bildirgec.org

intikam hakkında tüm yazılar

Reklam mıydı? Gerçek mi?

ilgazaskin | 27 July 2009 15:33

Son günlerde gündemi bir video meşgul ediyor.Belki duymuşsunuzdur,en yakın arkadaşının onu sevgilisiyle aldatması.Bunun üzerine bir video çekiyor ve bunu sosyal bir merkez olan facebook’ta yayınlıyor.Videoda eski sevgilisine ait bazı eşyaları gittigidiyor.com’da satışa çıkardığını belirtiyor.Ve bunu söylerken de ağır hakaretlerde bulunuyor.Bu video sayesinde haber bültenlerine kadar çıkmayı başaran kişi videoda kullanıcı adını vermekten de kaçınmıyor.Bu sayede gittigidiyor’unbu günlerde baya bir trafik yapabileceği kaçınılmaz oluyor.Acaba gittigidiyorkendi reklamını mı yapıyor? duyumlarıma göre yurtdışında böyle reklam yapan sitelerde varmış 😮
Video linkini vermek istemiyorum.Onun reklamını birde burda yapmak istemiyorum.Zaten internet dünyasıyla ilgilenen biri sanırsam bu videoyu izlemiştir.Ve size bu soruyu soruyorum bu video gittigidiyor’unbir reklamı mıydı? yoksa fazla abartılmış ama gerçek bir yaşam hikayesi miydi?

ölü kraliçe

nazokiraze | 01 June 2009 10:09

Dona Constanza’la evlendiği gün kalbi başka birindeydi Portekiz Kralı IV. Afonso’nun oğlu ve çapkınlıgıyla ünlü Kral Dinis’in torunu Don (dom)Pedro‘nun ,kendi düğün günü aklında ve yüreğinde sadece soylu bir nedime olan Inês de Castro‘daydı.Bu kadın aynı zamanda aşkı için 29 yaşındayken öldürülüp, öldükten sonra kraliçelik ünvanı verilecek olan zavallı bir kadındı.Evet bahsi geçen kadın öldükten sonra taç giymiştir.

büstü
büstü

İçerde olmak istemeyebilirsiniz : À l’intérieur (İçerde)

gorcun | 27 April 2009 09:26

À l'intérieur
À l’intérieur

Fransız sinemasının son dönemdeki şok edici filmlerinden biri olan À l’intérieur (İçerde) 2007 yılında Alexandre Bustillo ve Julien Maury adlı yönetmenler tarafından birlikte çekilmiş oldukça sert bir gerilim filmidir. Yönetmenlerin çektikleri ilk ve tek filmdir. Film dramatik bir şekilde kötü sonuçlanan bir kaza sahnesiyle başlar. Kazada kocasını kaybeden genç kadın Sarah (Alysson Paradis) hayatına karnındaki bebeğine rağmen umursamaz ve depresif bir halde devam eder.

Doğumuna bir gün kala yine evinde kendi içine kapanan Sarah ‘ın o gece bir ziyaretçisi olur. Bu ziyaretçi yabancı kadın (Béatrice Dalle) o gece Sarah ‘a hiç beklemediği çok farklı bir gece yaşatacak ve geçmişiyle ilgili bazı yaraları deşerek gecenin gidişatını kötü bir şekilde etkileyecektir.

À l'intérieur
À l’intérieur

Filmde oyuncuların özellikle katil rolündeki Béatrice Dalle’nin performansı oldukça etkileyicidir. Film başlangıç yazılarının akışından da anlaşılacağı üzere bol kanlı ve şiddet dolu bir filmdir.

Irreversible

emrextreme | 11 February 2009 17:33

Irreversible

Yönetmen: Gaspar Noé
Oyuncular: Monica Bellucci, Vincent Cassel, Albert Dupontel, Jo Prestia

Özet

Film, sevgilisine(Monica Bellucci) tecavüz edilip, komaya sokulan bir adamın intikam arayışını anlatıyor. Filmdeki klişe konuyu bozan şey yönetmenin filmi anlatım şekli. Film geriye doğru ilerliyor.

– Önce Marcus’un(Vincent Cassel) Rectum adındaki bir bardan kelepçelenip polisle çıktığını görüyoruz.

– Daha sonra bu bara Tenya denen adamı aramak için geldiğini görüyoruz. Tenya zannettiği adamla kavga etmeye başlayan Marcus yere düşünce, yanındaki arkadaşı yangın söndürücüyle Marcus’u kurtarıyor.

– Sonradan bu bara gelmesinin nedeninin bir travestinin, Tenya’yı Rectum’da bulabileceklerini söylemesi olduğunu anlıyoruz.

– Tenya’yı aramalarınının nedeninin, Marcus’un kız arkadaşına tecavüz edip komaya soktuğu daha sonra anlaşlıyor.

– Sonra Monica Bellucci’yi yoldan karşıya geçmeye çalışırken görüyoruz. Bir kadın ona altgeçidi kullanmasını söylüyor. Bu altgeçitte Monica Bellucci Tenya ile karşılaşıyor ve tecavüze uğruyor.

– Filmin sonlarına doğru Monica’nın hamile olduğunu öğreniyoruz. Film, Marcus ve Monica’yı bir parkta zaman geçirirken göstererek bitiyor. Büyük yazılarla “zaman herşeyi yokeder” yazısı çıkıyor.

Aşk ne demek ha sevgilim?

darjeeling | 03 January 2009 13:13

‘Aşk ne demek aşktan yanmak ne demek, kenarından bile geçmiyorsun, öğretemedim sana, senden öğrendim, savaşmak ne demek’
İşte bu şarkının sözleri senin için yazılmış diye düşünürken…………………,
Bu gece farklı bir şey oldu. Sanki sen değiştin, sanki seni biraz değiştirdim, pişmanlık dolaştı damarlarında, ne sevindim ben bu işe haha.
Şimdi keyifle o anları yazacağım gözyaşı döktüğüm dakikalara inat
Akşam saati,seni YİNE mutlu etmeye çalıştığım klasik anlardan biriydi. Karnın açtı, gergindin, sinirlerinde bozuktu, işler yolunda gitmemişti,elli bin tane sorun yani her zamanki gibi sende mevcuttu, senin iyiliğini isterken bağırdın bana, ayrıntılarda boğmamalı kimseyi ama sonuçta kırdın beni. Ben şunu hissettim o an. Ne zaman, özellikle senin iyiliğini düşünsem, kırıyordun beni, şımarıyordun. Bunu benim o kör gözlerim yeni gördü ne acı. Ve o an nereye kadar çekeceğim ben bu adamı be dedim. Nasıl da kolayca kırıyor beni dedim. Ağladım, sustum sonra.
Sessiz kaldım 3 saat. Dayanamayıp aradım seni, neden beni aramadığını, özür dilemeden nasıl bunca saat durabildiğini sorup, seni üzecektim, gıcık oldum çünkü sen bir itirafta bulundun.Bana ‘illa telefonda söyleteceksin değil mi bunu bana ‘ deyip ‘kapına kadar gelip özür dileyecektim, yemin ederim’ dedin. Samimiyetine inanıyorum. Bunu duymak bile yetti biliyormusun. Şuan ilk defa yıllardan sonra tuhaf bir mutluluk, sarhoşluk yaşıyorum. Seni pişman edebilmenin ve beni saçma sapan şeylere üzmenin ne kadar gereksiz olduğunu görmenin şerefiyle kadehimden bir yudum daha alıyorum, aldım bile.. Bugün şarabın tadı bir başka güzel.
Beni bir daha üzme yoksa bu şişeyi kafanda kırarım 🙂
Not: Samimi, içten, gerçek dakikaların yazısıdır..

Bazen kaybetmeyi de bilmek lazım,kazanmak için…

chai tea latte | 21 December 2008 15:17

Kaybettiğim bir zamanda çıktın karşıma.masum bir o kadar da muzurluğunla.Ben sevmeyi bilirken sen hangi alemdeydin sevdiğim?Kalbinin kapılarını neden bu kadar çarpıp gittin ki.Sevilirken anlamazdın,bilmezdin kıymetini.Şimdi kaybettiklerin listesine biri daha eklendi.Mutlumusun ya da özgür müsün şimdi?Ne hissettiğini bilmeden,gidişimi kutluyorum artık.Buğulu cama yazdığım gibi,bir gün sende unutulacaksın,yok olacaksın belki de herkes olacaksın. Belki de oldun bile, baksana anca bu kadar cümle çıktı sana dair………..

SALAK

darjeeling | 05 December 2008 13:12

Bugün içindeki tüm kini kusmak istiyor. Yüzüne ,gözüne hatta ayrıca kusmak istiyor onun. HAYAT bu, ne zaman kimi ne kadar üzeceği belli olmaz diyor (kendi kendine)
Kindar, acımasız, intikam manyağı olduğu ve hiçbir şeye tek bir gözyaşı dök(E)mediği için nefret ediyor ondan. Ona hayran olduğunu hissettiği anların artık azaldığını hissediyor. Neden peki? 3 kuruşluk insanlar 1 kuruş bile etmeyecek davranışlarda bulunup, onların işlerine burunlarına sokuyorlar. Tamam soktular, peki esas oğlanın tepkisi ne çevresine? Hiçbirşey…
Anca en iyi savunma saldırıdır diyor herifçioğlu, kıza çullanıyor vaktinde yaptığı hatalar için. Bitti ulan bitti, geride kaldı o hatalar. Unutmayı öğren. Adam ol. Büyü. Koy millete lafı gerekirse.
Sevgisinin değerini bil kızın. Gittimi geri gelmeyecek çünkü bir daha geri. (gitmişliği var, inan bakmaz ardına..)
Diyor kız (kendi kendine), dertli kız. …tir et kızım.
(Adına fidan diktirmişsin geçen gün, adamında umrundaydı……….) SALAK..

KARDEŞİMİ ÖLDÜRÜN!!!

aktifparanoya | 29 November 2008 10:33

Müziği duyabiliyor musun? Tınıları, vuruşları, ara ara duruşları.”

-Ne müziği Allah’ın cezası, zil çalıyor. Kalk da bak şuna.

Sessiz yaklaşımlar arıyorum kimi zaman, yanımda bitiveren. Ben gitmemeliyim, ben istememeliyim, ama olmalı.”

-Anneeeeee!!! Biriniz bakın şu kapıya artık. Yazık, ağaç oldu.

Ağaç olmak bir başına, dimdik ve sıkı sıkı tutunmak toprağa. Yağmurla dans etmek, kök salmak özgürce.”

-Kim gelmiş?

-Figen.

-Hoş geldin aşkım.

-Hasretine dayanamadım, çıktım geldim.

V For Vendetta (2006)

ntguzel | 10 November 2008 11:03

V for Vendetta - 2006
V for Vendetta – 2006

Yönetmenliğini James McTeigue‘nın yaptığı ve Alan Moore ve David Lyod’un yazdığı The Matrix’in senaristleri The Wachowski Kardeşler’in derlediği “Daima,Özgürlük” diyen V for Vendetta, İngiltere’deki baskı ve zülmün ulaştığı boyutları işliyor.

V for Vendetta - 2006
V for Vendetta – 2006

Baskı rejimi ezmek istediği halk kitleleri üzerinde çeşitli deneyler yapmış ve 80.000 insanın ölümüne neden olmuştur.Yalnız ” V ” dışında!V (Hugo Weaving) bu faciadan sonra normal insan olma vasfından mahrup olup kendini bir fox maskesi ardında saklar ve hayatını bu 80.000 insanın ölümünün sorumlularından intikam almaya adar.