bildirgec.org

bu siteye ara sıra yazılarımı yolluyorum. Dün gece, yazılarımı neden bu siteye yolladığımı düşündüm. Yani neden, yazılarımı yolluyordum. Açıkçası siteye girebilmek için yeterli zamana sahip değilim. başkalarının yazılarını da çoğu zaman okuyamıyorum. Fakat sürekli siteye yazdığım yazıları yolluyorum, duruyorum. Şimdi kafama takılan bazı problemler oldu. Bu durumla ilgili olarak. -siteyle fazla ilgilenemiyorum, yani okuyamıyorum fazla, o zaman neden yazıyorum? -ara sıra girip bi yazı yollayıp kaçarak ilişki kuruyorum bu siteyle, yani kaçamak bir ilişki, fakat buradaki insanlara birşeyler söylemek istiyorum. -acaba fikirlerimin ciddiye alınmasını istediğim için mi burada yazıyorum, fikirlerim bilgisayarımda da durabilir fakat, dursun istemiyorum. -burası büyük oranda bir tartışma ve paylaşma platformu, ben çoğu zaman tartışmanın bir şey çözmeyeceğine inanan birisiyim, ben tartışma sürecine bağımlı birisiyim, sonuçlara değil, o zaman neden tartışmıyorum. yani pek açık olmamakla birlikte (sürekli aynı şeyi söylediğimi hissettim de) siteye yazı yollayıp, hiç bir etkileşime girmemek beni biraz düşündürdü. Neden etkileşime girmediğimi düşündüm. Ahkam kesmiyorum, çoğu zaman moderasyona iştirak etmiyorum, -neden? dedim kendi kendime. Bu sitenin temel süreçlerinin hiç birinde bir etkim yokken, sadece yazı yollayarak ne yapıyorum ben? Kendimi biraz, burayı istismar ediyormuşum gibi hissettim. Üzüldüm, ne yaptığımı düşündüm.

önce red olan yazılara nasıl ulaşırız ona bakalım. böyle

moderasyon bu aralar sıkıcı gibi. hiç oy veresim yok. ya da bende derman yok bilmem ki.

13/13 gördümde bi giriyim dedim severim 13ü.

bir tane +1 oyum olmadı. cık cık cık. böyle olmamalı.

sakın ha eskiden şöyleydi. önceden böyledi demeyin.

şimdi böyle işte.

aklıma gelmişken birilerine icq falan yasaklanmış. ahahha ahahha ahhahah. bakalım bize sıra ne zaman gelicek. ahahaha ahahah

Tamamen tesadüf bu siteyi bulmam. Google girdim, Halil Erenoğlu yazdım ve karşıma onunla ilgili KKK başlıklı bir yazı çıktı. Girdim okudum. Yazan kişiye mesaj yolladım. Mesajıma cevap geldimi diye arada bu siteye girmeye başladım. Diğer yazıları okudum. Nasıl yazdıklarını araştırırken günlük yada blog nedir ne değildir onları öğrendim. Bende bir deneyim dedim. Deneme bir ki… 🙂

yok değil mi, yok.

hafif

Kendilerinden bir süredir haber alınamayan mücahitlerimizin kaybını üzülerek açıklıyorum :

İngiliz Anahtarı, Olhor, Ohm, FreeFreshFish, Yarma, Labyrinth, Ahmet Aksüt, Wrzl, Şamo, Mushroom, weaponx…

ayrıca kaçak vuruştukları için vic vega, hafif,Numb ve redstar ı da bu listeye eklemeli…

Sevgili günlük; Nasılsın? uzun zamandır uğramıyordum mekanına, haklısın sende, kirletiyorlar burayı.Sakin ol, her altı ayda bir oluyor burada bu, ille birinin çıkıp ağzını bozması gerekiyor ya da tartışma çıkartması ondan sonra denk alınıyor ayaklar. İnsanoğlu böyle farkedilmek ister,kutsanmak ister, sevilmek ister.Bu yüzden daha çok kusmuk yiyeceksin.Sabretmen lazım, it ölür kervan yürür be günlükçüm. Hadi kal sağlıcakla.

Texas, kovboylar, yabancılar,.. sevilmezler… darağacı.

öncelikle gördüğüm şu oldu ki; beklediğinizi değilde istediğinizi buluyorsunuz kişilerde… bu güzel bir şey… kişilerden başlamak istiyorum hemen ve Redx: genelde nasıl olduğuna dair bir fikrim olmamasına karşın onu daha hareketli, yerinde duramayan biri olarak bekliyordum. hatta gördüğümde ilk aklıma gelen bu oldu “aaa yerinde durabiliyormuş.” ama burda da dediği gibi benim ki yüzeysel bir görü oldu. sessizdi ama her ne derse desin. uslu uslu oturdu.

Nazar değmesin üyelerimiz arasında pek çok müzisyen var. Bu siteye de bir şarkı yapar mısınız acaba? Play butonuna basınca çalsa stop butonuna basınca çalmasa. Örnek.