi dönemin önemli oyuncuları mevcut. Filmin senaristi daha evvel Taxi Driver, Raging Bull ve The Last Temptation of Christ gibi önemli ve büyük filmlerin senaryolarını da yazan Paul Schrader. Filmin kurgusunu, yönetmenin daimi kurgucusu Thelma Schoonmaker yaptı.

Sirenler susmuyor New York sokaklarında. Çünkü ölümler, yaralanmalar bitmek bilmiyor. Her gün, her gece şehrin bir yerinde yardıma muhtaç insanlara yetişmeye çalışıyor bu sirenleri susmayan ambulansın şoförü. Fakat artık işini eskisi gibi sevmiyor, bu işi artık eskisi gibi yapmak istemiyor. Çünkü o, son zamanlarda çok fazla ölüm görmeye başladı. Çünkü o artık yaralıları hastaneye yetiştiremiyor. Hal böyleyken Frank, bu ölümlerde dolaylı ya da doğrudan bir ilgisinin olduğunu düşünmeye başlıyor. Artık çalışmak istemiyor Frank. Ama çalışmak zorunda. Çünkü hastanenin ona ihtiyacı var. Onunsa bir kaç haftalık bir dinlenmeye. Ama hastane yönetimi onu “kovmuyor”. O da çareyi uyuşturucuda, alkolde arıyor. Bu düşüşünü, dibe vuruşunu hızlandırıyor.

Confessions of a Shopaholic (2009)

queennothing | 10 February 2010 11:56

Avustralyalı sinemacı P.J. Hogan‘ın yönetmenliğini yaptığı 2009 çıkışlı komedi filmi “Confessions of a Shopaholic” (Bir Alışverişkoliğin İtirafları), Sophie Kinsella‘nın kitaplarından uyarlandı. Genç kızlara hitab eden film, alışveriş yapmayı bağımlılık haline getirmiş bir kızın kontrolden çıkmış hayatını konu ediniyor. Ummanlı aktris Isla Fisher‘in başrolünde yer aldığı yapımda İngiliz aktris Kristin Scott Thomas, Altın Küre Ödüllü Amerikan aktör John Goodman, İngiliz aktör Hugh Dancy, John Lithgow, Leslie Bibb, Joan Cusack ve Amerikan aktris Krysten Ritter rol alıyor.

Rebecca Bloomwood, bir alışveriş bağımlısıdır. Genç ve güzel bir kız olan Rebecca, modayı ve aslında tamamen paradan ibaret olan türlü akımları takip etmekten, her yeni çıkan şeyi beğenmekten ve beğendiği şeyleri satın almaktan geri durmayıp, sürekli harcamasına karşın düzenli bir geliri yoktur. Para kazanma konusu aklından bile geçirmeyen genç kız, ay sonunda kredi kartı ekstresiyle karşılaşınca, alıştığı her şeyi değiştirmek zorunda kalacaktıır.

Barton Fink

uuuucar | 19 January 2010 14:55

Beni derinden etkileyen filmler vardır.Bunlardan biri de Coen kardeşlerin “Barton Fink” adlı filmiydi. Filmde; şöhretin basamaklarını yeni tırmanmaya başlayan bir oyun yazarının başından geçenler anlatılıyor. Berton Fink,Hollywood‘dan reddilemeyecek bir teklif alıyor (haftada 1000 dolar) ve Los Angeles‘ın yolunu tutuyor.

Burada garip bir otele yerleşiyor, stüdyonun ısmarladığı senaryoyu yazmaya başlıyor, ancak bir türlü ilham gelmiyor. Bu arada yan odada kalan biriyle samimi oluyor; şişko ve sevimli bir adam, sigortacı. Filmin ilerleyen dakikalarında yazarımız iyice köşeye sıkışıyor; sonunda senaryoyu bitiriyor…
Birçok insanın istemediği halde bir takım işleri, sadece para kazanmak için, yapıyor olmasını çok sade bir şekilde anlatan Coen kardeşlerin bu başarılı filminin başrolünde John Turturro var. Sevimli, şişko sigortacı rolündeyse yan rollerin ustalarından John Goodman bulunmakta.
1991 yılında vizyona girmiş bu film, aynı zamanda Coen kardeşlerin, Miller Kavşağı gibi bir filmden sonra ne yapabileceklerini kanıtlamaları açısından da önemlidir.

Bir Coen Kardeşler klasiği : ”The Big Lebowski (Büyük Lebowski)”

gorcun | 28 May 2009 10:26

The Big Lebowski
The Big Lebowski

Coen Kardeşlerin (Joelve Ethan Coen) artık kültleşmiş filmlerinden biri olan The Big Lebowski(Büyük Lebowski) 1998 yılında çekilmiş.Filmin ana karakteri Jeffrey Lebowski (Jeff Bridges) namı diğer The Dude (Ahbap) tam bir anti kahramandır. The Dude dış görünüşünden, hal ve hareketine kadar her şeyine yansıyan bu durumdan şikayetçi değildir. Bir gün yine kendi halindeyken evini basan iki gangster alacaklarını alamadıklarından (!) ona bir ders verirler.
Lebowski’ yi dövüp, evini dağıtan ve evini dolu gösteren halısına işeyen gangsterler kapıyı vurup çıkarlar.Bu olaydan sonra hiç bir şey olmamış havasında arkadaşları pasifist Walter (John Goodman) ve Donny’ nin (Steve Buscemi) yanına Bowling oynamaya giden Dude durumu onlarada anlatır. Bir karışıklık olduğu ve şehirde milyoner bir Lebowski’nin daha olduğu anlaşılır.

The Big Lebowski
The Big Lebowski

Dude, milyoner Lebowski’ye gidip kendisine verilen zararın karşılanmasını ister. Bunu tek şartla kabul eden Lebowski, güzel karısını (Tara Reid) kaçıranları bulup onu getirdiğinde istediğini alacağını söyler. Teklifi kabul eden Dude ve arkadaşlarını bundan sonra zorlu bir macera bekler.

O Brother, Where Art Thou/Nerdesin Be Birader? (Kıymeti Bilinmeyenler-2)

safranist | 12 February 2009 11:24

O Brother, Where Art Thou?
O Brother, Where Art Thou?

Kıymeti bilinmeyenler serimizde ikinci durağımız Coen Biraderler’in O Brother, Where Art Thou? filmi.
Homeros‘un Odisseia‘sından esinlenerek (daha doğrusu Odisseus ‘un ithaka ya dönüş yolculuğunu hafif ve yumuşak bir anlatımla zamanımıza uyarlayarak ) üç kafadarın (atılgan Everett,zerafet yoksunu Pete ve saf Delmar) Hapishaneden kaçarak sular altında kalmadan önce saklı 1.2 milyon dolara ulaşmak için çıktıkları uzun, eğlenceli ve macera dolu dört günlük yolculuğu anlatıyor Ethan&Joel Coen Nerdesin Be Birader‘de.

Hikâye Büyük Buhran zamanında(tam olarak 1937) Mississipi’de geçiyor.
Filmde yaşananlar hem kaynağı dolayısıyla hem de diğer Coen Biraderler filmlerinde olduğu gibi, hayatta karşımıza çıkması pek de muhtemel olmayan sürreal olaylar. Daha yolculuklarının başında ray üzerinde küçük arabasıyla giden kör adama otostop çekiyorlar ve adam onlara kendine has konuşmasıyla kehanette bulunuyor (tıpkı Odisseia’daki kör kâhin gibi).hedeflerine doğru ilerlerken bir yol ayrımında ruhunu şeytana satmış siyahi bir gitaristle, sonraki bir zaman ise nehir kenarında akıllarını başlarından alacak alımlı ve güzel sesli üç deniz perisi (siren) ile karşılaşıyorlar. Buna benzer olağanın dışında ve küçük gönderme ve mesajlarla dolu olay ve durumlar devamlı karşımıza çıkıp izleyenleri hem eğlendirmeyi hem de etkilemeyi başarıyor.

filmden bir sahne
filmden bir sahne