bildirgec.org

huy hakkında tüm yazılar

SPATULA

super hero | 13 October 2010 11:21

Mesela Aziz abi vardı bizim şirkette. Satın almacı. Şeker gibi adamdı. Hoş sohbetti. Herkesle çok iyi anlaşırdı. İşini iyi yapardı. Herkes de onu çok severdi. Ama bir takıntısı vardı: Sabahları, kepek ekmeğinden yapılmış beyaz peynirli tostunu yemeden kendine gelemezdi bir türlü. Yanında bir de çay.

Sabah tostunu yemezse bir tuhaf, aksi olurdu. Herkes bilirdi onun bu huyunu. Kendi de bilirdi aslında. Kaç kere demişti “Sabah tostumu yemeden kendime gelemiyorum. Asabi oluyorum.” diye. O yüzden de bizim kantinci Şener abi illa ki hazır ederdi Aziz abinin tostuyla çayını. Sakarinli.

pis huyum paçavra aklım

admin | 29 November 2009 14:09

paçavra aklım paçavra olan her şeyi özledi. kimi mi? suskun dilsiz kör biri olabilir ya da ne bilim kurgudan ibaret minörden majöre henüz evrilmemiş biri işte. o zaman paçavra aklımı toplayıp geri bass yapabilirim gibi geliyor..

neden yenileyim baksana insan bolluğuna geometrik biçimde mütemadiyen çoğalıyorlar
kimilerinin uzun bacakları kısalıyor kimilerinin memeleri eriyor kimilerinin gözleri çekiliyor tam bir kütle oluyorlar noktadan noktaya evrenin ahengini üçgene denkleyip topluca raks halindeler… üç nokta nefsi emmareye teslimim olsun bu da benden olsun borular tıkandığında iyidir üç nokta.

huyu,suyu,takıntısı…

nazokiraze | 01 November 2008 09:01

Hepimizin herkesle uyuşmayan kimine göre garip gelen huylarımız, alışkanlıklarımız vardır. Bazen takıntı halinde olabilen bu şeyler bazen batıl inanç olarak ta karşımıza çıkabiliyor.

Yapmayı alışkanlık haline getirdiğimiz yapmayınca rahat edemediğimiz hareketler, yapmayı kesinlikle redettigimiz şeyler, tutmak,yemek bir kenara görmek dahi istemediğimiz nesneler olabiliyor herkesin hayatında.

kafayı yiyen kedim!!

astral | 25 August 2007 23:48

Kafayı yedi. Birden bire. Yaklaşık 3 ay önce başladı. Dan diye. Ortalığa durup dururken işemeler… özellikle ben evdeyken, benim görebileceğim hemen yakın mekanlara. Daha çok sevdim, kumuna götürdüm. En sonunda hatunda aldım. Gelip geçenler kafi olmadı çünkü az önce şaşkınlıklar içinde kaldım.

Birden bir ses, şırrr!

Aman allahım dedim. Şoktayım. Kütüphanemden aşağı bir şey akıyor. Kedi yok ortalıkta, bu ne o zaman. İşemiş kaçmış. Kitaplarım gitti. Attım çöpe. Gece vakti. Deterjanlar, köpükler bütün evi temizledim bu şerefsizin yüzünden. Bir koku var lakin. Nasıl keskin. Çıldıracağım. Bir de baktım. Kanepede kaka!!

olumsuz motiv

astral | 10 November 2006 19:42

Bizim enteresan bir huyumuz var. Olumlu enerji verme konusunda zaaflarımız baki.

Bugün gene şaşırmadığım bir durum oldu. Hocama sordum ‘Akademik kariyer düşünüyorum, okumam için sizin önerebileceğiniz kitaplar olmalı.’

‘Yok, akademik kariyer yapma. Vazgeç. Lisans sonrasında etiket derdine düşmeden git bir yerde çalış daha iyi.’

Bu durumun negatifliklerini neden vazgeçmem gerektiğini yarım saat anlattı. Yardımcı oldu kendince. Kendince soruma yanıt da verdi.

Enteresanlık şurada, yıllar geçti, insanlara an geliyor söylüyorum, çok az kişi destekliyor, herkes hemen olumsuz motivasyon sağlama peşinde. Anlamadığım bir durum. Bu mudur doğru olan? İdealler bir yana atılsın, kim nerde çıkarı varsa onu yapsın. Bu mu? Böyle olsaydı dünyada keşifler, yeni düşünceler, gelişen düşünce yapısı ve bir sürü düşünür olur muydu??

Hadi vazgeçelim. Toplayın valizlerinizi.