bildirgec.org

hayat kadını hakkında tüm yazılar

Fahişelik

fool | 20 April 2010 15:30

Eflatun: “Fahişeler erkeğin içindeki doymayan hayvanı besler.”

Fahişelik hiç kuşkusuz dünyanın en eski mesleklerinden biridir. Fahişeler tarih boyunca aşağılanmış, dışlanmış ve aynı ölçüde de vazgeçilmez olmuşlardır. Bu yönüyle bu kesinlikle ikiyüzlülükten başka bir şey değildir.

İlk önce; fahişelik nedir? Cinsel zevk için değil, karşılığında para gözeterek ve çoğunlukla hiçbir seçicilik göstermeden insan vücudunun kiralanması veya satılmasıyla cinsel ilişkinin gerçekleştirilmesine fahişelik denir. “Fahiş” arapça toplumsal ahlaka uygun olmayan demektir.

Fahişeliği suç olarak gören Fransız avukat Jean-Gabriel Mancini‘ye göre ise bir cinsel ilişkinin suç sayılabilmesi için bunun bazı koşullar altında olup bitmesi gerekir: zorlama, süreklilik, her önüne geleni kabul ediş, dolayısıyla seçim yapma yasağı, başla hiçbir geçim kaynağı bulunmamak ve son olarak da Justinyen yasasının sine delectu’su (zevk almama).

Toplumların kökeninde bugünkü anlamıyla fuhuş varolmamıştır. Fuhuş yapmak alışveriş yapmaktır. Oysa eski çağlarda kadın bu alışverişte akit yapan taraflardan biri olmadığı gibi, bu alışverişin bedelini alıp muhafaza eden de değildir. Aslında fuhuş tarihi, muhabbet tellalığının tarihiyle atbaşı gider.

hayatın kadını

taha3045 | 17 August 2009 14:43

Para karşılıgı hayat veren kadınlar , dünyanın en eski mesleği. Kızınca karısına, sevgilisine, arkadaşına orospu, fahişe,kaltak diyen bünyeler onlara hayat kadını der, çünkü bilirler onlar hayatın ta kendisi ve gerçeği.

Hayat kadını gerçekten hayat kadınlarına denir, binlerce dolar karşılığı otellerde ensesi kalın heriflerle lüks odalarda gece geçiren etrafta ne iş yapıyorsun sorusuna mankenim, hostesim, modelim diye yalan söyleyen çıtırlara değil, gerçekten akarına, kokarına bakmadan, yatak sert mi, pis mi, ıslak mı umursamadan, sırf işini bitirmek için, kaderin yazgısına küfrederek çocuk büyüten, anne baba bakanlara denir.

GAZOZO KAPAĞIMI AÇAR MISINIZ? AKITMADAN :)

NLPMaster | 14 October 2007 18:06

Ülker’den yer fıstıklı Rodeo‘ları Mustafalaryiyebiliyordu…Sağolsunlar Kanun Hükmünde Kararnam (!) çıkardılar, Ayşeler, Fatmalarda tadabilir dediler…
Biz de Üker’den Çamlıca Gazozlarını Artık Müjde ile açabileceğinizi bildirelim istedik! Ama BEDRİler içindi…
Sonradan izin çıktı diğerleri de açabilecek… Akıtmadan …

Acı Öykü…

| 06 May 2007 14:20

Klara doğduğunda, ailesi o kadar fakirdi ki annesi ona taş kaynatıp içirirdi. Sonra klara sefalet içinde 7 yaşına geldiğinde annesi bir adamla evlendi. Annesi onu hiç sevmiyordu. Ve klarayı diğer çocuklar hep aşağılıyordu. Sonra klara büyüdü ve güzel bir kız oldu. Üvey babası tarafından tecavüze uğradı ve bunu annesine söyleyemedi ve evden kaçtı. Ve iş aradı bulduğu işlerde hep tacize uğradı ve zaman geçtikçe giderek çirkinleşmeye ve fahişelik yapmaya başladı. Sürekli içiyordu durmadan içiyordu. Sonra bir çocuk geldi bara; çocuk Klaradan çok hoşlanmıştı. Ve para karşılığı Klarayla bir odaya çıktılar. Adam Klara’ya ondan çok hoşlandığını eğer isterse onunla evlenmek istediğini söyledi. Klara’da ona tamam evlendik varsay dedi ve elbisesini çıkardı ve adamın pantolunun indirip muamelesine başladı. Ve adam, Klara muameleye başladıktan sonra unutmuş gibiydi herşeyi ve Klaranın ağzına boşaldı. Klara aynı donuk ifadeyle lavaboya gidip tüm meniyi tükürdü ve ağzını sildi, elbiselerini giyip parasını alıp adamın odasından çıktı. Ve bara gidip içmeye başladı. İçti içti ve gelen bir kaç teklifide reddetti çünkü iyi para almıştı evlenme teklif eden adamdan. Evine varınca güzel bir duş aldı ve saçlarını aynanın karşısında saatlerce taradı. Gülümsemeye çalıştı bir ara aynanın karşısında olmadı. Sonra viskisini içmeye devam etti.Ve uyuya kaldı.. Ertesi gün bara yeni bir kız düşmüştü. Kıza karşı garip hisler hissetmişti. Çok masum gözüküyordu kız. Kızı hemen sahiplendi ve evine götürdü. Kızla beraber yaşıyorlardı. İkiside hayaller kuruyorlardı para biriktirip çok uzak bir yere taşınacaklardı bir köye. Orda sakin sakin hayvanlarla, bitkilerle uğraşıp hayatlarını geçireceklerdi. Aradan bir süre geçti ve kızın müşterilerinden biri çok pis pataklamıştı kızı. Bunu gören Klara çok sinirlendi ve adamı bıçakladı. Bıçakladığı adamın adamları de onu ve kız arkadaşını yakalayıp bir odaya kapattılar. Sonra kız arkadaşına gözünün önünde 5 kişi tecavüz etti ve sonra işgence edip öldürdüler kızı. Sonra Klara yalvarmaya başladı beni öldürün, beni öldürün diye diye delirdi.. Ve sokaklarda aklı başında olmadan yaşamaya devam etti…

İNGİLİZCE VEYA BAŞKA DİLDE TERCÜME YAPMANIN İNCELİKLERİ

Radyocu | 16 January 2007 19:05

Tercüme yapmak ciddî iştir.
Tercüme yapmak ciddî iştir.

(Önce İngilizce öğrenmek lazım diyorsanız, buyrun)

Çalıştığım üniversitede kitap şenliği düzenlenmişti. Rus klasiklerini gördüm ve inceledim. Çeviri berbattı. Kitap standında duran arkadaşa bu düşüncemi nazikçe ilettim.

Bana “siz Rusça biliyor musunuz ki?” diye sordu: Cevabım şu oldu: “Rusça bilmiyorum ama Türkçem iyidir.” Karşılıklı gülüştük ve “haklısınız” dedi.