bildirgec.org

geçmişim hakkında tüm yazılar

Beklentisiz(,) Gelişme

xcrescentx | 14 November 2008 09:38

Öncesi…

Seni düşünmeye başlamıştım iki buçuk yıldan sonra tekrar. Cevabı olmayan sorular denizinde yüzüyordum… İnsan bir şeyi gerçekten isterse kozmos onun istediğini yapmak için seferber olurmuş derler. Sertaç geldi Ankara’ya gidiyoruz biz dedi. Eh napalım gelelim dedim. Ankara yolcuğuna başladık maksat onlarla gezmek değildi. Seni gördüm. Beni etkileyen neydi hiç bilmiyorum ama sanırım senin beni etkilemek için özel bir şey yapmana gerek yoktu sen zaten oraya gelmeden önce bile yeteri kadar özeldin. Geri geldiğimde ise içimde doldurulamaz bir boşluk hissettim. Daha önce hissetmediğim kadar büyük bir boşluk… İlk iki ay gerçekten zordu bu zorluk senle ilgili değildi. Zorluk benim kendimle olan çatışmamdaydı. Kendi hislerimi çok iyi anladığıma inanırken birden bana tamamen yanlış gelen benim hayatımı değiştiren tanıdık hatayı benim yaptığımı anladım. Yediremedim kendime olmamalıydı böyle bir şey. Bu her şeyin daha başlangıç düşüncesiydi…Bu duyguyla savaşmaktan harap olduktan sonra duygularımı kontrol edemediğimi anladım en azından benim için değerli olan insanlar üzerinde benim mantığımın hiçbir işe yaramadığını gördüm. Ardından yeni sorunlar yüz göstermeye başladı. Sana söylemek istiyordum ama yine ben kendime engel oluyordum. Zor bir dönemdi. Asıl beni yiyip bitiren dönem ise bunun sonunun hiçbir yere varmayacağını kabullenmek oldu… Bunu başarana kadar seninle konuşmamaya özen gösteriyordum. Senin mesutla mutlu olduğunu bilmek bunu daha da kolaylaştırdı. İnsan bekleyemez mi dedim kendime. Evet, uzaktan yürütülebileceğine cesaret etmiştim. Ama bu kadar ileriye gidebilir miydim bilmiyordum.

Beklentisiz(,) Giriş

xcrescentx | 13 November 2008 18:22

Evet… Çıkmaz bir yolun sonundayım önümde duvar, arkamdaki gibi, sıkıştım kaldım… Nefes almak zor, yaralı bir serçe gibi hızlı, hızlı nefes alarak vuruyorum kendimi bir duvardan ötekine. Ama dur bu duyguların “öncesi” var… Hatta daha da “öncesi” var…

Aşk…

Aşk bencillikmiş derler bazen…

Gecenin bir yarısı uyandığında aklına gelen ilk şey ise;Onu hayatına dâhil etmek için karşı konulamaz bir istek duyarken sırf onun için kelimeleri kendi kulağına fısıldıyorsan;Sana anlattıkları üzücü dahi olsa onun anlatışlarıyla beraber kendi hislerin yerine onun hissettiklerinin aynısını hissediyorsan;Senin canını acıtamıyorsa;Sadece böyle birisinin sana değer verdiğini bilmek bile sana sonsuz mutluluk veriyorsa;Sana O’nunla ilgili sorunlarını anlatırken sen hala onun mutlu olacağına inandığın yola boğazın kanayarak ve parmaklarından tırnakların çekilirmişçesine acı çekerek sokuyorsan;Ve her şeye rağmen O’nun mutlu olduğunu bilmek sana bütün acılarını unutturuyorsa;

geçmişte kimdim!?

hozer33 | 13 January 2008 23:32

reenkarnosyona inananlardanmısınız? acaba geçmişte kimdim nerede yaşıyordum
neler hoşuma gidiyordu ve nasıl bir insandım gibi soruların cevapları merak ediyorsunuz o zaman,
bakın bakalım geçmiş hakkındaki bilgilerinize,

UNUTTUKLARIM RUMUZLARINIZI OKURKEN…

| 04 October 2007 15:39

rumuzlarını sesli ve sessiz okurken çağrıştırdıklarını aktaracağım.
kâhinlik iddiamın olmadığını, bu dilsel röntgenlerin sadece anlık patlama çağrışımlarının sağanağında ıslanan tuzla buz ruhumun beyin merdanesinden geçişlerindeki yansımalar olduğunu tekrar hatırlatırım.

akoni: a-aaa! konik bir ekinoksun “mahazen” abisine bak! mim salla abiler sınıfının
başkanlık kolunun dördüncü başkanı.
zülcenaheyn: bilateral dinî, millî akide n’efesi. iki kanatlı tasavvuf kuşu. uçmaktan ziyade,
konmayı önemseyen edebli lisan insanı. zülkarneyn-i ekber saygılısı.
redorack: rock’n the sea! mazimdeki rumuzuma “zoom” yapan neşeli k”rack”er… aşkadın.
necronamber: nekrofiller amber rayihalı tabutları pek sever. mim sala bimbano haylazı. azı karar, çoğu zarar operatörü. medyatik donör.
razielz: alınganlık üssü. tavşanın dağa küstüğü ülkenin “sput’nick”i. sen öyle san’mapetersburg düşesi. raskolnikov’un düş eşi.
doktor doktor kalksana, jivago çalıyor maurice jarre’ı ansana…
xnicox: nikotin timi. allah’ına kurban X. hem malcolm, hem de iks’iri mim’lerin.
“dutanlardanım” deyip de, x’lere sıkışanlardan…
balı anıp da “dut”ulanlardan… nefes almak bile politiktir hanımlar, beyler hariciye koğuş cicozu. mim mümessili. mim’lere külâh diken imame çilekeşi.
gkaraarslan: konuk okuyucu. çağrışım yaptırıcı. istek kipindeki “karasal gar”.
darjeeling: umur ile samaz çayların şampanyasını yudumlarken, elindeki express’i katladığı gibi, future penseyle alırdı bombay’daki
duşunu… şunu hatırlardı: hayat ayrıntılarda bütünlenir, bütünlemeye kalan kalblerin kurtarma üslubu da hülagu han’ın tahammül mülkünde
kampa çekilen dili dilimlemezdi, çeşite mesafeli nazarlarla bakanların da kabinede var olduğunu düşünerek. işte, yazdım gitti…
devilorangel: alımlı nick’elmas.
kelimelerin kabuğunu soyma sevdalısı.
çok suretli suretlerin selülitli tenlerinin terini rafine hassasiyetlerle silen işlek el.
devilorangel; daha sık an, daha sık gel…