bildirgec.org

genç kız hakkında tüm yazılar

GENÇ KIZLARIN EVDEN UÇUŞU

Hanedan | 04 February 2008 20:11

Geçenlerde kızımın matematik öğretmeninin, yemek pişirmeyi bilen var mı? diye sorduğunu, kendisinin ise “bilmiyorum” dediğini, “bilsem de söylemezdim” şeklinde ekleyerek anlatması, toplumsal değişmenin çok çarpıcı bir göstergesidir.

Modernizmin getirdiği yeni hayat şartları dünyanın en kadim kurumu olan ailenin temel yapısına etki ederek keskin değişikliklere neden olmuştur. Şüphesiz bu durumdan en çok kadının aile içindeki statüsü etkilenmiştir.

Günümüz şartlarının her alanda azami ihtisaslaşma sağlamasıyla ev hanımlığı gibi her tür çeşitliliği içinde barındıran faaliyetler de bu gelişimden nasbini almış ve birçok iş gibi ev işleri de uzmanlarına havale edilmeye başlanmıştır.
Çağımızda ev kadınlarının yaptığı her faaliyetin alternatifi olarak dışarıda en profesyonelcesinin sunulması rolleri değiştirmiştir. Baklavanın en iyisi, elbisenin en güzeli kadının elinden değil erkeğin cebinden çıkmaya başlamıştır. El emeğinin öldürücü rakibi sanayileşmenin çarklarına takılan ev hanımlığının evdeki varlık alanı, gittikçe daralmaya başlamıştır. Bu süreç, ev kadınlarını, her şeyin hızla değiştiği ve kolaylaştığı şartlardan pratik olarak kazançlı çıkarmışsa da, varlık gösterdiği ana alanda aynı zamanda yenilgiye uğramıştır. Kadının artık, her şeyin en iyisinin ev dışında var olabildiğini keşfetmiş olan aile bireylerine, kendi yaptıklarını beğendirmesi zorlaşmış; doğal olarak gelişen bu süreç “evdeki kadını” yeni bir statü arayışına sürüklemiştir. Bundan böyle kadın, uzmanı olduğu alanda faaliyet göstererek, yaptıklarını maddi bir değere dönüştürüp kendini başarılı olduğu alanda görünülür kılarak “iş kadını” kimliğine yöneltmiştir. Enerjisini tüketerek üreten modern insan profili çizen kadının bu durumu aile içindeki duruşunu derinden etkilemiş, erkek egemenliğini sağlamlaştıran eski düzenin taşlarını tümden yerinden oynatmıştır.

300 yaşında bir genç kız

redorack | 02 May 2007 11:51

Öğrencilik yıllarını İstanbul’da geçirenler bilirler, hatırlarlar… Neredeyse her sene İstanbul’un tarihi mekanlarına, yapılarına bir gezi düzenlenir. Küçük yaşlarda gülmek, eğlenmek içindir toplu geziler öğrenciler için; lisede ise okuldan kaçmanın bir numaralı yolu!

Yaş kemale ermedi henüz ama, öğrenme amaçlı gezeyim-göreyim’in zamanının çoktan geçtiğini düşündüğüm zamanlardan birinde, bir dostum elimden tutup götürdü, gösterdi; biliyorum zannedip aslında hakkında hiçbir şey bilmediğim yerleri. Açıklıkla söylüyorum, gözlerim faltaşı, ağzım sonuna dek açık, zamanında taş işte, yapı işte deyip geçtiğim her yeri didik didik incelemekle meşgul oluverdim birden… Her gördüğüme doymaya çalıştım… Japon turistlerin şaşkın şaşkın fotoğraf çekmeleriyle dalga geçenleri ayıplar oldum, onlardan oldum…