bildirgec.org

ventola

11 yıl önce üye olmuş, 6 yazı yazmış. 4 yorum yazmış.

Yalnızlık

ventola | 20 December 2010 13:37

İnsan bilir yalnızlığını, yalnızlığının farkındadır. Nereye kadar gizleyecek ki… Gizlemesi daha kötü ya, bastırmış olur. Kendini sinemaya, içkiye, sigaraya, bir şeylere vurup ne kadar kaçabilecek ki… Daha da büyüyecektir içinde acısı. İnsan yalnızdır. İlişki içinde bile yalnızdır, bütünleşemez. Sevgilisi, aşkı sadece ebediyen çekip çıkarıyorsa o zaman bir şey diyemem, ama ne kadar mümkün bu? Oluyor mu? Yoksa kendini kaptırdığı en sürükleyici ilişkisine rağmen yalnızlığın acısını iliklerine kadar hissediyor mu? Bir gün yine yalnız kalacağı düşüncesi ya da bir gün yalnız kalması gerçekten… O zaman nasıl bir yalandır bu; bu sözde bütünleşme, sözde aşk dediği o ilişki ne yüzeysel bir şeydir. Ah ah bu nasıl bir aptallık!?

Yalnızlık var, insan farkında. Ama nedir bu yalnızlık, insan için neden acı ve korkutucudur? Eğer mutluluk olarak görülürse tabi ki mutluluktur yalnızlık. İnsan için her şey bakış açısıyla şekillenir. Elbette bakış açısını ayarlamak çok da kolay olmuyor; ama bu, bakış açısının rolünü yok saymamıza sebep değil. Bakış açısı insan için her şeydir.

Kadının Püf Noktası

ventola | 08 December 2010 14:40

Müthiş bir büyü… Erkeği garip bir ruh hali kaplar, ortalığı yıkar dağıtır, o kadının dışındaki şeyler pek umurunda değildir artık. Kadında dudak, dudak kıvrımları, ağzını açma şekli… En can alıcı noktalar hep dudak etrafında toplanmış… Kadında aşktır, tutkudur hep dudakta haykırır. Dikkat kesildiğinde aklı başından gider insanın. Bazen erkek bir çift dudak tarafından katledildiğinin farkında bile değildir, sinsice de işleyebilir ruhuna. Elbette mümkündür.

Kadında her şey mis, ama dudaklar bir başkadır. En heyecan verici, en baştan çıkarıcı kısımdır.

Mükemmeliyetçi Tipler

ventola | 02 December 2010 11:29

Başta ben böyle hastalıklı tiplerden biriyim. Asla iyi bir şey değil. Bazıları iyi, faydalı bir şey olduğunu düşünse bile git gide içinden çıkılmaz bir hal alır, çünkü mükemmeliyetçi tipler doyuma ulaşmaz, bir yerden sonra ipin ucunu kaçırarak her şeyin mükemmel olmasına çalışır. Nafile bir çaba. Bir bakıma her şey olduğu gibi mükemmel olsa bile, mükemmeliyetçi tipler sadece kendi kafalarındaki mükemmelliğe kilitlenmiştir. Düzeltmek, kontrol etmek isterler her şeyi, fakat mümkün değil.

Hatta bu tipler bir yerden sonra en ufak şeylerin bile kendi kontrollerinde olmadığını görüp iyice çileden çıkarlar. Yani işin doğrusu hiçbir şeyi yüzde yüz kontrol edemiyor insan, bunu söylemek istedim. Çünkü her şey sonsuz ayrıntıya sahip. Bu durumda mükemmeliyetçi tipler çaresiz, perişan ortada kalıyor.

Samimiyetsiz Sevgi

ventola | 20 October 2010 10:40

“Sevgi dediğin, aşk dediğin kendinden feragat etmektir, samimiyettir” bu gibi sözler hemen herkesin dilindedir ve çoğu insan birilerini delice sevdiğini düşünür; annesini, babasını, eşini, sevgilisini, kardeşini, arkadaşını, vesaire… Ama tüm ilişkileri, küçük-büyük sayısızca yalanla yürür. Hiçbir ilişkisinde zerre samimiyet yoktur, fakat bin çeşit kurnazlık vardır. Hep idare etmek, geçiştirmek üzerinedir. Kişi “o yalanların hepsi öyle gerektiği için, onlar ufak şeyler; ben gerekirse canımı bile veririm” diye düşünür sevdikleri için. Canını verir mi bilemem, seven canını verecek diye bir şey yok; ama benim kafamdaki asıl soru işareti: sevginin samimiyetten uzak olup olamayacağı. Yani samimiyetsiz bir sevgi de var mıdır yoksa o adına “sevgi” dediğimiz başka bir şey midir?

İnsan sorunlarıyla ve içine girdiği çıkmazla yıpranıyor, ayrıca samimi olmanın da zorluklarını görüyor. Samimiyet çoğu zaman daha fazla karışıklık doğuruyor, öyle olmasa da insan bunu düşünüyor. “Kimseye anlatamam derdimi” gibi… Kalabalıklar içindeki yalnızlık biraz da bu… Yalnızlık, samimiyetsiz, çıkarcılık; peygamber gibi insanda bile bunlar kökleşiyor zamanla. Tabii bunun yanında hala samimi, dürüst ve sevgi dolu olma iddiası var. Bu çelişkinin sebepleri belli, biraz sorgulayan her insan görür.

Bir Aşık Neden Susar?

ventola | 30 June 2010 09:28

Onunla paylaşmak istersin her şeyini, onunla konuşmak, bir sıkıntın olduğunda ona söylemek… Çevrendeki onlarca insana rağmen sen sadece ona dökmek istersin içini. Ondan başka herkes anlamsız gelir, aynı tadı vermez hiç kimse. Ama gel gör ki bu hislerinden emin olmana rağmen ağzını bıçak açmaz onun yanında. Bazen içini dökecek gibi olur yine susarsın. Az ve öz konuşmaya iter seni bazı şeyler. Dizginlersin kendini; çünkü bir bıraksan akıp gideceksin, tutamayacaksın kendini ve aczin çıkacak ortaya, mızmız bir çocuğa dönüşeceksin onun gözünde. Ne yaparsan yap seni küçümseyecek, sen sadece seni dinlemesini istesen de teselli etmeye çalışmasına bir türlü engel olamayacaksın. Ve soğumaya başlayacak senden, istemeye istemeye uzaklaşacak; acıyacak çünkü sana. İlgisi bir köpeğe gösterdiği ilgiye dönüşecek, ondan öteye gidemeyecek. Artık ne yapsan toparlayamayacaksın, ne yapsan merhamet duygusu kabaracak, içi kan ağlayacak senin için, ayıbını örtmek için nasıl çabaladığını içi cız ederek izleyecek ve yaptığın her şey köpekliğine hizmet edecek.

Bilirsin ki onun gözünde köpek olmaktan öteye gidememek sana tarifsiz acılar yaşatacaktır. İçinden çıkılmaz bir hal alacaktır bu aşk. Bu yüzden kimi zaman için içini yese de açmazsın sıkıntılarını. İkiniz de hayal kırıklıkları yaşarsınız yoksa…

Katmerli Sorunların Ortak Çözümü: Baskı

ventola | 22 June 2010 12:08

Öncelikle şunu bilmekte fayda var ki baskı yapmak her durumda olumlu sonuç vermeyebilir. Örneğin ufak tefek sıkıntıları sorun olarak düşünüp sürekli baskı yoluna giden biri başını daha çok derde sokabilir. Bu tabii ki göz ardı edilmemeli. Zaten bir insan baskının kerametini kavramışsa onu gerektiği yerlerde kullanmayı ve doğru uygulamayı da bilir. Evet, baskı doğru uygulanmalıdır!

Baskı nasıl doğru uygulanabilir peki? Bir futbol müsabakasını ele alabiliriz daha rahat anlaşılması açısından. Rakibi baskısıyla bunaltan takımın dikkat etmesi gerekenler, defansa çekilmiş rakibinin kontra ataklarını engellemek, tüm çıkış yollarını kapatmak, takım adına olası riskleri göz ardı etmemektir. Yani körü körüne bir baskı anlayışı kesinlikle aptallıktır, karşıdaki her kimse ona hiç nefes aldırmadan uygulanmalıdır bu yöntem.