bildirgec.org

http://www.milliyet.com.tr/content/galeri/yeni/goster.asp?id=1&galeriid=1473#galeriStart

Aşkın sanal halinden hep nefret ettim.Hiç anlamadım aslında insan görmediği tanımadığı birine nasıl aşık olur, onu nasıl sever?Msnde ama ben seni seviyorum diye başlayan diyaloglar geçiyor bazen hepsine diyorum nasıl aşık oldun allah aşkına bi söylesene bana?
-Bahar ben sen sana aşık oldum!!
-İyi halt ettin.

-Ya ama ben seni gerçekten seviyorum.
-İyi de sen hiç gerçek benle tanışmadın ki…

-Bahar bir kere buluşalım yeter sen de beni seveceksin inan…
-Gider misin başımdan!

Bir de bunların girdikleri gereksiz kıskançlık krizleri var.
-Benden başka kaç kişiyşe konuşuyorsun?
-4
-İyi o zaman keyfine bak.
-Gidiyor musun?
-Yoo, sadece ben seni başkalarıyla paylaşmak istemiyorum.
-İyi de onlar benim kardeşim gibiler.
-Bana ne!!
-Ne halin varsa gör.

Yapay zeka ürünü Botego ile konuşmaya hemen başlayabilirsiniz!

Yapay zekalı bir uygulama ile konuşup mesajlaşmaya ne dersiniz?

Şimdi, yapay zeka müşteri temsilcisi BATEGOhizmetinizde.

Bir mesajlaşma ekranında sorduğunuz sorulara cevap verebilen sanal uygulama Botego, yapay zekası ile sizi yönlendiriyor.
Hatta bazen soduklarınızı anlayamazsa alternatifler sunarak “bunu mu sordunuz”diyor.

şuradaki sitede arama motoru iyileştirilmesinde (seo) kullanılabilecek 101 ipucu yazılmış.
benim fikrime göre her ne kadar bazıları türkçe içerikli sitelerde pek etki etmeyecek düzeyde olsa da bu konuya yeni başlayanlar için faydalı maddeler var.

internet

internette herkes kaliteli bilgi bulamadığından ve türkçe içerik bulmamaktan şikayetçi. Birde olaya bu bilgiyi üretmesi gereken veya üreten şahıs gözünden bakalım. Bir site kurmuşsunuz,blog açmışsınız veya yazı yazmışsınız. Bu durum cidden ilgi görmüş hit almış , yorumlar bir sürü ama o da ne sunucu kirası ,alan adı güncellemesi gelmiş ( bilgiyi üretmek derlemek düzenlemek vs. işler için harcadığınız zamanın kıymeti hesaba katılmamıştır :). O parayı kredi kartınızla finanse ettiniz sonra durdunuz düşündünüz…insanların şikayet ettiği konu kaliteli içerik yok konusu takıldı aklınıza yazdığınız yazılara atılan yorumlar birbir gözünüzün önüne geldi.
”çok güzel bir çalışma”
”tebrikler”, ”bravo” vs. vs.
aynı anda ekranda adsense sitesini açtınız bir baktınız ( hangi reklam formülü kullanıyorsanız onu) ” 0 sıfır koca bir sıfır”
olabilir , yorum yazan kişiler bir bir gözünüzün önüne geldi.”aslansın”,”kaplansın” kesseler acımaz !
Bu insan gürühu sizi ve sitenizi fotosentez yaparak mı oluştuğunu sanıp sanmadıklarını merak ettmeye başladınız.

Başka bir yerden geliriniz varsa size sadece manevi tatmin yetiyor olabilir.

Bazı kimselerin konuşmalarında,yazdıkları yazılarda kullandıkları dil,ne kadar korkunç?Ben birşey anlamıyorum,ya sizler?Türkçemiz almış başını gitmiş,yerini içerisinde ne arasanız bulabileceğiniz bir çöplüğe bırakmış adeta.Kimisi samimiyete bağlıyor,kimisi farklı olmaya…Heyecan,sevinç,samimiyet,coşku,öfke ve daha nice duyguyu ifade edecek kelimeleri,Türkçe’de bulamama ihtimalleri var mıdır sizce?Çok okuduklarını söyleyenler de var aralarında.Ama çok okumaktan daha önemli bir şey var,o da ne okuduğu,ne dinlediği…Aile içerisinde ve arkadaş çevresinde nasıl konuşulduğu.Ama ben ümitliyim…Yarınları emanet ettiğimiz gençliği,güzel Türkçemizin son temsilcilerini,gerek günlük hayatlarında kullandıkları konuşma dilinde,gerekse yoğun katılım gösterdikleri bu ve benzeri sitelerde,sohbet sayfalarında kullandıkları Türkçe’den dolayı alkışlayacağız.Belki de yarınların edebiyatçılarını…”Bak bu yazıyı ben yazmıştım”,ya da “bu yorumu ben yaptım”diyebilecekler çocuklarına.İnternette gezerken,tesadüfen okuduğum ve bana göre herkesin,bir kıssadan hisse çıkarması gerektiğini düşündüğüm,Yusuf Yanç’a ait bir şiiri sizlerle paylaşmak istedim.

Şu sıralar en son satanlar arasında “the secret” diye bir kitap varmış. Geçenlerde internetten kitap ısmarlarken, daha önce de duymuş olmamdan dolayı bir bakayım dedim. Nasıl birşeydir, neyin nesidir? Süslü püslü bir kapak… Hoşuma gitti. E, hadi dedim bunu da ekleyeyim sepetime. Zaten internet bizi gittikçe daha çok alışveriş canavarı yapıyor. Köşede “sepetime ekle” butonu öyle masum, öyle cilveli duruyor ki, içimizdeki canavar “ekle ekle” diye çığlıklar atıyor.

Nihayetinde içimdeki canavara yenik düşüp, ‘zaten kitaba verilen paraya acınmaz ekleyiver gitsin’ diye kendimi avutarak sepetime koydum. Günler geçti. Kargo getirdi kitapları. Onu bir kenara koyup başka kitaplar okudum. Bir türlü içim ısınmadı şu “the secret” a… Öylece duruyordu fakat bir türlü okuma cesaretini kendimde bulamıyordum. Sonunda içini açtım, baktım. Aşırı süslü… İçi, dışı pek bir işveli! Okuyucuyu demek artık böyle kandırıyorlar, diye hayıflandım durdum birkaç gün daha. Sonunda şiddetli bir cesaretle açtım, başladım okumaya. Okudukça çekti, hoş zaten ufacık bir kitap, yarısı da resim dolu ya. Olsun!

İnternetin teknolojilerini yakından takip edenler aslında bu başlığın altında nasıl bir yeniliğin yattığını hemen anlamışlardır. Ama ben anlatmaya en baştan başlamak istiyorum.

RSS, çeşitli internet siteleri tarafından yayınlanan haber vb. içeriğin tek bir ortamdan topluca izlenebilmesine olanak sağlayan yeni bir içerik besleme yöntemidir. RSS ( Really Simple Syndication) kelimelerinin baş harflerinden oluşmaktadır.

Streamplug ( Stream Plug in : )

YouTube nin ” *.FLv ” formatı “StreamPlug” eklentisiyle yakında tarih olabilir ! 🙂 çünkü streamplug geliyor ! 🙂

Xvid ve divx formatlını düşük bağlantı hızlarına göre web sayfası üzerinde stream olarak izlemenize
olanak veren eklentinin en önemli özelliği
FLv ile aynı bitrate oranındaki xvid formatındaki görüntülerin kalitesinin kesinlikle FLv formatında en az 2 kat daha iyi olması ve mp3 harici Ogg formatına da destek vermesi sayesinde sonuç çok iyi

http://azveoz.blogspot.com/2007/07/reklamlari-nereye-koysam.html