bildirgec.org

hafta hakkında tüm yazılar

alexa süper lig

ANDER | 07 February 2011 19:59

süper ligin zirvesi 20.hafta itibari ile birlikte alev alev yanmaya başladı.haftalardır liderliği bırakmayan trabzonspor’un artık bir ortağı var zirvede.geçen sezonun şampiyonu bursaspor, trabzonspor’un puan kaybettiği haftada aldığı 3 puanla zirveye ortak oldu.
zirvenin en yakın takipçilerinden fenerbahçe ve kayserispor’da trabzonspor’un puan kaybetmesiyle zirve ile puan farkını iyice azalttılar.

Boş ver (son)…

| 17 April 2009 10:39

 img2.blogcu.com
img2.blogcu.com

Haftanın sözü SON…

Ne gemiler geçti, boğazın devir daim suyundan; geçecek geçmeye de devam edecek. Ne hayatlar geçti, dünyanın bin bir halinden ve yine geçmeye devam edecek. Güneş hep doğdu ve battı, doğacak ve batacak; dünyanın son noktasın da bile. Bir bir giden sevdiklerinin ardından kalan izlere, bir gün senin de izin eklenecek; başka sevenlere başka başka eklerle.
Bazen boş verdik hayata ve aşkın en ince hallerine. Bazen de boş veremedik, yaşanmışlıklardan kalan emarelere. Senden sonrakiler de bu boş ver oyununu oynayacak. Kim bilir kaç kişi, kaç kez boş ver diyecek. Boş versene, sen olsan da olmasan da bu oyunlar devam edecek. Sahtecilikler, sahicilikler, aşklar, acılar, hüzünler, yalan mutluluklar vesaire mekânlar değişecek, değişen ruhlarla; ama hep benzerlikler olacak geçen ve geçecek olan boş vermişlikler de…
Boş ver oyununu oyna, istersen oynama…
Eninde sonunda hayat sana boş verecek, teğet geçerken sol omzuna; boş ver son olacak…

Süpermarketler -2

kapuska | 25 July 2008 14:21

Geçen yazıda kısa bir giriş yapmış, paranın ve matematiğin alışveriş olgusundaki yerine değinmiştim. Yine o yazıda söylediğim gibi başlarda belirli periyotlarda –ki bu hafta kavramının da ortaya çıkış sebeplerinden bir tanesiydi, insanlar ürettiklerini (veya avladıklarını) pazar yerine getirirler burada takas ederler ya da satarlardı. Fakat paranın tatlı kokusundan (sanırım güzel bir oksimoron oldu..) olsa gerek bir süre sonra insanlar pazar yerini hergün kurmanın menfaatlerine daha bir uygun olduğunu düşünmeye başladılar.

-bugünlerde de herkes uzmanlaşıyor-
-bugünlerde de herkes uzmanlaşıyor-

Ne var ki, asırlar sonra kuantum mekaniğinin babalarından Heisenberg’in de ortaya koyacağı belirsizlik ilkesi gereği, insanlar aynı anda iki yerde birden bulunamazlardı. Dolayısıyla hem tarlada veya avlakta hem de tezgahın başında olamayacakları için insanlık yeni bir kavramla tanışmak durumunda kaldı: uzmanlaşma! Filozof katili bu terim sayesinde insanlar başlarda masumane iş bölümleriyle (kocanın avlayıp eşinin satması gibi..), biraz daha ileride ise yaptıkları işlerin erbabları olarak bugünkü uzun çarşılarımızın ilk tıfıl örneklerini oluşturmaya başlamışlardı.

Chicago’da Büyük Pazar, 1865
Chicago’da Büyük Pazar, 1865

Özellikle konar-göçerlik zamanlarında bireyin (veya iyimser bir ifadeyle kabilesinin) şahsi zorunluluğu olan zanaat bilme durumu, hayatta kalabilmek için başlıca yükümlülüktü. Nitekim avladıkları hayvanlardan matara yapamasaydılar yeniden avlanmak için su kaynağından uzaklaşamazlar, kili işleyemeseler yiyeceklerini kötü zamanlar için stoklayamazlar, çemberi tamamlamak için ekleyelim, madeni kullanamasalar avlanamazlardı. Şüphesiz bütün bu malzemeleri takas ederek de bulabilirlerdi. Fakat Ademoğlu, kendi cinsini yoktan yere öldürebilen yegane varlık olduğundan mı bilinmez, takas için yüzyüze gelmektense kendi üretmeyi yeğliyordu. Her nasılsa, zaman içinde ve bir noktaya kadar bu güdüsünü törpülemiş, ve toplum içinde yaşamanın avantajları baskın geldiğinde olmazsa olmaz bu edinimleri unutmaya başlamıştı (bugüne bir not, bkz. ampül takamayan elektrik mühendisi). Aynı şekilde ziraat ve ava istidadı olmayan zanaatkarların da kendi tezgahlarını açmasıyla bugüne kadar süregelen pazar ve çarşı uygulaması başlamış oldu.

Süpermarketler -1

kapuska | 21 July 2008 09:53

Eşyayı takas etmek insanoğlunun en eski eylemlerinden biridir. Adem oğlunun avcı-toplayıcı düzeninden beri insanlar bulamadıkları eksiklerini başkalarıyla trampa ederek tamamlamaya çalışmışlardır. Tarihi çok eski olan bu kavram ayrıca insanoğlunun nasıl bir iktisadi yaratık olduğunu da gözler önüne serer. Mesela İngilizcede ‘barter’ (1592) dediğimiz takas kelimesi Eski Fransızca’daki ‘barater’ (1373) sözcüğünden, onun da Kelt dilindeki ‘brath’dan geldiği sanılmaktadır. İşin enteresan tarafı, bu sözcüğün değişmeden bugün İrlandaca’da da (modern Kelt dili’nde) kullanıldığı ve hainlik veya sahtecilik anlamına geldiğidir.

Bu noktada iki çıkarım yapılabilir. Birincisi, ticarette kurnazlığın Anglo-Sakson kökenli olduğudur; ki bu da bugün Birleşik Krallığın neden dünya finans piyasasını elinde tuttuğunu açıklamaya yardımcı olur. İkincisi ise, ‘barater’de olduğu gibi kelimeyi kanıksayan milletlerin sözcüğün anlamında bir değişikliğe gitmediğidir. Yine bu da, sadece İngilizlerin değil bütün insanlığın açıkgözlülüğünün göstergesidir.

yaklaşık 2,4 m. çapındaki Yap Parası (bozdur bozdur harca..)
yaklaşık 2,4 m. çapındaki Yap Parası (bozdur bozdur harca..)

laptoplara dikkat!

ex choice | 17 July 2008 17:07

laptopunuza dikkat edin,özellikle havaalanlarında.abd’nin 36 havaalanında 637 binde fazla dizüstü bilgisayarın kaybolduğu bildirildi.poneman enstitüsü’nün araştırmasına göre 2007’de kontrol noktalarında ağırlıklı olmak üzere haftada 10 bin 279 laptop kayboldu.bu laptopların %69′ hakkında işlem yapılmadı.kaybedenlerin %77’si ümitlerini çoktan kesmişler.enstütünün sözcüsü mike spinney, amerikada laptop hırsızlığının yaygın olduğuna dikkat çekiyor.

Hafta: Gereksiz Birim

kapuska | 14 July 2008 10:04

Herhalde herkes ya bir şekilde işini yetiştiremediğinden ya da haftasonu tatilinin kısalığı yüzünden düşünmüştür: bir hafta neden yedi gündür? Niçin sekiz, dokuz, vs. değildir de illa yedidir?

Gün, ay ve yıl kavramlarını açıklamak isterseniz, bunlar astronomik birimlerdir ve fizik ile açıklanabilirler. Yani gün dediğimiz şey Yer’in kendi ekseni etrafındaki dönüşünün süresidir. Benzer şekilde ay Dünya’ya göre Ay’ın, yıl ise Güneş’e göre Yer’in tur süreleridir. Peki bu matematiksel niceliklerle tek ortak paydasının gün olduğu hafta kavramı da ne oluyor ve niye periyodu yedidir?

Ama yedinin serüvenine geçmeden önce hafta kelimesini ve kavramın kendisini de biraz irdelemek lazım. Semantik kökenine baktığımızda, Türkçe’de erken örnekleri 14. yy’a kadar takip edilebilen ‘hafta’ sözcüğü aslında Farsça’da yedi anlamına gelen ‘haft’ (heft okunur) kelimesinden türetilmiştir. Bu sözcüğü de ilk kez Avesta’da, Zerdüşt’ün dörtlüklerini topladığı ve kullandığı Hint-İran diline de adını veren kitapta görürüz (yani nereden bakılsa 3500 yıllık bir sözcüktür).

Bizim coğrafyamızda izi kolay sürülse de batı dünyasında bugün kullanılan ‘week’ kelimesine ulaşılması daha bir çetrefillidir. Kesin olarak bildiğimiz Romalılar’ın yüzyıllarca hafta kavramı olmadan gayet mutlu mesut yaşadıklarıdır. Fakat ne zaman Roma Ordusu 1. yy civarında Zerdüştlüğün bir mezhebi olan Mitraizm’le tanışmış, hafta kavramıyla beraber diğer kültürel öğelerini de benimsemeye başlamıştır. Ancak Romalılar’ın hafta kavramından pek haz aldıkları da söylenemez. Öyle ki bu kavram için kullandıkları kelimeler öylesine ve alelade sözcüklerdir. Bir süre ‘hebdomas (yedi gün)’ (Eski Yunanca hepta-‘dan türetme) bir süre de ‘septimanus (yedi kat)’ (Latince septa-‘dan türetme) demişlerdir. Yeri gelmişken ekleyelim, hafta anlamına gelen ve bugün hala kullanılan Fransızca ‘semaine’ ve İspanyolca ‘semana’ yine septimanustan türetilmişlerdir.

Mitras Rölyefi
Mitras Rölyefi