bildirgec.org

hayat hakkında tüm yazılar

Mükemmeliyetçi Tipler

ventola | 02 December 2010 11:29

Başta ben böyle hastalıklı tiplerden biriyim. Asla iyi bir şey değil. Bazıları iyi, faydalı bir şey olduğunu düşünse bile git gide içinden çıkılmaz bir hal alır, çünkü mükemmeliyetçi tipler doyuma ulaşmaz, bir yerden sonra ipin ucunu kaçırarak her şeyin mükemmel olmasına çalışır. Nafile bir çaba. Bir bakıma her şey olduğu gibi mükemmel olsa bile, mükemmeliyetçi tipler sadece kendi kafalarındaki mükemmelliğe kilitlenmiştir. Düzeltmek, kontrol etmek isterler her şeyi, fakat mümkün değil.

Hatta bu tipler bir yerden sonra en ufak şeylerin bile kendi kontrollerinde olmadığını görüp iyice çileden çıkarlar. Yani işin doğrusu hiçbir şeyi yüzde yüz kontrol edemiyor insan, bunu söylemek istedim. Çünkü her şey sonsuz ayrıntıya sahip. Bu durumda mükemmeliyetçi tipler çaresiz, perişan ortada kalıyor.

Hayatın başlangıcı hava mı yoksa deniz mi?

cavo | 25 November 2010 16:01

Hayatın başlangıcı
Hayatın başlangıcı

Yıllardır en büyük tartışmalardan biri dünyadaki hayatın nerede başladığı… Bugün bilimdamlarınca kesin gözüyle bakılan cevap, hayatın denizlerde başlamış olduğuydu. Astronomi ve biyoloji kitapları bile bunda hemfikir. Ancak son zamanlarda farklı bir teori gündemde. Satürn’ün uydusu olan Titanın atmosfrini inceleyen bazı bilimadamları, simülasyon çalışmları esnasında aminoasitlerin ve nükleotid bazlarının kendiliğinde oluşabileceğine şahit oldular. Bunlar, Aminositler ve proteinlerin, RNA VE DNA’NIN, her iki madde içinde canlıların yapıtaşlarını oluşturur. 179 C olan Titanın yüzey ısısı, Dünya başlangıcı esnasındaki benzerliği ise büyük bir kısmının nitrojen olmasıdır. Dünyanın başangıç esnasındaki atmosferin, Titan atmosferinden daha fazla yaşanır bir yapıda bulunması hayatın hangi noktada başladığı tartışmasını yeniden alevlendirdi. Arizona üniversitesi araştırmacısı Sarah Horst şu açıklamada bulundu. ”Hayatın okyanuslarda başlaması yanjlış bir tabir olmakla birlikte bu bölgede gelişmesi söz konusudur. Yapılan bilimsel araştırmalarımıza göre hayat atmosferde başlamış ve okyanuslara düşmüş, bu noktada evrimini devam ettirmiştir.”42. Amerika astronomi ve gezegen bilimleri kongresinde bu konu tartışılmış, ancak yinede ortak bir karara varılamadan sonuçsuz kalmıştır.
Kaynak

şiir defteri

mstx | 22 November 2010 10:29

yüreksiz kalan sol tarafın öyküsü
bir kalp kaybettim yakında
onu dost bildiğim anda
aşkı bulduğum zamanda
aşk araycem deyip getti

yandı yürek yansın dursun
arayıp aşkını bulsun
el-alemden aşkı sorsun
ne zor bişey öğrensin bak

sitem etmem bir gün daha
söz vermisim sol tarafa
artık yürek benden gitti
arayıp sormam bir daha…

meçhul çocuk kimi sevmiş
devran dönmekte vakit geçmekte
ne olur sev beni ömür tükenmekte
nesin be ettensin, tırnaktansın
sonuçta benim gibi topraktansın
belkide canıma can katacaksın ama
kalbimin derinliklerinde yaşlanmaktasın…

Bayramlık

nazokiraze | 15 November 2010 15:21

Bu bayram üzeri telefonla Twitter’dan veya ordan burdan araklanmış bildik cümlelerle sms atmak, Facebook’ta kutlama yapmaktan ziyade sevdiklerimin çoğuna kartpostal postaladım, yahu kartpostal bulmakta bile zorlandım , ne hale gelmişiz.

Ses getiren The Walking Dead dizisine de dün gece başladık, ilk bölümde hepsini severek oynadığımız Resident Evil oyunlarını bana fazlasıyla hatırlatan zombi klişeleri ile dolu dizide sonradan yan karakterlerin ortaya çıkması ile çok ilginç başka konular çıkacakmış gibi kanaat oluştu bende.Bakalım bende Spartacus ve Supernatural gibi iyi etkiler bırakabilecek mi? Zombi meraklılarına tavsiye ederim.

Bu bayram etrafta ki herkes kurbanlarını başka ülkelere bağış yaparak kestirdiği için galiba midemize kavurma girme ihtimali oldukça azaldı. Bu bayram alışveriş merkezlerine para saçmak yerine huzurevi ziyaretlerini yakınlarıma öneriyorum, hiç olmazsa bir sefer de birilerini sevindirmeye çalışalım.

SUÇLU KİM?

cpgulen | 15 November 2010 13:20

güç mü
güç mü

Bir akşamüstüydü..
Dükkandan bozma bir evde onu bekliyordum,üzerimde blucin ve şık bır spor kazak vardı.
……Yarın annenlere gidiyoruz değilmi DEDIM
……neden,niye DEDİ
……anneler günüya onun için DEDİM
……köpürdü;üstüne başına bakmadan allah allah dedi veçarptı kapıyı çıktı.
Sabaha karşı 04.00 civarında geldi,zil zurna sarhoş.,başladı söylenmeye …demek annemlere gıdeceğiz vs..şeyler ve benı bır duvarın köşesıne sıkıştırıp başladı dövmeye…hani bize öğrettıler ya insansan kımseye vurma,sövme,yerme dıye bu ne pekı…adam sankı boks rıngınde bır sol kroşe,bir sağ kroşe ,,,çok hatırlamıyorum…burnum kanıyor ve ben yere yığılmıştım.benı öylece bıraktı ve gıttı yattı…herhalde başkasına yapamadığı şeyleri bende öğrenmek istedi ,,adam güçlüydü canım kroşelee baksana beni bitirdi..daha ilk raunda nakavt etti.
sürünerek cama gıdıp bır komşuya sesleneyım dedım ne mumkun sol tarafın hıç kıpırdamıyor zaten sabah oluyordu ..ağlamam bile zordu solum kusmuş gözyaşı zor dokuyordu ,,sağ gözdense çağlayanlar akıyordu.Boksör uyandı ne o yerlerdesın kalsana kadın DEDİ.Ben kalkamadığımı belli edemeden o anladı ki kötü dövmüşüm be kadını ..üstü başı hep kan vay be ne kuvvetliyim,ne güşlüyüm.Hemen yakın komşular geldi ,üstümü değiştiriler ve soruyorlar o mu yaptı …
dermiyim yine solu gösterır .YOk düştüm dedim.Küçücük evin nesinde düşeceksem ..inanmadılar ama birşeyde demediler..Annesi ve babası arabayla gelip beni hastaneye götürecekler:Babası oğlum bu kadar dövülürmü az dövseydin DEDİ bunu diyen sarı basın kartım var,ben zenginim diye ortalarda gezinen bir yerden bitme muammer(ismini büyük yazmıyorum haketmiyor)neyse bu arada benım başım dönüyor,midem bulanıyor..bir bomba daha adam diyorki:Arabayı yeni yıkattım senia sakın arabaya çıkarmasın….
şeytan diyaorki sağlam elinle sen vur şu adama….
Neyse bir üniversite hastanesine gittik acil’e hemen fılımler,serular,iğneler,DR.soruyor kocanmı yaptı ..bir ona ,bir ailesinin yüzüne baktım yok dedim.düştüm.DR.ısrarla bak kızım söyle o mu yaptı polis çağıralım,korka DEDi.dermiyim olmaz kurallara aykırı…Düştüm doktor dedim.beyin sarsıntısı geçiriyor yatması hiç kıpırdamaması lazım ,gerekirse tekrar hemen gelin dedi ve ordan ayrılıp aılesının yaşadığı eve gıttık.Sanki suçlu bendim utanmış,rencide olmuştum….İstanbulda kadın olmak,erzurumda ,batmanda,ağrıd kadın olmak ,hepsi bir bu ülkede ;hiç farketmiyor hep aynı..okumuşda olalar,cahilde ..nedense dayak yiyen hep kadın,böbürlenen hep erkek(istisnalarda var tabii haksızlık etmiyeyim)
Galiba asıl olan İNSAN olabilmekte..
bunu anlayana,anlatana kadar..daha kaç kadın dayak yiyecek,daha kaç kadınezilecek belli değil.
Umarım ben son olurum ve hiç kimse bir başkası tarafından dövülmez ve güzel bayramlar ruhumuzdada yaşanır.kurban bayramında sadece kurbanlıklar kurban edilir,kadınlar değil….

Ders olsun…

witamin | 14 November 2010 14:17

Tattım hissettim:
İnsan beklemekten ölmezmiş
ve
Hiç bir bekleyiş sonsuza dek sürmezmiş…
Başı olan herşeyin sonu da gelirmiş
ve
Aslında iyi kötü herşey sonu olduğu için güzelmiş…

Bildim ,seyrettim:
Bitmesini beklediğimiz bir hayatın karakterleriymişiz
ve
Karakterimiz değeri kadar alkış edermişiz..
Alkışlarla gelirmişiz,oyunumuzu sergilermişiz
ve
Ne kadar iyi oynadıysak o kadar yalnız gidermişiz…

Dinledim,işittim :
Bazı kimseler ancak kendi seslerini duyarlarmış ,
ve
Ancak duyduklarını gerçek sanırlarmış…
Bazı kimselerse sessizlikleriyle anlaşırlarmış
ve
Bazı gün sessizce ortadan kaybolanlar meğer onlarmış…

Akla Düşenler-1

HBOZTOPRAK | 12 November 2010 13:10

  • Ne kadar riyakarız değil mi? Bir yandan herkes birbirini sevsin diyoruz, diğer yandan da bize yönelen sevgileri küçümsüyoruz…
  • Tüm ilişkiler özne-nesne diyalektiği üzerine kurulur. Sen karşındakini özneleştirirsen, o seni nesneleştirir; nesneleştirirsen de o seni özneleştirir…
  • Hayattaki en zor şey ‘insan’ olabilmektir…
  • İnsanlığını kaybetmektense; insanlığıyla kaybetmeyi tercih eden insanlar da vardır…
  • Gerçekten kazanmak; ilelebet senden ayrılmayacak birşey elde edebilmektir…
  • Aşk; insanın asla bağaşıklık kazanamayacağı virüs gibidir; Her geçti dediğinde, suret değiştirerek tekrar tekrar kaşına çıkar…
  • Seviyorum demek; son nefeste bile ‘umurumda değilsin’ diyememenin başka bir ifadesidir…
  • Sevmek; ne yanında ne de yarınında, sadece yüreğinde olmak istemektir…
  • Eğer karanlığı istemiyorsan, ya güneşin peşinden koşacak kadar güçlü ya da onu bekleyecek kadar sabırlı olmalısın…
  • Sevginin azı-çoğu olmaz, ya seviyorsun ya da sevmiyorsundur. Muhasebesini yapabiliyorsan, onun adı aşk değildir…
  • Aşk, yaradılışından itibaren tinin ebedi bir arayışıdır. Tensel olan herşey ise; tinin, bulduğunu usa kabul ettirmek için öne sürdüğü birer yalandır…
  • Her aşktan güçlenerek çıkan tek şey, keşkeleri kuşanmış gururdur…

mucize..

aravani | 06 November 2010 11:10

yapay bir kalbe neredeyse 3000 yıllık bir medeniyet sonucu sahip olabildik. ayağımızın yerini tutabilecek alternatif olarak şu anda sadece bir odun parçasını kulanabiliyoruz. karbonmonoksiti oksijene çevirebilecek bir alet üretemedik; olanıyla idare edebiliyoruz. işin kötüsü o oksijeni bize verilen süngerimsi organ yerine bizim için soluyacak bir aparat dahi yapamadık. ne devasa makinalarımız ne de çok karmaşık sistemlerimiz 1 bardak su bile üretemiyorlar.
ey insanoğlu!
yeni bir peygambere ihtiyacın yok. ya da mistik mucizelere. doğuşunu gördüğün hergün, nefes aldığın her an, görebildiğin her varlık bir mucize. tanrı nın en büyük mucizesi senken, inanmak için daha küçüklerini beklemen ne akılsızlığından ne de isteksizliğinden. üzerine yapışmış kibir ve nankörlüğünden.
mucize aramayı bırak. aynaya bak.

KALAN…

aravani | 26 October 2010 16:11

“matematik; TANRI’nın evreni yaratırken kullandığı dildir” demişti ünlü fizikçi. tüm evren, tüm hayat bu dille şekillendi. herbirimiz en ufak parçacığına kadar toplama ve çıkarmalardan ibaretiz. matematiğin en temel işlemleri…peki ya çarpma ve bölme?
değerlerin birbirine ilave edilmesiyle oluşur toplama. tam tersi olarak bir değerin başka değerden eksilmesiyle çıkartma oluşur. zor görünsede aynı değerin birkaç defa birbirine eklenmesiyle oluşan çarpma aslında basit bir toplama işlemidir. sisteme en aykırı işlem bölmedir. aslında mantık olarak bir bütünden belli bir değerin ardarda çıkarılmasından ibarettir. aykırılık işlemin oluşumunda değil sonucunda. diğer bütün işlemlerde sonuç nitelenenken, bölmede niteleyen olmuştur. bu yüzdendir ki virgüllü sonuçlar çıkar karşımıza. bütün bu parametreler karşımızda tek bir sonucu işaret eder:
BÖLMENİN ASIL SONUCU KALANDIR!