bildirgec.org

helena bonham carter hakkında tüm yazılar

Fight Club’ın yazarından; “Choke”

queennothing | 02 June 2008 19:45

21 Şubat 1962 tarihinde Amerika’da doğan Charles Michael Palahniuk, University of Oregon School’da ‘gazetecilik’ bölümünde okurken bir radyoda staj yapıyordu. “Fight Club”dan bildiğimiz “terapi toplantıları”, üniversiteden mezun olunca Chuck’ın hayatında derin bir iz bıraktı. Ölümcül hastaların katıldığı bir terapi toplantısına ‘gönüllü’ olarak katılan Chuck, bir katılımcının hayatını kaybetmesi sonucu toplantılara katılmayı bıraktı.

Helena Bonham Carter

queennothing | 02 June 2008 12:21

1908 yılında Henry Campbell-Bannerman’in İngiltere başbakanlığından istifa etmesiyle Herbert Henry Asquith yeni İngiltere başbakanı oldu. 1916 yılına kadar ülkeye başkanlık yapan H.H. Asquith, “1. Dünya Savaşı” ve “Parlamento Yasası” gibi İngiltere tarihine geçen olaylar esnasında da ülkenin başında bulunuyordu. 1916 yılının Aralık ayında istifa eden H.H. Asquith, Helena Bonham Carter’ın büyük-büyük babasıdır. (Helena’nın babası Raymond Bonham Carter’ın babasının babası).
1902 doğumlu ünlü yönetmen Anthony Asquith ise, H.H. Asquith’in oğludur. (Helena’nın büyükbabası). Anthony Asquith, 1927 yılında yönetmenliğini yaptığı “Shooting Stars”, 1928’de “Underground”, 1932’de “Dance Pretty Lady”, 1938’de “Pygmalion”, 1943’te “We Dive at Dawn”, 1951’de “The Browning Version”, 1963’te “The V.I.P.s”, 1964’te “The Yellow Rolls-Royce” gibi filmleriyle tanınırdı.
Antony Asquith’in kız kardeşi Violet Asquith, Maurice Bonham Carter ile evlendi ve bu evlilikten 4 çocuk dünyaya geldi; Cressida Bonham Carter (1917), Laura Miranda Bonham Carter (1918), Mark Raymond Bonham Carter (1922) ve Raymond Henry Bonham Carter (1929).
Bank Of England’da bankacı olan Raymond Henry Bonham Carter ile Elena Propper De Callejón hayatlarını birleştirmeye karar vererek İngiltere’nin başkenti Londra’da bulunan Golders Green’e yerleşmeye karar verdiler.
1966 yılında çiftin ilk bebekleri dünyaya geldi; Helena. Helena’dan sonra Edward ve Thomas adlarında iki oğulları oldu.
26 Mayıs 1966 tarihinde doğan Helena, henüz 5 yaşındayken önemli aile sorunlarıyla karşı karşıya kaldı. Ciddi bir sinir krizi geçiren annesinin gerçek anlamda toparlanması 3 yıl sürdü ve bu süreçten sonra anne Elena, psikoloji ile ilgilenmeye başladı; başarılı bir psikiyatri uzamanı oldu.
Londra’nın Hampstead Kasabası’nda bulunan “South Hampstead Kızlar Okulu”nda okudu.

Conversations with Other Women (2005)- Eleştiri

pillidarko | 08 May 2008 16:12

Sinemada teknoloji gelişip, her türlü görselliğe hizmet eden imkanlar ortaya çıktıkça bir yandan da yaratıcılığı zorlamak için kendine güç kurallar koyan sinemacılar çıktı. Lars Von Trier‘nin Dogma‘sı bunlar arasında en bilineni. Trier biraz şaka biraz ciddi bir manifesto oluşturarak bundan sonra filmlerinde cinayet sahneleri gibi ‘gerçekten’ canlandırılamayak sahnelere, yapay ışığa yer vermeyeceğini, perdedeki her şeyin ‘gerçek’ olacağını (seks sahneleri dahil) ve bunun gibi daha pek çok zorlu kuralı içeren Dogma akımını başlattı. Daha sonra çekilen Dogma filmlerinde bu kurallar bir bir çiğnendi tabi ama sinema tarihine oldukça ilginç filmler de kazandırılmış oldu.

Konuya burdan girdim çünkü Conversation With The Other Woman‘da günümüz sinemasında kullanılan küçük kurallardan birini koymuş kendine. Ekranı ikiye bölmüş ve bütün film boyunca aradaki çizgiyi asla kaldırmamış (son sahnede kalkmış gibi ama emin olamıyoruz). Split screen denen bu tekniğin, dörde bölünmüş ve çok daha karmaşık versiyonunu Timecode filminde görmüş ve açıkçası zorlama bir yöntem olduğunu düşünmüştüm. Çünkü o filmde dört ayrı karakterin hayatını takip etmenin zorluğu dışında bir katkısı yoktu filme split screen’in. Ancak Conversation With The Other Woman konusu itibariyle de görsel seçimine hayli uygun.

Sweeney Todd: Fleet Sokağının Şeytan Berberi

BekirJem | 13 April 2008 01:50

Sweeney Todd
Sweeney Todd

Sweeney Todd: The Demon Barber of Fleet Street son zamanlarda izleyip hayran kaldığım nadir filmlerden diyebilirim. Özellikle müzikal yönü filmi çekici kılıyor. Yönetmenliğini Tim Burton‘ın yaptığı, başrolünde Johnny Depp ve Helena Bonham Carter‘ın oynadığı bu film gerilim ve müzikal türü film meraklılarına hitap ediyor.

Film Benjamin Barker’ın Yargıç Turpin tarafından haksız yere hapse atılıp karısı ve kızının başına gelen olaylarla başlar. Barker cezası bittikten sonra Bayan Lovett’ın pastenesinin üstündeki kendine ait olan berber dükkanına yerleşir. Usta bir berber olan Barker intikam peşine düşmüştür. Ancak Bayan Lovett’ın söyledikleriyle beraber karısının kendini zehirleyerek öldüğünü sanmaktadır. Bayan Lovett ise bu gerçeği ondan saklar ve onunla evlenmek ister. Barker yeni kimliğine(Sweeney Todd) bürünür. Kızı(Johanna) Yargıç Turpin’in evinde tam bir hapis hayatı yaşamaktadır. Bundan haberi olan Sweeney Todd Yargıç Turpin’i öldürmeyi planlamaktadır. Berberlik yeteneği ile çevrede duyulan Sweeney Todd pastanenin üst katındaki dükkanına gelen müşterilerini öldürür. İşleri pek iyi gitmeyen Bayan Lovett ise öldürülen kişilerin etlerinden etli turta yapar ve durumdan haberi olmayan halk etli turtaları çok sever. Ancak işler hep böyle devam etmeyecektir. Asıl amacı Yargıç Turpin’i öldürmek olan Sweeney Todd ve onunla evlenmek isteyen Bayan Lovett’ı yeni sürprizler beklemektedir…

Sweeney Todd ocakta vizyonda

akdem | 23 October 2007 15:10

Stephen Sondheim ’ın ödüllü müzikal-gerilimine dayanan ve Tim Burton’ın yönetmenliğinde çekilen filmde Helena Bonham Carter da kurbanlarının cesetlerini etli turtalarında kullanan ve Sweeney’nin hem suç ortağı hem de aşığı olan şeytani ruhlu Bayan Lovett rolünü üstleniyor

Sondheim’ın, Christopher Bond’un oyununa dayanan Hugh Wheeler kitabından yola çıkarak müziklerini ve şarkı sözlerini yazdığı orijinal “Sweeney Todd”, 1979 yılında Broadway’de sahnelendi ve 8 dalda Tony Ödülü kazandı. Bunlardan biri de En İyi Müzik dalındaydı. Filmin web sayfasına burdan görüntülere ise şurdan ulaşabilirsiniz. ayrıca kaynak için ntvmsnbc ziyaret ediniz.