bildirgec.org

gidişler hakkında tüm yazılar

Departures/Gidişler

sakroda | 13 April 2009 10:08

Tür: Dram
Yönetmen: Yojiro Takita
Senaryo: Kundo Koyama
Görüntü Yönetmeni: Takeshi Hamada
Müzik: Joe Hisaishi
Yapım: 2008, Japonya , 130 dk.
OyuncularÇello çalan Daigo Kobayashi, orkestrasının dağılmasından sonra işsiz kalmıştır. Başka da bir işte deneyimi olmadığı için doğduğu kasabasına dönüş yapar..Biraz iş aradıktan sonra deneyim istemeyen, “Gidişler” ismindeki seyahat acentesine başvurur..Aslında yapacağı için japonya kültüründe önemli bir yere olduğunu sonradan öğrenir..
Daigo’nun görevi ölüleri usulüne göre tabutlara yerleşimini ayarlamaktır..Bu iş, eşi ve diğerleri için küçümsenecek olsa da Daigo, bu işi yaparken belirli bir gurur duymaktadır ve Nokanshi adı verilen bu sanat,kendisini hayat ve ölüm arasında bir bekçi olarak nitelendirmektedir..

Mutlu ol.Gittim ben.

chai tea latte | 14 January 2009 15:17

Meğer acıymış inanı olgunlaştıran,güçlü kılan.Yeni başlangıçlara merhaba.

Sen şimdi ufak ama emin adımlarla gidiyorsun kalbimden.Son demlerini yaşıyor içimdeki sen.Çözüyorum iplerini,artık ümitlerim var kendime dair,benimle ilgili,bana özel.

Yine de mutluluklar diliyorum sana.Yaşattığın acılara inat.Bilirsin vicdanım rahat olmalı.

Biliyorum unutmayacağız sarılmalarımızı,ansızın uyanıp çapkın bakışlarımızı.İçtenlikle,samimi olan aşkımızı.Yine doyamadan kopacak fırtınalar.Olsun sen,ben olmasakta çarpacak kalplerimiz.Bir gün ansızın duyacaksın acısını,göreceksin bendeki seni,bir zamanlar ne sevildim diyeceksin.Geçmiş olsunlar karşılayacak yüreğini.Ben gittim, gittiğimle kalmadım,sen de bittin.

Hafif’ten bir yağmur

plakton | 13 September 2007 09:27

Hiç dinmeyen sonbahar yağmurlarının özlemine...
Hiç dinmeyen sonbahar yağmurlarının özlemine…

Hafif’ten bir yağmur var üzerimde yine. Sen… Hani gitmiştin. Hani yoktun. Neden bu kente yağmur hafif’ten düşerken geldin? Kapımda beni sonsuzluğa gömecek öksüz kelebekleri bırakıp gitmemiş miydin sen? Neden seni götüren rüzgârlarla uymayıp geri geldin ki…

Gökyüzünün rengi siyaha çalıyor, yüreğimin içi gibi. İçimi bir sıkıntı basıyor böyle havalarda. Zaten sen gittiğinden beri sıkıntılı ya.

Farklı Gidişler…

plakton | 17 August 2007 16:35

Hafta sonu girerken hep böyle olurum. İçi sıkılan biri olup çıkarım. Aslında hep öyleyim ya, neyse. Yaş olmuş otuz küsur. Şairin dediği gibi yarısına yaklaşmışım işte. Gerçi o satırları yazarken kendisi inanıyor muydu acaba? Yaşı kadar daha yaşayacağına. Benim böyle bir ümidimde, umudumda yok aslında.
Neyse.
Dedim ya neyse işte…

Acemi ustanın elinden çıkmış, sert ağaçtan, bir ayağı kısa masada, sigara dumanından sararmış, delinmiş masa örtüsünün üstünde, derme çatma bir sandalyeye tünemiş bir biçimde, etrafı seyrediyorum yine… Aklımda her zamanki gibi sen… Vefasız gitmelere, alışkınım nasıl olsa ya. Kararsızım aslında. Bu sefer ben gitmeliyim belki de. Doğrusu bu mu? Yorgun gibiyim. Kararsız olduğum gibi. Belki de beni yoran kararsızlığım gibi.
Neyse.
Dedim ya neyse işte…