bildirgec.org

hafif ahalisi hakkında tüm yazılar

Politika, Siyaset ve Hafif

ozanTi | 14 August 2010 19:19

Az önce Pilli network üzerine bir takım araştırmalara girişmiştim. Bu arada bir yazıya rastladım. Yazı 2006 Temmuz’da yazılmış. Yazının orjinaline ulaşmak isteyenler buraya bir göz atabilirler. Yazı içerisinde özellikle Hafif için bir öneri var. Nedir o öneri? Konusunun politika-siyaset olarak değiştirilmesi. Bence haklı mı söyleyen kişi, haklı. Ama haksız duruma düşüren şeyler de var.

Eğer denildiği gibi hafif politika-siyaset üzerine yazılar üretse çok fazla okunur, çok kazandırır. Çünkü milletçe politikayı çok seviyoruz. Bu nedenle de eğer böyle olursa diğer Pilli sitelerini geçmesi işten bile olmaz Hafif’in. Çok ziyaretçi çok kazanç demek olduğu için hem pilli network hem de yazarlar Hafif üzerinden kazandıkları miktarları rahatlıkla artırabilirler. Bu da Pilli’nin ününe ün katar. Açıkçası ben de politika üzerine yazmayı seven birisi olduğum için bu fikrin yanındayım. Her ne kadar 2006 Temmuz’dan beri kimse duymamış olsa da…

KURBANSIZ KURBAN BAYRAMI DİLİYORUM..

akoni | 06 December 2008 16:31

Açların senede bir gün değil, 365 gün doyacağı, konu komşunun değil gerçek muhtaçların nasipleneceği, ortalığın kurban kanı gölüne dönmeyeceği, kaçan kurbanlıkların peşinden koşturan kovboyların kendini yaralamayacağı, kurban kesiyorum zannedip kendini kesenlerin acil servisleri doldurmayacağı, upuzun tatilde yollara düşenlerin kazasız belasız evine dönebileceği, bayram dönüşünde ekonomik kriz yüzünden kimsenin işine son verildiğini öğrenmeyeceği bir Kurban Bayramı diliyorum.
Sevdiklerinizle, sağlık ve mutlulukla,

Gitmelere Gelmelere Teşneyiz

pilli pati | 11 October 2008 17:01


Alışıyoruz ama kötü bir alışkanlık oluyor, hafif‘ten gidenlerin ardlarında bize bıraktıkları… Mesela kimi zaman gitmeyeni hor görüyoruz ziyadesiyle, çünkü gidenlere hak verip nereye saldıracağımızı bilemiyoruz: Ortamda olmasını istediğimiz şeylerin var olmayışına hayıflanıp sinirleniyoruz veyahut gidenlerin ardından yeni gelenleri kuşku içinde seyreyliyoruz… “Acaba bu yeni gelen, o eski giden midir?” diye çalıveriyor zillerimiz! Mesela sırf bu yüzden, yeni gelmiş olup da, olan bitenden hiç haberi olmayan birinin başına patlayabiliyor bir sürü kabak! Mutsuz başlangıçlar yahut yeni gelindiği halde çekip gitmeler yaşanabiliyor sonra… “Lütfen olaylı gidişler sonrası yeni üyelik almayınız” tabelası mı asmalıyız, dükkanın camına?

Ya da kuşku huşuya günyüzünü dönmez mi hiç? Dönemez herhalde…

happy new year (mutlu yıllar….)

akoni | 29 December 2007 13:05

Yeni bir yıla daha merhaba demek üzereyiz. Eski yılın 365 tane 24 saatini tüketmiş durumdayız. Geçtiğimiz yıla başladığımız ilk saatlerde nasıl geçecek bu kadar gün, nasıl alışacağız bu yeni sayıya derken bittiğinin bile farkına varamadım. Bu yıl gerçekten hızlı geçti Bugün ilkokul yıllarımda öğretmeninim yeni yılla ilgili resim yapın dediğinde, şöyle bir şey çizdiğimi hatırladım: eski yıl yaşlanmış uzun sakallı arkasını dönmüş gidiyor. Yeni yıl ise yeni doğmuş küçücük bir bebek. Hep böyle resmedilmez mi eski yıl ve yeni yıl. Şimdi düşünüyorum da acaba yaşlanan yıl mı, biz miyiz? Aslında bu soruya cevap vermek istemiyorum. Çünkü ruhumdan çok bedenimin yaşlandığı düşünmek beni zaman zaman sıkıntıya sokmuyor değil. Yani anlayacağınız aslında bedenimiz yaşlanıyor ve yeni yıl gibi her yıl kendini yenileyemiyor sıfırdan başlayamıyor Bu nedenledir ki, bu yılı huzur içinde bedenimizi ve ruhumuzu daha çok yormadan sağlık ve mutlulukla geçirelim. Tüm hafif ahalisinin yeni yılı kutlu olsun, 2008’de eski hafifimi geri istiyorum ..

HAFİF AHALİSİNE

| 11 October 2007 20:50

hafif ahalisi…….
çok mutluyum bu gece.
baktım hayatıma, düşündüm bol bol (tatildeyim ya, yapacak iş yok, düşünebiliyorum)…….Ne kadar şanslıyız…Burada yazan herkes, hepimiz…
Evime baktım…Çok güzel. Sıcacık. Ve ben bu evin kirasını ödeyebiliyorum. Baktım, her köşesi bana ait…Ben koydum o vazoyu oraya. Ya da bu turuncu lambayı ben seçtim..
Sonra işimi düşündüm…Evet benim bir işim var. Hem de çok iyi bir iş…ŞÜkrettim yine.
Sonra az önce kapıdan uğurladığım dostlarımı düşündüm…İyi ki varlar dedim. En zor günlerimde, kanserle boğuşurken yanımdaydılar ve şimdi de buradalar dedim.. Yine şükrettim…
Ailemi düşündüm. Dünyada belki de çok az insanın sahip olabileceği güzellikte bir ailem var benim…Beni ciddiye alıp dinleyen, benim iyi olup olmadığımı önemseyen bir aile…Yine şükrettim…
Bir de nerede yaşadığıma baktım…İstanbul…Nicelerinin gelmek isteyip de gelemediği lanet ama bir o kadar da muhteşem şehir! Canımıza okuyan ama güzelliğiyle isyanımızı susturup, bizi sarhoş eden şehir…
Yine şükrettim…
Pamuk’a baktım…Canım…13 yaşındaki sevgili hayat arkadaşım, biricik köpeğime…Ne hallerimi gördü de, bir kere olsun “de get be kadın, manyak mısın nesin?” demedi…O’nu bana verdiği için tekrar şükrettim….
Üstümdekilere baktım…Şimdi ola ki bu giydiğimin üstüne birşey dökülse, içeri gidip dolaptan başka bir kıyafet alıp değiştirebileceğimi düşündüm…Yine şükrettim.
Sehpamın üstünde duran çikolatalara şükrettim…
Çerçevede resmİ duran anneciğime ve babacığıma..
Canım kardeşime.
Hayatıma anlam katan sevdiceğime…
Teşekkür ettim hepsi için. Sahip olduğum herşey için.
Hafif ahalisi, İYİ BAYRAMLAR…MUTLU OLUN VE MUTLU EDİN HER DAİM……………..