90’lara özgü bir dokuydu ‘kot’ ya da blue jean’ teknik adı ise ‘denim’.. bu doku ile hazırlanmış ikon setleri çeşitli başlıklar altında hazırlanmış:sosyal ağlar, iş, işaretler yemek vs. tamamı ücretsiz olan setleri buradan indirip blogunuza ya da sitenize renk katabilirsiniz.
ÖLDÜREN KIYAFET
İlkokuldaki bir başarı sonrası babam; hediye olarak sana kot pantolon alacağım, demişti. Küçücük çocuk, ne bilsin kot pantolonu. Ben o zaman ki aklımla kotu, “got pantolon” olarak algılamıştım. Ben utangaç çocuk, böyle bir pantolonun arkadaşlarım arasında alay konusu olacağını düşünerek, Gözü yaşlı anneme koşmuş;” ben bu got pantolonunu giymem” demiştim.
Sonra öğrendim kot pantolonun ne olduğunu. Ancak bu olayın etkisi olsa gerek hiç sevmedim kot pantolon giymeyi.. Kendime hiç yakıştırmadım onun içinde durmayı. Ama arkadaşlarım, dostlarım bana çok yakıştırdılar. Aldığım birkaç kot pantolon da arkadaşlarım sebebi iledir.
Akdenizli Defacto firmasının şu sıralarda televizyonlarda dönen reklamının sloganı: “Jean Amerika’nın şalvarıdır”
Amerika’nın sözüm ona rahatlığına karşı: Akdenizli Defacto nidasıyla lanse edilen ürün reklamı; hedef kitlesine ne derecede hitap ediyor tartışılır tabi.
Geçenlerde gittiğim bir mağazada şöyle bir diyaloğa şahit oldum efendim;(bulunduğumuz mağaza DİESEL , ben içerdeyken iki kişi daha girdi.Kendileri bir çiftti yaşları 25,30 civarlarında.Erkek olan arakadaşımız jean pantolon almak maksadıyla orda bulunduğunu belirttikten sonra kendisiyle ilgilenen elemanın da yardımıyla 5,6 tane pantolon seçerek denemek üzere kabine girdi,çıktı;denediği jean dar paça,arka cepleri normalden aşağıda,koyu lacivert taşlamaları olan bişeydi. Aynada bir süre kendisine baktıktan sonra yorumlarını almak üzere dişisine döndü ve aldığı tepki şu oldu: “aşkıııııııımm hayır bu pantolon hiç de agresif diil, almıcaksın bunu çok çok fazla kejıııll! Hayatımın en zor anlarından biri olarak tarihe geçti, o salak, özentinin en önde flama tutanı olan o kıza agresif pantolonun tanımını en agresif halimle sormamak için kendimle savaştım adeta! Cem yılmazın klasik esprisidir ama allah aşkına ya aynı havayı solumuyor muyuz bu insanlarla nasıl böyle bir şeye dönüşebiliyorlar! o günden sonra her aklıma geldiğinde 100 kişiye sorduk bir popüler cevap arıyoruz hesabı çevremdeki herkese soruyorum; agresif jean nedir, ilkeleri nelerdir? Nasıl bi şeydir, neye benzer, normal bir jean sonradan agresif olabilir mi?:))) ama bunlar da olmasa hayat geçmez di mi? Onların da görevi buymuş demek ki şu fani dünyada…
Elektronik müzik tutkunları için mabet olarak anılan Trance Energy – Jaarbeurs Utrecht kompleksi 2007 büyük günü için kapılarını 3 Mart’da bekleyenlerine açıyor.
Yine sıra dışı ve dikkat çekici birz tarz ortaya koyacağının sinyallerini internet sitesinde de vermiş. Flash ve XML tabanlı sitede, 4 farklı sahnede gerçekleşecek 28 farklı sette yerlerini alacak olan dj’ler hakkında bilgi ve internet sitelerine bağlantılar mevcut. Ayrıca organizasyon hakkındaki gelişme ve bilgileri takip edebileceğiniz siteden geçmiş senelerdeki organizasyonların tanıtım videolarına da ulaşmanız mümkün. Trance Energy 2007 Trailer için tıklayın.
2002 senesinden bu yana her geçen gün takipçisi artan Trance Energy’nin demirbaşları olarak sayabileceğimiz isimlerden Johan Gielen, Cosmic Gate, Mark Norman, Markus Schulz, Rank 1, Marcel Woods, Paul Oakenfold ve Jean bu sene de yüreğimizi ağzımıza getirecek.
yukarıda ki resimde görmüş olduğunuz kişi : 20. yüzyılın en büyük düşünürlerinden birisi olan Jean Baudrillard.
Simülasyon kuramını oluşturan ünlü Fransız düşünür Jean Baudrillard, 1929 yılında Reims’de dünyaya geldi. Baudrillard, meslek yaşamında ilk önce Almanca öğretmenliği yaptı ve 1966 yılında Nanterre Üniversitesi’nde Henri Lefebvre ile çalışmaya başladı. Bertolt Brecht’ten şiirler, Peter Weiss’den tiyatro oyunları ve Wilhelm E. Mühiman’ın “Üçüncü Dünya’nın Devrimci Cennetleri”ni çeviren yazar; ders ve konferanslar vermek üzere başta ABD ve Japonya olmak üzere dünyanın pek çok ülkesine gitti. Nanterre Üniversitesi’nde sosyoloji dersleri veren Baudrillard, “profesörlük” unvanını ancak 1990 yılında alabildi. Yirmi yıldan uzun bir süre başasistan olarak kaldı!
Günümüz düşün dünyasının en “çarpıcı” isimlerinden olan Baudrillard; esas olarak, simülasyon, yığınların zihniyeti, “öteki”, baştan çıkarma gibi konuları kitaplarında ele aldı. Üretimin, rasyonel bir etkinlik olmadığını ileri sürmüş; tüketicinin, reklam vb. yollarla aldatılmasını göz boyayıcı bir oyun ve hem üretimi hem de tüketicinin isteğini tehdit eden bir öğe olarak yorumlamıştır.
“Simülasyon” kuramının yaratıcısı bu eşsiz insanın hayat hikayesini -yukarıda- okuyabilirsiniz.
Yazarın oluşturmuş olduğu simülasyon kuramını algılamak istiyorsanız aşağıda sıraladığım yazarın türkçeye kazandırılmış eşsiz metinlerine göz atmanızda fayda var diye düşünüyorum.
edit: bu bildiride elimden geldigince kendisini tanitmaya calistigim ve hayatimda buyuk bir yer edinen kitaplarin yazari filozof – sosyolog Jean Baudrillard 6 mart 2007 tarihinde hayata gozlerini yummus bulunuyor…acim buyuk…
Bugünlerde aklıma takıldı.. Malum yazda geldi ya, artık jean-tshirt ikilisinden bolca bahsederiz. Internet’te surf yaparken şöyle bir siteye rastladım. Adamlar çok güzel kategorilere ayırmışlar ve hemen hemen istediğiniz t-shirt’e kavuşabilme olanağı sağlamışlar. Bunun yanında “Kendi T-shirtini Kendin Yap , Bize Zorluk Çıkarma” kampanyasını da gayet başarılı bir şekilde götürüyorlar..
Peki, buna benzer Türkçe siteler yok mudur? Örneğin ben çok sevdiğim bir müzik grubunun logosunun, isminin yada bilimum öğesinin olduğu t-shirtlerden satın almak istiyorum, acaba nerden bulabilirim? T-shirts.com Türkiye’ye kadar gönderiyor mu bilmiyorum ama gönderirsede T-shirt’in fiyatı kadar kargo parası vereceğiz sanırım.
Yardımlarınız için şimdiden teşekkürler..
