bildirgec.org

Monsters vs Aliens ile adını sinema dünyasına duyurmayı başaran Rob Letterman‘ın, Jonathan Swift’i n harika eserinden uyarladığı 2010 çıkışlı komedi filmi Gulliver’s Travels (Gulliver’in Gezileri), maalesef başarılı olamamış. Amerikan komedi yıldızı Jack Black‘in başrolünde yer aldığı filmde Altın Küre Ödüllü İngiliz aktris Emily Blunt ve How I Met Your Mother dizisinde ‘Marshall’ karakteriyle tanıdığımız Jason Segel rol alıyor. Senaryosunu Joe Stillman ve Nicholas Stoller’in yazdığı Gulliver’s Travels, seyircisine hoş bir 1,5 saat geçirtmeyi amaçlıyor.

Çılgın Hırsız kötülük yaparak mutlu olan bir adam ve hayatındaki 3 küçük çocuğu anlatıyor. Filmin en eğlenceli unsurlarından biri Minyonlar diye bahsettiğimiz yeraltında yaşayan küçük yaratıklar. Bu kötü adam (Gru) ve yardımcıları Minyonlar dünyadaki gelmiş geçmiş en büyük soygunu planlıyorlar. Amaçları Dünya’nın uydusu olan Ay’ı çalmak. Bütün planı yapıyorlar fakat 3 yetim çocuk Gru’nun içindeki babalık duygusunu ve iyilik potansiyelini ortaya çıkarıyorlar. Ve tabii ki artık kötülük yapmak daha zorlaşıyor.

Hamile olan genç kız, sevgilisinden kürtaj için para alıyor. Genç bir çocuk, kürtaj parasını bulabilmek için en iyi arkadaşının çalıştığı hipermarketi soymak zorunda olduğunu biliyor. Hipermarkette çalışan genç kız, en iyi arkadaşının gerçekleştirmek zorunda olduğu soyguna razı değil. Lakin işini kaybetmemek adına, bunu danışıklı dövüşe çeviriyor.
Issız bir otobanda, normal hızda giden genç bir adam, cep telefonuyla konuşurken bir bedene çarpıyor. Arabadan inip bedeni bagajına saklamaya çalışan genç adam, kendisine yardım etmek için duran kadına durumu belli etmemeye çalışıyor.
Küçük bir minibüsle hareketli bir geceye doğru ilerleyen üç çılgın genç, önlerine çıkan genç kızın hayatına son veriyor.
Öte yandan, kızının asiliğini sineye çeken bir adam, babalığın getirisi olan ‘suçları örtbas etme’ görevini başarıyla tamamlayıp, zincirleme olayları başlatıyor.

Bütün bunların hepsi, geceyarısı olmadan, saat 11:14’te (23:14) gerçekleşiyor.

1970, New York doğumlu yönetmen / senarist John Hamburg, sinema dünyasına adını 2004 yapımı “Along Came Polly” adlı komedi filmi ile duyurmuştu. 2009 senesiinde Hamburg, Larry Levin‘in senaryosunu yazdığı “I Love You, Man“i çekti. Senenin en iddialı komedilerinden biri olan filmde, başarılı aktör Paul Rudd, “How I Met Your Mother” dizisindeki ‘Marshall’ karakteriyle tanıdığımız Jason Segel ve Rashida Jones yer alıyor.
Peter ve Zooey, 8 aylık birlikteliklerini evlilikle taçlandırmaya hazırlanan genç bir çifttir. Oldukça kalabalık bir arkadaş topluluğuna sahip olan Zooey’e karşın Peter’ın bir tane bile arkadaşı yoktur. Durumun farkında olan Zooey, düğünde ‘sağdıç’ olması için Peter’a ‘arkadaş bulmasını’ önerir. Zooey’den gelen bu yaptırım, genç adamı arkadaş aramaya yöneltir. Ancak Zooey’in arkadaşlarının kocaları, sokakta tanıştıkları, internetten buldukları ve eski arkadaşları da dahil, hiç kimseyle yakın ilişki kuramayan Peter, umudunu kaybeder.

Bir film afişinde romantik komedi yazdığını görür görmez içimi hemen bir hüzün kaplar… Yine aynı şeyleri mi izleyeceğim diye düşünürüm. Ama yine de beni yer yer gülümseteceğini bildiğim ve çoğunlukla da romantizm dersleri veren bu yapıtlardan bir türlü vaz geçemem. Sanırım çok geçmeden Forgetting Sarah Marshall; ülkemizdeki gösterim ismiyle AŞKZEDE’ nin de izleyicilerinden biri olacağım. Bir terk edilme hikayesi üzerine gelişen olaylar ve elbette komedi unsurları! Yönetmen: Nicholas Stoller, Başrol oyuncuları: Jason Segel, Kristen Bell, Mila Kunis ile Russell Brand Yaz günleri için ideal olabilir, iyi seyirler..!