bildirgec.org

xcrescentx

11 yıl önce üye olmuş, 7 yazı yazmış. 13 yorum yazmış.

Beklentisiz(,) Gelişme

xcrescentx | 14 November 2008 09:38

Öncesi…

Seni düşünmeye başlamıştım iki buçuk yıldan sonra tekrar. Cevabı olmayan sorular denizinde yüzüyordum… İnsan bir şeyi gerçekten isterse kozmos onun istediğini yapmak için seferber olurmuş derler. Sertaç geldi Ankara’ya gidiyoruz biz dedi. Eh napalım gelelim dedim. Ankara yolcuğuna başladık maksat onlarla gezmek değildi. Seni gördüm. Beni etkileyen neydi hiç bilmiyorum ama sanırım senin beni etkilemek için özel bir şey yapmana gerek yoktu sen zaten oraya gelmeden önce bile yeteri kadar özeldin. Geri geldiğimde ise içimde doldurulamaz bir boşluk hissettim. Daha önce hissetmediğim kadar büyük bir boşluk… İlk iki ay gerçekten zordu bu zorluk senle ilgili değildi. Zorluk benim kendimle olan çatışmamdaydı. Kendi hislerimi çok iyi anladığıma inanırken birden bana tamamen yanlış gelen benim hayatımı değiştiren tanıdık hatayı benim yaptığımı anladım. Yediremedim kendime olmamalıydı böyle bir şey. Bu her şeyin daha başlangıç düşüncesiydi…Bu duyguyla savaşmaktan harap olduktan sonra duygularımı kontrol edemediğimi anladım en azından benim için değerli olan insanlar üzerinde benim mantığımın hiçbir işe yaramadığını gördüm. Ardından yeni sorunlar yüz göstermeye başladı. Sana söylemek istiyordum ama yine ben kendime engel oluyordum. Zor bir dönemdi. Asıl beni yiyip bitiren dönem ise bunun sonunun hiçbir yere varmayacağını kabullenmek oldu… Bunu başarana kadar seninle konuşmamaya özen gösteriyordum. Senin mesutla mutlu olduğunu bilmek bunu daha da kolaylaştırdı. İnsan bekleyemez mi dedim kendime. Evet, uzaktan yürütülebileceğine cesaret etmiştim. Ama bu kadar ileriye gidebilir miydim bilmiyordum.

Beklentisiz(,) Giriş

xcrescentx | 13 November 2008 18:22

Evet… Çıkmaz bir yolun sonundayım önümde duvar, arkamdaki gibi, sıkıştım kaldım… Nefes almak zor, yaralı bir serçe gibi hızlı, hızlı nefes alarak vuruyorum kendimi bir duvardan ötekine. Ama dur bu duyguların “öncesi” var… Hatta daha da “öncesi” var…

Aşk…

Aşk bencillikmiş derler bazen…

Gecenin bir yarısı uyandığında aklına gelen ilk şey ise;Onu hayatına dâhil etmek için karşı konulamaz bir istek duyarken sırf onun için kelimeleri kendi kulağına fısıldıyorsan;Sana anlattıkları üzücü dahi olsa onun anlatışlarıyla beraber kendi hislerin yerine onun hissettiklerinin aynısını hissediyorsan;Senin canını acıtamıyorsa;Sadece böyle birisinin sana değer verdiğini bilmek bile sana sonsuz mutluluk veriyorsa;Sana O’nunla ilgili sorunlarını anlatırken sen hala onun mutlu olacağına inandığın yola boğazın kanayarak ve parmaklarından tırnakların çekilirmişçesine acı çekerek sokuyorsan;Ve her şeye rağmen O’nun mutlu olduğunu bilmek sana bütün acılarını unutturuyorsa;

Dumanla boğulmuş düşünceler

xcrescentx | 11 November 2008 21:00

Ev arkadaşım gece olunca ancak eve gelebilmişti. Yüzündeki gülümsemeden ve gözlerindeki sıkıntı dolu ifadeden yanında ne olduğunu anlamıştım. Hep böyle yapardı zaten canı sıkıldığında kendini mutlu etmek için bulurdu onu. Ben ise mutlu olduğumda pekiştirmek için bulmak isterdim, acılarımı ayık kafayla yaşamak yaptığım hataları veya hiçbir şey yapmadığım halde neden acı çektiğim hakkında daha iyi düşünebilirdim. Çıkardı cebinde bir çakmak ile beraber;

—bu gece dışarıda takılacağız.—neden? En azından evde başımıza bir şey gelmez saçmalama gel evde içelim maksat muhabbet?—çok sağlam evde yaşamayalım kafasını…

Kelebek ömrü

xcrescentx | 10 November 2008 17:38

Hayat gösterdi ilginç yüzünü. Birisi geldi yanıma bana aşık olduğundan beri çok fazla kelebek ölmüş; artık ölmelerini istemiyorum etrafımızda uçsunlar dedi. İşte bu çok zor bir seçimdi benim için daha fazla ölmesinler diyordum neşeyle uçsunlar etrafta.
Ama olacak gibi değildi zaman dedim. Öyle bir zaman olacak ki kelebekler bitecek dedim. Ya bitince ben ölürsem sıra bana gelirse dedi. Hayır dedim kelebekler senin zayıf yönlerin aynı zamanda seni daha fazla insan yapan yönlerin dedim onları bir bir öldürüyorum hepsi bitince çok daha az üzüleceksin herhangi bir şeye üzülmek çok daha zor olacak çünkü bu kadar ölümden sonra onlar sana komik gelecek daha güçlü olacaksın dedim.
Dinledi beni fakat ben güçlü olmak istemiyorum dedi. Düşündüm haklıydı melankolinin de sevilecek yanları vardı hayal meyal hatırlasam da. Bir şey diyemedim. Gidecek dedim bitecek dedim bitmesin dedi gitmesinler dedi. Hiçbir şey yapamadım. İşte o zaman ben de kendiminkilerden biraz öldürdüm.
O zaman hatırladım ne de acı veriyormuş ölümü izlemek. Güçsüz kalmayı yeğliyormuşsun onların yaşaması için. Fakat daha sonra her şeyini öldürmeden sadece kelebeklerin ölsün istedim ben.
Aşk… tehlikeli bir oyun… bir kumar oynadın kaybedeceğini bile bile. İşte bu yüzden çok cesaretlisin… benden daha cesaretli… korktum evet hala da korkuyorum geriye kalanları elinden almaktan. Çünkü aşk emek ister ve bu emeği vermezsen aşk birisinden bir şeyler alır götürür istemesen bile. Buna izin vermek istemedim çünkü götürdüğü şeyler çok can yakabiliyor. Korumaya çalıştım belki beceremedim. Üzgünüm… kelebeklerine iyi bak onların hepsini kaybetme biliyorsun kelebeklerin ömrü bir gündür. Her acıyla geçen gün birisi ölüyor… bana aşık olduğundan beri çok fazla kelebek ölmüş…

99 Depremini 12 Yaşındaki Çocuktan Dinlemek

xcrescentx | 07 December 2007 08:20

Güzel bir yaz gecesiydi yada milyonlarca yıldız güzel olacak diye bizi kandırmıştı o süslü ışıklarıyla. Gece 3 sularında birisi beni sarstı uyandım kimse yoktu balkondan baktığımda karşı apartmandan da bakanların dışında. Fakat halen birisi beni sarsıyordu. Korkmamıştım ne olduğunu anlayamamamdan dolayı. Sonra bağırdım. Sesim yoktu şaşırdım tekrar denedim. Bu kadar gürültü nerden geliyordu ve neden hala ayakta durmakta güçlük çekiyordum? Kendi sesimden yoksundum…

———————————————————————————————————

Gece Ve Gündüz

xcrescentx | 06 December 2007 18:16

Gece ve gündüz… Siyahla beyaz gibidir. Gece siyahtır, gündüz ise beyaz… Beyaz yalandır, siyah ise gerçektir sanılanın aksine…

Gündüz ben dahil çoğu kişi maskenin altına saklanmıştır. Ne kadarı gerçektir ayırt etmek zor. Gündüz maskeli balo zamanıdır adeta. Oysaki gece öylemidir. Sadece sessizlik, siz ve belki yanan sigaranın sessizliği yaran çıtırdaması vardır. Gece; insanın kendisiyle konuşma zamanıdır. İşte bu yüzden gece siyahtır gerçekler gibi. Yalan söyleyemezsiniz mutluluk oyunu oynayamazsınız. İçinizdeki o melankoli ortaya çıkar ve ele geçirir benliğinizi. İşte gece hesaplaşma zamanıdır. Hayal zamanıdır. Düşünürsünüz yanlışlarınızı. Yaptığınız için azarlarsınız kendinizi ama zamanı gelip düzeltme şansınız olduğunda aynı yanlışları yaparsınız. O zaman anlarsınız işte onlar sizin zaaflarınızdır. Düzeltme şansınız yoktur. Düzeltebiliyorsanız artık kendi duygularınızdan, kendinizden şüphe etme zamanıdır. Sizi siz yapan zaaflarınızdır. Zaaflarınızdan kurtulmaktan korkmalısınız her ne kadar istemeseniz de çünkü onlar sizin duygularınızdır. Gerçekler siyahtır…

Kelimeler de yaşar

xcrescentx | 04 December 2007 01:19

kelimeler de yaşar aynen bizim gibi… kelimeleri anlamak için onları tanımalısın yoksa sadece uzaktan onun dedikodusunu yaparsın ancak. onların maskelerini düşürmek için yaşamalısın onlarla beraber. ilk kızgınlık, sevinç, ve üzüntüyle tanışırsın ve anlarsın aslında ne anlattıklarını sonra daha bir özenle seçersin tanıdıkça nerede kullanacağını.
ardından özlem gelir o kendisini tanıtır onuda anlarsınız, seversiniz ve
heyecanlanırsınız çünkü ardısıra kavuşmayla tanışacağını bilirsin, o ise dünyalara
bedeldir senin için. sonraları nefreti öğrenirsin ve istemezsin onunla yakınlaşmak
ama mecburen onuda tanırsın…